🌊0.5

6.1K 470 102
                                    

agustyoon:

agustyoon: akşam oldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

agustyoon: akşam oldu

agustyoon: eve geçtin mi?

chiminie: OHA BEKLRMİTORDJM ANASKM|

chiminie: lütfen bir kere o burnunu öpmeme izin ver|

chiminie: yalvarırım|

chiminie: henüz değil

chiminie: hala otobüs bekliyorum

agustyoon: gecenin bir yarısı otobüse mi bineceksin?

agustyoon: bu tehlikeli olmaz mı?

chiminie: başka çarem yok sanırım

chiminie: yani evim konservatuara uzak düşüyor

chiminie: taksiye binersem bir uçak bileti ücreti öderim

chimine: yani kol gibi girer götüme|

agustyoon: peki öyleyse, okulun önünde bekle

agustyoon: seni ben alacağım

chiminie: gerçekten gerek yok teşekkür ederim

chiminie: otobüs birazdan gelir

agustyoon: bu bir teklif değildi

agustyoon: beni bekle, geliyorum

chiminie: peki...

Yoongi, bacağından pijamasını çıkarmış, düzgün bir pantolon giyip evden çıkmış ve arabasına yönelmişti. Jimin'in okuduğu konservatuara gidecekti. Jimin'i uzun zamandır tanıyordu. Denizde görme ve etkilenme olayı tamamen yalandı. Yoongi, Jimin'i eski çalıştığı spor salonundan tanıyordu.

Jimin çalışırken onu izler, çoğu işini geciktirirdi. Bu yüzden işten atılmıştı. O da ülkenin genç basketbol oyuncularını geliştirmek için antrenör olmuştu. Jimin, etkilenilmemesi mümkün olan biri değildi. Bu yüzden Yoongi, takıntılı bir tavırla sürekli onu izlerdi.

Jimin'in o gün denize gideceğini biliyordu. Peşinden gitti ve tek manzarası olan Jimin'i izledi. Bu onun için huzur kaynağıydı. Deniz, onun için Jimin'den daha az etkileyiciydi.

Yoongi, arabasını okulun önüne aldığında gözleri Jimin'i aradı. Farlarını yakıp söndürdü. Jimin, ışığın olduğu tarafa çevirdi yüzünü. Yoongi'yi görünce gülümsedi. El salladı. Yoongi de aynı şekilde el sallamıştı. Salak aşık gibi davranıyordu.

Jimin, arabaya binmiş, kemerini takarken Yoongi'ye selam vermişti. Yoongi ise ona olan bakışlarını Jimin'in üzerinden eksik etmemişti. Jimin'in güzelliği karşısında büyülenmişti. İlk defa olmuyordu bu sonuçta. İki yıldır yaşıyordu bunu. Jimin'e yıllardır sırılsıklam aşıktı.

"Seni de gece gece rahatsız ettim." demişti Jimin. Yoongi ise Jimin ile buluşmak için fırsat kolladığından bundan asla rahatsız olmamıştı. Aksine şu anda içinde kelebekler uçuşuyordu.

"Saçmalama, ne rahatsızlığı? Ben sadece yapmam gerekeni yaptım." Jimin başını öne eğip elleriyle oynamaya başlamıştı.

"Yapman gerekmiyordu."

"Yapasım geldi Jimin. Çok üstünde durmamız gereken bir konu değil bence. Ee, nereye gidiyoruz?"

Yoongi en sonunda önüne dönmüş ve arabayı sürmeye başlamıştı. Jimin, yolu tarif etmekten başka hiçbir şey söylemiyordu. İkisi de sessizdi. Ne diyeceklerini bilemiyorlardı. İkisi de susmanın iyi bir çözüm olacağına kendilerince kanaat getirmişti.

Yoongi, gece olmasına şükrediyordu. Aksi takdirde Jimin onun domates misali kızarmış suratıyla karşılaşabilirdi. Yoongi'nin yüzüne en fazla trafik ışıkları vurabilirdi. Bu da onun ifşalanması için yeterli değildi. Buna şükrediyordu.

Jimin de bir o kadar mahçup olmuştu ancak Yoongi onu bu davranışı ile cezbetmişti. Jimin yolu tarif ederken bir süre Yoongi'nin ellerine odaklanmıştı. Ellerinin çok güzel olduğunu düşünmüştü. O kafasının içinde bunu düşünürken Yoongi'nin ona seslenmesini duyamamıştı.

"Jimin, buradan nereye dönmem gerekiyor? Jimin, hey... Daldın sanırım." Yoongi arabayı yavaşlatıp Jimin'e bakmıştı. Onun şaşkın ve savunmasız yüzünü görmek ona iyi gelmişti. Masumdu, güzeldi ve bu onun için çok değerliydi.

"Ha, evet şey... İlk sağdan döneceğiz. Hemen şurası zaten evim."

Jimin ve Yoongi göz göze gelmişlerdi. Yoongi, gülümseyerek önüne dönmüş ve Jimin'in tarif ettiği yol üzerinden evinin önünde durmuştu.

Jimin, emniyet kemerini çıkarıp Yoongi'ye dönmüştü. Yoongi de ona baktığında "Geldik. Yarın gidecek misin konservatuara?" diye sormuştu. Jimin başını olumsuz anlamda iki yana sallamıştı.

"Yarın sadece spor salonuna gideceğim sanırım. Konservatuar yok." gülümsemişti son dediğine. Yoongi başını eğip kıkırdamıştı. Bunu duyan Jimin'in içinde bir kıpırtı yaşanmıştı. Bu his, fazlasıyla hoşuna gitmişti.

"O zaman, görüşürüz?"

"İyi geceler Jimin." gülümsemişti Yoongi.

"İyi geceler Yoongi." demişti Jimin arabadan inerken.

Jimin, arabanın kapısını kapatıp evine doğru yürümeye başlamıştı. Arkasına döndüğünde Yoongi'nin hâlâ orada olduğunu görmüştü. Eliyle gitmesi için işaret yapsa da Yoongi, Jimin'in eve girmesini bekliyordu. Bu yüzden ona sadece el sallamıştı.

Jimin eve girdiğinde Yoongi derin bir iç çekmişti. Arabayı yeniden çalıştırıp kendi düşünceleri ile birlikte Jimin'den uzaklaşmış ve rotasını kendi evi olarak belirlemişti.

Bu gece ona çok iyi gelmişti.

by the seaside | yoonmin (texting) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin