Multimedia: Tuana’nın elbisesi var.
(GEÇMİŞ)
Güneş ışıkları saçlarının içine işlerken , bankta sessizce oturan kız düşünceli görünüyordu. Siyah , düz saçlarını aydınlatan güneş ışınları bile, bu rengin tonunu değiştirmeye yetmiyordu.
Ayağına çarpan top ile gözleri daldığı yerden ayrıldı. Kimin attığına bakmak için gözlerini çevirdiğinde karşısında kumral saçlı , mavi gözlü bir kız gördü.
-“Hey ! topu atar mısın ?”
Hiçbir şey demeden küçük elleri topu kavradı ve kızın olduğu tarafa attı. Gülümseyerek karşılık veren kız :
-“Teşekkür ederim” dedi. Karşısındaki kızın gülümsemesine aldırış etmeden , içinde sadece kendisine yer veren hayaller kurmaya devam etti . Annesi ile kek yaparken , babası bahçeden onları izliyor hafif tebessüm eşliğinde kahvesini yudumluyordu. Küçük kız, fazlasıyla mutluydu… Bahçeyi dolduran kahkaha sesleri , dışardan duyulabilecek kadar yüksekti .
Düşüncelerinden tekrar ayrılmasına neden olan bu defa ayağına değil , kafasına çarpan top olmuştu. Sinirle açılan gözlerinden ateş fışkırıyordu adeta. Topların onunla sorunu neydi acaba ? Kimin attığına baktığında az önceki kızı karşısında görmesi ile sinirleri dev bir alev topuna dönüşmüştü.
-“ Ne yaptığını sanıyorsun sen !” Sesi tüm yetimhane duvarlarını aşmış , herkesin duyabileceği bir düzeye ulaşmıştı. Kısa sürede halka şeklini oluşturan bir grubun meraklı bakışları iki kızın arasında gidip geliyordu.
-“Ş-şey üzgünüm , nasıl oldu anlamadım gerçekten bir anda sana isabet ediverdi”
Küçük kızı sinirlendiren şey : kafasına top gelmesi değil , hayal de olsa ailesine bu kadar yakınlaşabilmişken hayallerinin yerle bir olmasıydı. Sinirli bakışlarının hedefi olan kız korku dolu gözlerle olacakları izliyordu.
Küçük kız nasıl olduğunu anlamadığı bir anda karşısındaki kızın saçlarını kavradı . O kadar sıkı tutuyordu ki birkaç saç tutamı ellerinde kalmıştı. Fakat şuan önemsediği söylenemezdi , sinirden gözü dönmüştü. Karşısındaki kız acıyla inlerken , gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Kıza biraz öncekinden daha dikkatle baktığında gerçekten çok güzel olduğunu fark etti. ‘senin aksine’ diyen iç sesi düşüncesini desteklerken kıskançlık tohumları bedenini ele geçirdi.
Küçük elleri karşısındaki kızın yüzüne hızla inerken tek düşündüğü neden her zaman bir adım geri olduğuydu. Tokatın etkisiyle kafası yana çevrilen kız şok olmuş gibiydi. Küçük kızında ondan bi farkı yoktu. Neden bu kadar ileri gittiğini bile anlayamamıştı . Şimdi tek düşündüğü şey alacağı cezaydı…
*************************************
Büyük bir evin önüne geldiğimizde zili çaldı. Etraf oldukça karanlık olduğu için hiçbir şey göremiyordum fakat içimdeki bir ses bu evin bana tanıdık geldiğini fısıldıyordu.
Kapı açıldığında tanıdık yüz bedenimde korku ve heyecan sinyalleri veriyordu.
-“ Hoş geldin Fırat” Beni görmemezlikten gelmesine üzüleceğimi düşünmüyordu değil mi ? Fakat ela gözleri kahverengilerimle buluşunca
-“Sende hoş geldin küçük kız”
-“Tuana dedim bir anda . ‘Küçük’ sıfatıyla sadece bedenimi değil , güçsüz kişiliğimi de kast ettiğini biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA DOKUNMAK
RomansaTuana Ekin : 18 yaşında genç bir kız. Hayatından nefret eden , bu nefreti sonuna kadar hak eden acı dolu bir hayat. Geçmişi sırlarla doluyken ne kadar bu acılara katlanmaya devam edecek ? Egemen Ergelen : 23 yaşında birçok şeye sahip bir adam. Y...