ÖZEL BÖLÜM 1

3.2K 119 6
                                    

Kesinlikle atmayı düşünmüyordum. Ama aklıma girdiniz hemen yazmaya başladım.

Umarım beğenirsiniz :)

~Efkan Türkoğlu~

Elimde ki papatyaya baktım. Doğam çok severdi.

"Baba iyi misin?" Derin bir nefes aldım ve kızımı elini tuttum. Oğlum ise koluma girmiş ayakta durmamı sağlıyordu.

"İyiyim kızım. Sanırım yapamayacağım." Dedim. Yiğit beni sakince kaldırıma oturttu ve önümde diz çöktü. Ellerimi tutup gülümseyerek baktı bana.

"Babam..." Canımdan can gidiyordu. Sevdiğim kız sırf çocuklarım ile vakit geçireyim diye kendi hayatına son vermişti. "Annem istemezdi böyle olsun. O da yanımızda olmak isterdi. Onun da hayalleri vardı. Ama en çok dua ettiği hayali bizim seninle vakit geçirmemiz." Dedi.

"Canım yanıyor oğlum. Eğer o gün oraya gitmeseydik böyle olmayacaktı."

"Sen öyle san baba." Dedi. Kaşlarımı çattım. "O kadın, yani annemin annesi annemi zehirliyormuş. Ya biz ölecektik ya da annem. Her türlü bir ölüm olacaktı. Annem kendince doğru olanı yaptı. Bizde onun yerinde olsaydık aynısını yapardık baba. Hem bu şekilde davranarak annemi üzüyorsun." Dedi elimi tutup kalbime götürürken.

Nasılda güzel atıyor.

Kurban olduğum.

"Tamam." Dedim derin bir nefes alıp. "Girelim." Yiğit koluma girip beni ayağa kaldırdı. Kızım da elimi tutunca yürümeye başladık.

1 yıl oldu anca toparlanıyordum.

Çocuklarım başarılı askerler olmuşlardı. Hayalim gerçekleşmişti.

Tek bir hayalim gerçek değildi.

Hayalden kabusa dönmüştü.

Sevdiğim kız yoktu işte.

Vatanımı koruyamıyordum.

Daha ne kadar kötü olabilir ki zaten.

Sevdiklerimi koruyamıyordum.

Oğlum intikam ateşi ile yanarak büyümüştü.

Mezarın başkan gelince önünde çöktüm ve çiçekleri koydum üzerine.

"Ne de çok seversin papatyayı." Derin bir nefes aldım. "Canım yanıyor." Dedim. "Çok yanıyor Doğa. Vatanımı koruyamıyorum, sen yoksun, çocuklarım bensiz büyüdü. Daha ne kadar kötü olacak?"

"Bilmiyorum varya. Ben ilk defa bir şey bilmiyorum. Ben o gün seni korumak için öne atılırken aslında senin ölüm fermanını imzalamışım güzelim. Oraya gitmek hataydı. Gitmeyecektik. Kaçıracaktım seni. Yurtdışında bile yaşatırdım. Gelirdim yanına, severdim çocuklarımızı, öperdim seni."

"Yeter ki yaşa." Dedim. Başımı mermere yasladım. Bir elim başımın altında bir Ekim toprağı seviyordu.

"Dişi kurdum senin kopyan. Tek dayanağım çocuklarım. Kalbim, kalbin benimle birlikte olduğu sürece yaşamaya devam edeceğim güzelim. Sana yemin ediyorum çocuklarımıza çok iyi bakacağım."

Yiğit gözünden düşen yaşları silip beni ayağa kaldırdı ve kolunun altına girdi.

Elimi Asenaya uzattım. Gözlerini silip elimi tuttu.

Birlikte mezarlıktan çıkıp arabaya bindik.

EFKAN&CANAY (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin