17. Belki Sevgi?

1.6K 154 30
                                    

"Sorun nedir?" Genç kız inanamamazlıkla Bella'ya baktı.

"Sorun nedir mi? Sen ciddi misin?"

"Lütfen bana bir buçuk hafta önce öldürdüğün o haini düşündüğünü söyleme."

"Ben katil oldum Bella. Düşünmememi nasıl beklersin? Gözüme uyku girmiyor o geceden beri." sinirle gözünün önüne düşen saçını kulağının arkasına aldı.

"O bir haindi. Bize ihanet etti. Ölmeyi hak ediyordu."

"Ama ben katil olmayı hak etmiyordum!"

"Öncelikle bana bağırma. Şimdi, odaklanman gereken yeni bir durum var. İki hafta sonra yılın ilk Hogsmeade gezisi var. Saldırı planlıyoruz. Ve Lord, başımızda senin olmanı istiyor. Çıkan Karanlık Leydi iddiasını herkesin doğrulamasını istiyor."

"Kimse ölecek mi?"

"Bunu bilemeyiz." Karanlık Leydi, yüzünü buruşturdu Bella'ya karşı. Yanda duran masadan sinirle maskesini alıp taktı, hızla çıktı bulundukları odadan. Tekrar katil olmak istemiyordu. Ama borçluydu onlara, bağlıydı...

Kendi odasına doğru seri adımlarla yürüdü, kimseyle karşılaşmak istemiyordu. Odasına varır varmaz aynanın karşısına geçti. sinirle bağırarak yumruk attı. Cam parçaları canını acıtırken hafifçe inledi ve büyüyle tekrar düzeltmeye koyuldu...

***

"Ah!"

"İyi misin Sirius?" Sirius kafa karışıklığıyla James'e baktı.

"Bilmiyorum. Bir an elime bir şey batmış gibi hissettim. Canımı acıttı." James kafasını salladı. İkisi de ödevlerine geri döndüler. 

Remus yanlarında sessizce duruyordu ama aklı karmakarışıktı. Hiçbir yara ya da başka bir şey yokken neden durduk yere canı acısındı ki? Belki sevgi? Ama kim vardı Sirius'un değer verdiği ve bildikleri kadarıyla şimdi canı acıyan? Ki zaten Remus da Sirius'un herhangi birini sevebileceğini düşünmüyordu Jenny'den sonra. Kafasını meşgul eden konu da burasıydı zaten. Ödevine dönerken üzgünce arkadaşının ismini mırıldandı. Kimse duymadı. Duymaları gereken bir şey de yoktu...

***

Sirius gelen seslerle kafasını sıkıntıyla kitabından kaldırdı. "Burada ne yapıyorsun Black? Ölü sevgilini tekrar diriltmek için büyü mü arıyorsun? Yoksa hala kabullenemedin mi gerçeği?" Sinirle ayağa kalktı.

"Kapa çeneni Nott!" O Nott'un üzerine yürürken diğer çapulcular da ayaklanmıştı.

"Kapamazsam ne olur? Profesörcüğünüze mi söylersini-?" Sirius tarafından yüzünün ortasına yapıştırılan yumruk ile yere yığıldı. James iğrenmiş bir ifadeyle ona baktı.

"Bizden onun için yumruk yemeyi bırakmalısın, sevgili arkadaşım Nott." Dört arkadaş öfkeyle uzaklaşırken Nott arkalarından intikam alacağına dair boş yeminler etti.

Sakin bir ağacın altına gittiler ve Sirius kendini direk yere bıraktı. Ellerini saçlarının arasından geçirdi.

"Bırakmıyorlar... Bırakmayacaklar... O hiçbir şey yapmadı Nott'a karşı ama neden ona laf ediyorlar? Neden saygı duyacak kadar bile insanlıkları yok? Delireceğim sanırım..." Remus elini teselli edercesine Sirius'un omzuna koydu.

"Bir daha ona laf etme gibi bir aptallık gösterirse yumruğu ben atacağım."

Birkaç dakika sessiz kaldıktan sonra Hogsmeade gezisine gitme konuus hakkında konuştular. Gideceklerdi elbet, ama Zonko'ya uğrayıp en eğlenceli şaka malzemelerini almayacaklardı keyifle, veya kahkahalar eşliğinde bu malzemeleri hangi şakalarda kullanacaklarını konuşmayacaklardı... Sadece o yanlarındaymış gibi oturacaklardı... Onu anacaklardı...

Bne geldim. Ya ben kendime şaşırıyorum ciddi ciddi. Hayatımda hiç Sirius'u öyle çaresiz öyle eli kolu bağlı hayal etmemiştim. Yazık aşqıma. Neyse. Umarım beğenirsiniz.

Küçük Şeytan (ÇAPULCULAR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin