🧑🏻⚖️🧑🏻⚖️🧑🏻⚖️
"Pişt, yakışıklı! Bu gece boş musun?" Duyduğum soru içtiğim kahveyi püskürtmeme neden olurken öksürüklerimin arasından ters ters Erbey'e baktım.
"Defol git işine Erbey. Uyurken yine beynini rüyalar aleminde bırakmışsın sen belli." Erbey yalancı bir hüzünle dudağını büzüp kirpiklerini kırpıştırınca bu hâline yüzümü buruşturdum.
"Lütfen şu babun götüne benzeyen suratını gözümün önünden çeker misin? Göz zevkimi bozuyorsun." Dediğimle salonda kahkaha sesleri yankılanırken Erbey yalancı gözyaşlarını sildi.
"Ama Batın aşkım, neden böyle yapıyorsun ki? Karnımdaki bebeğimiz çok üzülüyor." Gözlerim kocaman açılırken bir küfür savurup elimdeki kahve kupasını sehpaya bırakarak ayağa kalktım.
"Ulan! Sen beni delirtmek için mi dünyaya geldin gerizekalı herif?" Elime geçen yastığı hiç düşünmeden kafasına fırlattığımda Erbey gözlerini kocaman açıp yere eğildi. Son sürat giden yastık onun üzerinden geçip hemen arkasında anırarak gülen Giran'ın suratına geldiğinde Giran susmuş ve yastığı yüzünden çekip tip tip bana bakmıştı. Hemen yanındaki Ilgaz ise kendini yere atıp ruhu çıkarcasına gülmeye devam ediyordu.
Allah'ım sen bana sabır ver!
"Ama hiç olmuyor böyle! Ben bu yastığı hak edecek ne yaptım?" Giran homurdandığında sırıtıp elimle Erbey'i işaret ettim.
"Tüm sorumlu o. Hesap soracaksan ona sor." Giran gözlerini kısıp Erbey'e baktığında Erbey dehşetle bana bakıp eliyle ağzını kapattı.
"Abooooo! Bunca yıldır koynuma yılan beslemişim! Pis mahlukat seni! Abi dedik bağrımıza bastık ama nerde? Siz zaten hep Erbey'in üzerine oynayın! Erbey kim ki zaten? Ölsün Erbey! Gerçi ölmemde umurunuzda olmaz ama belki bir ihtimal hâlime üzülenler olur da değerimi anlarlar! O zaman çok ararsınız Erbey'i! Hıh küstüm işte size! Gidiyorum!" Olmayan saçlarını savurup dövüne dövüne salondan çıkan Erbey'in arkasından üçümüz şaşkın şaşkın bakarken hiçbirimiz konuşmadık.
Çocuk yine kendi kurup kendi oynamıştı ya helal olsun!
Yalnız bunu yaparken sanırım başına geleceklerden sıyrıldı.
Pezevenk herif!
"Acaba abim bizden ayrı olarak ne yiyip içiyor?" Ilgaz'ın hâlâ Erbey'in gittiği tarafa bakarak sorduğu sorusuna karşılık bilmem dercesine omuz silktim.
"Allah bilir." Giran da mırıldanıp elindeki yastığı bıraktıktan sonra Ilgaz'a döndü.
"Kalk bakalım abla kuzusu. Sana biraz edebiyat çalıştıralım." Giran'ın dediğine Ilgaz göz devirirken ben güldüm. Fakat kardeşim sırıtarak Giran'a baktı.
"Ablam senden çok beni sevdiği için kıskanıyorsun değil mi?" Giran'ın kaşları anında çatılırken Ilgaz'ın saçlarını karıştırdı.
"Aynen abicim aynen. Hatta her gece ağlayarak günlüğüme yazıyorum." Alaylı sesine karşılık ben gülüp başımı iki yana sallarken Ilgaz'ın yüzü düşmüştü. Bir kez daha göz devirip saçlarını Giran'dan kurtararak ayağa kalktı.
"Edebiyat çalıştıracaktın." Giran, Ilgaz'ın bozulduğunu anlayıp ona gülerek kolunu omzuna attı.
"Tamam abisi kızma. Çalıştıracağım. Gel bakalım." İkisi beraber salondan çıktıklarında bende arkalarında gülüp yarım bıraktığım kahve kupasını alarak kafama diktim. Kupayı mutfağa götürüp geri içeri girdiğim sırada telefonum çalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓢𝓲𝓶𝓲𝓷 𝓐𝓻𝓬𝓪
General FictionMükemmellik? ✅ Zeka? ✅ Komiklik? ✅ Güzellik? ✅ Küfürbazlık? ✅ Kibarlık? ✅ Yakın arkadaşlar? ✅ İkiz? ✅ Küçük kardeş? ✅ 5 abi? ✅ Ve tüm bunlara sahip olan Simin Arca Atabeyli? ✅ Ee siz? 🥺