Hani bazenleri dışarıda, evde, arkadaşlarının yanında, ailenle birlikteyken veya her nerde, kiminle olursan ol gördüğün o geçmişi hatırlatan şey...
O şey bir nesne, bir koku, bir kıyafet, bir yemek, bazen ise bir kelime...
İşte o şey sizi geçmişe götürür. Mutlu veya üzgün, sinirli veya eğlenceli anlarınızı birer birer gözlerinizin önünden geçirir.
O şey benim için hep Tteobboki olmuştur.
Chan'ı ilk bir Tteobboki restoranında görmüştüm.
Chan'la aynı liseyi kazandığımı Tteobboki yerken öğrenmiştim.
Chan'la ilk sevgili olduğumuz gün Tteobboki yemiştik.
Chan bana Tteobboki yerken evlenme teklifi etmişti...
Şimdi ise nikahımız üzerinden tam bir sene geçmişti ve beni tekrar Tteobboki yemeye getirmişti.
Koreli insanlar için Tteobboki normal her gün yenilen, hatta çoğu kişinin parası olmadığı için yediği bir sokak yiyeceği olabilir.
Ama ben ve Chan için Tteobboki yemeği her zaman çok özeldi.
Sahil kenarında, hep geldiğimiz seyyar satıcı abinin yerine gelmiştik.
Seyyar tezgahın önünde birkaç tane küçük masa ve küçük tabureler vardı.
Onlardan bir tanesine oturduk ve Chan satıcı abiye seslendi.
"Hyung! Bize her zamanki az acılı bol peynirliden hazırlar mısın?"
"Hoşgeldiniz çocuklar! Hemen hazırlıyorum."
Bu abiyle aramızdaki bağ çok tatlıydı. Sürekli buraya gelirdik, Tteobboki'yi gerçekten çok iyi yapıyor.
Esen havadan dolayı omuzlarımı hafif kaldırıp, ellerimi dizlerimin arasına sıkıştırdım.
"Üşüdün mü güzelim?"
Chan kalkıp paltosunu çıkarıp omuzlarıma koyduktan sonra yanağıma büyük bir öpücük bırakıp tekrardan yerine oturdu.
O sırada yemeklerimiz geldi ve Chan otururken ikimizde abiye teşekkür ettik.
Abi tezgahının başına dönerken yemeğimizi yemeye başlamıştık bile.
"Sen üşümüyor musun?"
"Benim güneşim karşımda."
Kıkırdadım ve gülüşümü elimin arkasında sakladım.
O sırada Chan'ın elini elimde hissettim.
Tuttuğu elimi yavaşça ağzımdan indirmişti.
"Sana kaç kere gülerken şu gülüşünü kapatma dedim?"
"Ama alışkanlık."
"Beni gülüşünden mahrum bırakmaya hakkın yok Bang Seungmin!"
Tekrar güldüm ve ağzıma bir Tteobboki attım.
"Tteobboki'nin benim için bu kadar özel olacağını hiç tahmin etmemiştim aslında."
Söylediğine güldüm.
"İnan bende..."
Yemeğimizi bitirip hesabı ödedik ve sahilde yürümeye başladık.
Kayaların üzerine oturup denizi izlerken Chan aniden ayaklandı.
"Hemen döneceğim, beni bekle."
Kafamı aşağı-yukarı salladım ve Chan kısa sürede gözden kayboldu.
Yaklaşık 5 dakika sonra telefonuma bildirim gelmesiyle cebimden telefonumu çıkardım ve instagramdan bir bildirim geldiğini görünce uygulamaya girdim.
seungminbanabas: seungmin bana bas.
Gördüğüm mesajla kahkahamı sakin sahile bıraktım.
bangseung: CHAN SEN CIDDI MISIN
BAYILACAGIM
FMOWÖCPWÖCPWÖXP
WÇPDÖWPCÖSLCÖWPC
ÖPSÖCOWÖCPDÖCODseungminbanabas: ya ne var bikere bassan
bangseung: of cokmalimozurdilerim
seungminbanabas: kiricisin😔🤟💔
bangseung: of nerde kaldin telefonu birak da gel artik sikildim
seungminbanabas: ALOO
KIM SIKIYO KOCAMI
bangseung: anan chan
seungminbanabas: fazlasiyla kirici😔
bangseung: delisin sen
seungminbanabas: hemde enayiyim
seungmin enayisi
bangseung: biliyoruz onu
gel artik eve gidelim
seungminbanabas: tm geliyom sirf su seyi yapmak icin cu ya kadar saklandim of yha
bangseung: salaksin christopher
ama salak olman beni kendine daha cok asik ediyor
seungminbanabas: kilasikbn😎
*seungminbanabas kullanıcısını engellediniz*
~~~
Sizi seviyorum<3
010122~446
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Step On Me [] ChanMin, BxB, Skz
FanfictionChan bana bas. Bang Christopher Chan+Kim Seung Min SemeChan+UkeSeung -1- #chanseung -1- #bangchristopherchan