Hikayemize devam etmeden önce camlarınızı sıkı kapatın. A her yerde olabilir.
Oy ve yorumlarınız benim için çok önemli unutmayın.
keyifli okumalar.
Yaşamındaki son ömrünü yalanlarla dolu ruhunla beraber geçirmek nasıl bir histi. Kendi içimde can çekişirken ruhum oradan kaçıp gitmek isterken iblis ellerini bağlamış kendine doğru çekiyordu. O an oradan uzaklaşmak yağmurun ıslattığı toprağın altında can vermek istedim.
İçimde anlandıramadığım hisler bir yılan gibi vücudumda dolaşıyor, zehrini bırakıyordu. Arkamdaki boğulacakmışım gibi his veren nefesin sahibi Barlastı. Yakından gelen ne olduğunu bilmediğim ama hoşuma giden kokusu onun olduğunu kanıtlıyordu. İkimizde birazdan olacak olayları biliyoruz gibi sessizliğe kömülmüştük.
O elindeki dosya Doruk'un bahsettiği dosyanın olduğunu bilmek daha çok ürkütüyordu. yanımda beni yakacak bir ateş diğer tarafta öfkesine yenilmiş iki kişinin ortasında kalmış gibi hissediyordum. Koşarak odanın kapısından çıkmak ve bir daha gelmemek istiyordum.
Sırtımdan aşşağıya doğru akan eteş derimi yakıyormuş gibi acı saplanmıştı. Gözlerimi kapatarak biraz olsun bu acıyı hissetmemek için Barlas'a doğru döndüm.
"Gözlerini aç" dedi karanlığın derinliklerinden gelen sesiyle. "Lema korkuyorsun." Bu odada olmamam gerekirken saçma bir dosya yüzünden buradan çıkamıyordum.
"Ben bir an korktum" dedim gözlerimi açarak. Ne tepki vereceğini beklerken ondan uzaklaşmak için geri adım attığımda beni kendine doğru çekti.
"Korkacak bir durum mu var?" duygusuz sözleri bildiği soruları bana sorarak amacını anlamıyordum. Sakinleşmeye çalışarak "Bir an arkamda seni hissedince korktum." dedim nefes alarak. Elindeki dosyayı istesem bile bana vermeyeceğine o kadar emindim.
"Lema sana zarar verecekmişim gibi bakman hoşuma gitmiyor."
"Sakinim." dedim gülümseyerek. "Sadece bir an korktum."
"Elimdeki dosyayı alman için Doruk söyledi değilmi? Pardon unutmuşum o istemez tehdit eder." alayla söylediği cümleler yutkunmama sebeb oldu.
"Sadece bu odada olmamam gerekiyor ama masanın üzerindeki resim dikkatimi çekti."
Onun şuan gözünde korkak biri olarak gözüküyordum ama O dosyayı istiyorum diyemezdim.
"Daha yalan söylemeyi bile beceremiyorsun Lema." dedi biraz daha dibime girerek. Yalan söylemeyi zaten hiç bir zaman beceremezdim ama Doruk'un istedikleri altında da ezilemezdim.
"Doruk bu kadar önemsiz bir dosyanın peşinde anlamıyorum. Dosyayı alabilirsin."
"Dalgamı geçtiğini sanıyorsun."
İçimdeki öfkeyi o an kusmak istesemde kendime hakim olmalıydım. O dosya yüzünden tehdit edilirken karşıma geçmiş dosyanın önemsiz olduğundan bahsetmesi sinirlerimi altüst etmişti.
O sırada kapı açıldığında Oflaz'ın sorgulayan gözlerle bize bakıyordu. Başımızı omzumuzun üztünden arkaya çevirdik "filmi durdurduk. Sizi bekliyoruz."
"Geliyoruz birazdan" diye umursamaz bir şekilde cevap verirken artık buradan gitmeliydim.
"Oflaz ben kendimi iyi hissetmiyorum. Beni eve bırakırmısın?"
Oflaz ne olduğunu anlamaya çalışırken bir şeylerin farkındaymış gibi elimdeki dosyaya bakıyordu. Dosyayı elimde daha çok sıkarak bir şey olmadığını anlaması için gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI DOLUNAY
Novela JuvenilHiç sırrının ortaya çıkmasından korktunmu? Kitap kapağı @_mahbub aittir. Kitap kapağı için teşekkürler