Step On Me [] ChanMin, BxB, Skz

cok yakisiklisin evlenek mi ubba

"Enişte anancı çıktı."

"Kaslarını yediğim yaaa~"

"Siktir lan."

-----

[Ertesi Gün]

Chan dün eve gelir gelmez annesi onu soru yağmuruna tutmuş, Chan ise üşenmeden herşeyi teker teker anlattıktan sonra odasına çıkıp sabaha kadar deliksiz bir uyku çekmişti.

Alarmı çaldığında uykusunu tamamen almış bir şekilde uyandı ve hızlıca banyoya girip sıcak bir duş aldı.

Sabahları soğuk oluyordu fakat öğlene doğru çok sıcak olduğu için kısa kollu bordo rengindeki okul tişörtünü giydi ve üzerine siyah ceketini giyip ceketiyle aynı renkteki çantasını tek koluna taktı ve mutfakta yemek masasında oturan annesinin alnına bir öpücük bırakıp masaya oturdu.

"Günaydın annem. Babam erken mi çıktı?"

"Hayır daha çıkmadı giyiniyordur."

Chan anladığını belirterek kaşlarını kaldırıp, kahvesinden yudum aldı.

O sırada babası mutfağa girip karısının yanağından öpmüş ve Chan'ın saçlarını karıştırıp masada her zamanki yerine oturdu.

Kısa bir kahvaltıdan sonra Chan kalkıp tabağını ve bardağını hızlıca yıkayıp kuruması için tezgahın üzerindeki platforma yerleştirip ebeveynlerine döndü.

"Ben çıkıyorum."

"Paran var mı?"

"Var baba merak etme."

"Tamamdır dikkat et oğlum."

Chan gülümseyerek baş parmağını kaldırdı ve annesine tekrar bir öpücük verip evden çıktı.

Her zamanki gibi otobüse bindi ve pencereden dışarıyı izlemeye başladı.

Birkaç durak sonra otobüse Seungmin, Minho ve Jeongin bindi.

Chan onlara selam verdi. Minho ve Jeongin onun arkasındaki koltuklara oturunca Seungmin, Chan'ın yanına oturdu.

Chan yavaşça çapraz dönüp Jeongin ve Minho'yu da görüş açısına aldı.

"Günaydın."

"Günaydın Chan Hyung!"

"Günaydın Hyung."

"Güno."

"Ayağın daha iyi mi MinMin?"

"MinMin mi?"

"Ne bilim içimden öyle geldi. Hoşuna gitmedi mi?"

"Yoo Hyung. Tatlı aslında. Bu arada ayağım daha iyi teşekkür ederim."

"Sevindim."

Birbirlerine gülümsediler ve Chan önüne döndüğünde Minho, kıpkırmızı olmuş Seungmin'in ensesine vurdu.

Seungmin çantasındaki kulaklığı çıkarıp telefonuna taktı ve derin bir nefes alıp Chan'a biraz yaklaşıp kulaklığın bir tekini Chan'ın kulağına sıkıştırdıktan sonra diğer tekini kendi kulağına takıp playlistinde 'Karışık Çal' ı açıp hiçbirşey olmamış gibi ayaklarını izlemeye başladı.

Chan biraz afallasa da hızlıca toparlanıp gülümsedi ve o da önüne döndü.

Minho ve Jeongin ise arkada ikisinin deli hallerine gülüyordu.

Minho gelen bildirim sesiyle telefonunu açtı ve kilit ekranında gördüğü şeyle öksürük krizine girdi.

Jeongin, Hyung'unun sırtına vurarken Seungmin ve Chan ne olduğunu anlamak için arkaya döndü.

"Noluyo kardeşim ne bu tantana?"

Minho öksürmeye devam ederken Jeongin, Minho'nun telefonunu kaptı ve kilit ekranında gözüken bildirimi görünce göz devirip telefonu yeniden öksüren Minho'nun kucağına koydu.

"Yok bişey ya. Alt tarafı platoniği 'cok yakisiklisin evlenek mi ubba' diye mesaj atmış.

[O Sırada Okuldakiler]

J

isung, Changbin ve Hyunjin okulun kafeteryasında oturmuş telefonla ilgileniyorlardı.

Hyunjin, Jeongin'in hesaplarını stalklıyor, Changbin, yaklaşık bir aydır bahsettiği ama kimsenin hala ismini bile bilmediği, onun değişiyle dünya güzeli olan gizemli sevgilisiyle mesajlaşıyordu.

Jisung ise mal gibi oturmuş insta keşfetinde geziniyordu.

Changbin ortaya kıkırdama bıraktığında Jisung ona döndü.

"Olum merak ediyorum yengeyi göster artık aq. Devlet sırrı gibi saklıyo pezevenk, sanki karşısında Behlül Ziyagil ordusu var."

"Yavşarsınız piçler nah gösteririm size!"

"Olum gayım ben gay. Anlamıyo am yarması."

"Ben Jeonginseksüelim beni ilgilendirmez."

"Şimdi değil. Zamanı gelince görürsünüz. Koreye taşınsın bi hepinizle tanıştırıcam."

"Nerde oturuyo ki?"

"Chan'la hemşeriler."

"Çüş çok iyi."

Jisung tekrardan keşfette gezinmeye başladı.

Masadaki soğumaya yüz tutmuş şekersiz koyu kahvesinden son yudumu alırken karşısına çıkan fotoğrafla öksürmeye başladı.

Hyunjin bozuk televizyona vurur gibi Jisung'un sırtına bi tane geçirdi.

" AAAAAAHHH! ANANI SİKEYİM HYUNJİN!"

"İnleme insan içinde ayıp ya."

Jisung, Hyunjin'i görmezden gelip gördüğü yakışıklı çıtırın hesabını stalklamaya başladı ve biyografisinde yazan okulu görünce istemsizce ayağa kalkıp bağırdı.

"Hassiktir! Bizim okuldaymış ya amk!"

"Kim?"

"Anan Changbin'ciğim, çok selam söyle."

"Bu da anancı oldu başımıza."

Jisung hızlıca çocuğun DM'ine damlama kararı aldı.

hjis.one: cok yakisiklisin evlenek mi ubba

~~~

kısa bir bolum ama sizi daha cok bekletmek istemedim diger bokum minsung textingle basliyor haberiniz olsun muck

SEWGİ💜🌹

120821~600