3. Bölüm: Son arayış
Mavi gözlü büyücü, çalan kapı ile düşüncelerinden sıyrıldı.
"İçeri girin lütfen," James Potter, her zamanki enerjik halinden biraz uzak bir şekilde içeri girdi.
"İyi günler, Profesör Dumbledore." dedi başıyla hafif bir selam vererek.
"İyi günler, sevgili James. Harry ile ilgili bir sorun mu vardı?" Genç büyücü ufak bir telaşa girdi.
"Hayır! Yani, benim bildiğim kadarıyla her şey yolunda, öyle değil mi? Başını belaya sokmuyordur umarım." Dumbledore'un yüzünde bir gülümseme belirdi.
"Onunla çok sık meltuplaşamıyorsunuz değil mi?" James başını eğdi.
"Harry buradayken arama işine daha kolay yoğunlaşabiliyoruz. Ama üzerine bir de seherbazlık işleri eklenince evet, sizin de dediğiniz gibi sürekli iletişim halinde olamıyoruz."
"Arama nasıl gidiyor peki?" diye sordu okul müdürü ciddileşerek. Eski öğrencisinin de onun gibi ciddileşmesini izledi.
"Ben de bunun için gelmiştim Profesör." dedi James. "Neredeyse on üç yıl olacak. Ve hala en ufak bir iz bile yok. Ne yapmamız gerektiğini bilmiyorum. Ya onu hiç bulamazsak?" Dumbledore bir an duraksadı ve sonra tüm içtenliğiyle James'e gülümsedi.
"'Nefes alabiliyorsan umut hala var demektir.' Eğer bana sorarsan, kısa bir süre içinde onu bulacağımız inancındayım, sevgili çocuğum." James tam ağızını açacaktı ki kapı birden ardına kadar açıldı.
"Profesör size yemin ederim ki o son tezek bombası benim işim değildi-!" Amy Spica Black, iki yetişkinin konuşmasını böldüğü için utançla yüzü kızararak başını eğdi.
"Çok üzgünüm Profesör Dumbledore, odanıza öyle saygısızca girmemeliydim." Dumbledore anlayışla ona baktı.
"Sorun yok Miss Black. Ama sizi bir dakika bekleteceğim." Sonra tekrar James'e döndü. "Başka bir mesele var mıydı James?" James gülümseyerek kafasını iki yana salladı. Yeğenine selam verip odadan çıktığı an, genç kız hızlıca konuşmaya başladı.
"Profesör, biliyorum son üç seferdir sürekli eşek şakalarının kaynağı benim ancak size yemin ederim ki bu seferkini ben yapmadım. Ben buraya gelirken Weasley ikizleri bana gülüp duruyordu, onların yaptığını düşünüyorum."
"Sizi anlıyorum Miss Black ama biliyorsunuz, cezalarınızı veren kişiler bina başkanlarınız, sorunlarınızı onlara anlatmalısınız. Benim yapabileceğim bir şey yok." Amy bir an durdu ve Profesörünün söylediklerinin doğru olduğunu farketti. Hızla özrünü mırıldanıp kapıdan çıktığında Dumbledore tekrar düşüncelerine daldı. Umuyordu ki her şey onun tahmin ettiği gibi gelişsin.
***
Ertesi gün
Evden sessizce ayrılırken eliyle cebindeki kağıdı sıkıca kavradı. Kapişonunu kapattığı için yüzü görünmüyordu, gerçi bu karlı havada bunun pek de yadırganacağını sanmıyordu.
Bir saatlik yürğyüşünün ardından gideceği yere yaklaşmıştı. Şehrin bu taraflarına ilk gelişiydi, ama gittiği yeri biliyordu, adımları kendinden emindi.
Gözünün önünde dönen bu oyunun daha fazla parçası olmaya hiç niyeti yoktu. Aslında bunu iki yıl önce yapması gerektiğini düşündü. Ama hala geç değildi.
Birden durdu ve önündeki binaya baktı. Demek Potterlar'ın evi burasıydı. Yavaşça kapıya yaklaştı ve elindeki kağıdı farkedilmesi kolay bir şekilde yere bıraktı.
Lütuf Yetimhanesi
Kağıtta bu yazıyordu. Elini uzatıp zile bastı ve arkasını döndü. Kızıl saçlı kadın kapıyı açtığında kimseyi göremedi. Tam kapıyı kapatacakken farketti kağıdı. Eline aldı ve kafa karışıklığıyla yazılanı okudu. Ne olduğunu anladığı sırada kocasının sesini duydu.
"Beni kapıda bekleyecek kadar özlediğini bilmiyordum Lils!"
Lily içinde garip bir heyecanla ona baktığında James bir şeylerin ters gittiği düşüncesiyle hızla eşinin yanına koştu.
"Bu da ne?" dedi yavaşça elindeki kağıdı alıp okurken.
"Kim bilir," Lily'nin heyecandan sesi titriyordu. Her ne kadar umutlanmak istemese de kocasına aklına gelen tek ihtimali söyledi. "Belki de yarın onu aradığımız son gün olur."
Valla yasiyorum dovmeyin sakin.
ABI DKWMXOWKXPWJXOWJXPQHZOWIJ
sey, fotografa bakimca anlayacaginiz uzere bolum yazmadigim butun bu sure boyunca manga okuyordum. Bir Abla'ya da bolum aticam ama cooook useniyom yine de denerim bugun yazmayi.
VE VE VE VE
Acaba kimdi o kagidi kapiya bieakan kisi?
KONUDAN KONUYA ATLIYORUM SRRY AMA UZUN SURE OLMAYINCA COK KONU BIRIKIYO
neyse yeni milli egitim bakanini gordunuz mu aga adamin tipi 'sizi surundurucem bekleyin' diyo resmen ama yine de sevindim ben okulun acilacak olmasina amaaaa yine de korkuyorum ABI DUSUNSENIZE YANINIZDA BIRISI OTURACAK VE ARANIZDA YARIM METRE BILE OLMAYACAK O KISIYLE SAATLERCE YAN YANA OTURACAKSINIZ OHA YANI
Eee siz istiyor musunuz okulun acilmasini?
Neeeyyyssseeeee
Dusunceleriniz neler?
Umarim begenirsiniz 🤠
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytan (ÇAPULCULAR)
Fanfiction"Aramıza hoşgeldin, Küçük Şeytan." *** Belki şimdi farkında değildim ama ileride benim için bir kardeşten öte olacaktı çapulcular... Kaderim olacaklardı belki de... *** Çapulcular dönemine düşen Jenny, tüm iyi ve kötü yönleriyle çapulcuların arasın...