biraz sovduler anama bacima

1.3K 144 116
                                    

Sınıfıma girip çantamı aldım ve arka bahçedeki kapıdan hızla çıktım.

Sanırım düşüncelerimle yanlız kalmak biraz iyi gelebilir...

~~~

Sahile gidip daha önce Seungmin'le oturduğumuz yere oturdum.

Sahil neredeyse tamamen boştu ve bu biraz işime gelmişti.

Ne kadar süre orda kaldığımı hatırlayamıyorum bile.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle irkildim.

03*********: Hyung

Chan: sen kimsin?

03*********: sey

benim anonim

(Kafa karışıklığını önlemek adına söylüyorum. Seungmin ve Chan'ın daha önce birbirlerine numaralarını verme fırsatı olmamıştı.)

Chan: numaramı nerden buldun

03*********: arkadaslarindan rica ettim

Chan: hangi arkadasim

03*********: jisung hyunjin changbin falan iste

biraz sovduler anama bacima ama onemli degil

okulda degilsin

nerdesin

ozur dilerim

yanina gelecegim

Chan: gelme

nerde oldugumu cok iyi biliyorsun

ama gelme

gelirsen giderim

03*********: gelip beni tekme tokat dov ama boyle cekip gitme hyung

neden boyle cekip gittin

beni tanimiyorsun bile

sikine takmaman gerekiyordu

Chan: arkamda aglayarak beni izledigini biliyorum seungmin

aglama

ve yanima gel

Arkama döndüm ve biraz ileride şaşkınca ve ağlayarak bana bakan Seungmin'i gördüm.

Arkasını dönüp gitmeye yeltendiğinde hızlıca ayağa kalktım ve kollarımı arkadan beline sardım.

"Hyung çok utanıyorum ve kendimden nefret ediyorum. Bırak da gideyim."

"Bırakamam Seungmin. Dön bana."

Kafasını sağa-sola salladı.

Kollarımı belinden ayırmadan ben onun önüne geçtim.

Kafasını yere çevirmişti.

"Seungmin bana bak."

Minik bir mırıltı çıktı ağzından.

"Hayır."

"Seungmin lütfen bana hep sen bak. Sen baktığında güvende hissediyorum. Sanki tüm evrenim o bir çift güzel gözden ibaret. Sanki bu ince bel benim sarmam için yaratılmış."

Tek elimi gözyaşlarıyla ıslanan yanağına çıkardım.

"Sanki bu gözyaşları benim onları silmem için dökülüyor. Sanki bu saçların her bir teli benim onları koklamam için uzuyor."

Yanağındaki elimi yavaşça dudağına indirdim.

"Sanki bu dudaklar..."

Bakışlarımız birbirini buldu.

"Sanki bu dudaklar benim onları öpmem için var."

"Ama bunların sahibi sana yalan söyledi Hyung. Yalan söyleyen bir ucubeyi nasıl seversin?"

"O ucube dediğin tanrımsı güzelliğin her bir hücresine aşığım ben Seungmin."

Seungmin kafasını yavaşça omzuma koydu, kollarını boynuma doladı ve hıçkırıklarla süslenen gözyaşlarını omzuma akıttı.

"Hyung çok özür dilerim. Anonim olarak yazdım çünkü eğer seninle tanışmak isteseydim beni asla sevmeyeceğini düşündüm. Ama sonra herşey o kadar garip ilerledi ki, kendimi bu aptal oyunun içinde buldum. Hem kendime, hem sana, hem de arkadaşlarımıza zarar verdim. "

"Bunlar artık önemli değil Seungmin. Ben seni olduğun gibi seviyorum ve seveceğim tamam mı? Geçmişte yaptığın hiçbirşey önemli değil. İnan bana."

Seungmin kafadını kaldırdı ve gülümsedi.

Gözyaşlarını sildim ve dudağına küçük bir öpücük bıraktım.

Gülümsedik ve alınlarımızı birbirine yasladık.

"Ne zamandır biliyordun?"

"Neyi?"

"Anonim olduğumu."

"Bi dahaki sefere kuzeninle arka bahçede gizli saklı konular konuşmak istediğinde etrafta kimsenin olmamasına dikkat et."

"Şaka yapıyorsun değil mi?"

Kafamı sağa-sola salladım ve ikimizde güldük.

"Aç mısın?"

"Eh yani seni bulana kadar canım çıktı Hyung."

"Hyung ne ya? Friendzone mu yedim şimdi?"

"Hayır be! O kadar peşinden koştum bide friendzone'layacak mıyım seni? Alışkanlık sadece."

"Ne yemek istersin?"

"Tteobbokki (umarım doğru yazmışımdır) çekiyor canım."

"E hadi gidelim o zaman."

Seungmin gülümsedi ve yanağıma bir öpücük bırakıp elimi tuttu.

Gülümsedik ve birlikte güzel bir akşam yemeği için yola çıktık.

~~~

250921~472

Step On Me [] ChanMin, BxB, SkzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin