Bölüm 3 💬

1.1K 71 20
                                    

Dalgın bir şekilde Jeff'in yanına vardığımda kolunu omzuma attı. "Ne oldu" diye sorduğunda omzumu silktim. Tyler'dan nefret ediyordum ve bile bile onun dersine girmek beni çıldırtıyordu. Onun o gözlerinde bile meymenet olmayan suratından bezmiştim.

Sınavlardan en yüksek alabilecek kişi benken vırt diyor zırt diyor bir şekilde kırktan yukarı vermiyordu. Jeff'in "yine Bay Hoechlin mi" diye sorması beni böldü. Yavaşça kafamı salladım ve ellerimi cebime soktum. "Geçen bir ödev verdi. Yarısını zor yetiştirdim"

"Sen bu adamdan bu kadar nefret ediyorsan ondan intikam falan alsana"

"Nasıl yapacağımı bilmiyorum" diyerek tekrar omuzlarımı silktim. Jeff ise beni durdurdu ve ellerini omuzlarıma koydu.

"Bir öğretmenin karşı koyamayacağı dört kişi kimdir" diye sorduğunda biraz gülümsedim. "Ailesi, müdür, diğer öğretmenler" birden gülümsemem soldu.

Jeff beni "sevgilisi" diye tamamladığında ağzımı açtım. "Napim"

Jeff: Onu etkilemeye çalış. Sana hayır diyemez ve yavaş yavaş intikamını alırsın

"Onun sevgilisi var ve her ne kadar ondan nefret etsemde  mükemmel bir vücudu var. Ayrıca Tanrı aşkına o bir öğretmen. Bir öğrenciyle beraber olmaz"

Jeff: Kim bilir

Kafamı iki yana salladım ve okula girdim. Bu benlik değildi ama ondan intikam almayı çok isterdim.

Sınıfa girdiğimde bugünün kötü geçmesine neden olacak tek adam olan Tyler Hoechlin'le dersimiz ilk saatti ve o sınıfa girmişti bile. Daha zil bile çalmamıştı.

"Geç kaldın O'brien"

"Özür dilerim. Siz zilden önce girdiğiniz için ne zaman gireceğinizi bilemedim"

"Düzgün konuş ve yerine otur"

"Tabi" büyük bir hızla sadece en önde tam öğretmenler masasının önünde kalan yere oturdum. İnanılmaz eğlenceli dersini anlatırken bacağımı titrettim ve tırnaklarımla masada bir ritim tutturdum.

"Şu sesi yapmayın"

Durmadım. Çünkü tüm kızlar aynı anda yaparken sadece bana ceza verecekti ve ben bu sınıftan kurtulmak istiyordum.

"Dylan!"

"Efendim"

"Şu sesi yapma dedim"

"Haklısınız şu an o upuzun tırnaklarını masaya vuran Olivia'yı duymuyorsunuz. Siz tam bir sağırsınız"

Giderek kısılan sesim Tyler'ın duymasını engellememişti. Yüzünün kızardığını gördüm.

3....2...1

"Dışarı çık Dylan. Kütüphaneye in. Ders bitene kadar oradan çıkma"

Onun patlamak İçin hazır olan sinirine büyük bir tezat oluşturmak istermişçesine sakince dışarı çıktım ve ceza alanıma girdim. Bir kitabı alıp yerime oturdum. Dersin bitmesine yarım saat vardı.

Ben kitabımı yarılamışken kütüphanenin kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. Onun geldiğini bildiğim için kafamı bile kaldırmadım

"Ne yaptığını sanıyorsun? Ne bu saygısızlık"

"Saygısız olan sizsiniz"

"Düzgün konuş benimle Dylan"

"Affedersiniz efendim"

Karşımdaki sandalyeye oturdu ve yüksek sesini alçaltıp "beni sevmediğini biliyorum ama biraz saygılı olsan buraya hiç gelmek zorunda kalmazdın"

"Beni sevmeyen de sizsiniz"

"Ben tüm öğrencilerimi seviyorum"

"O halde ben sizin öğrenciniz değilim" omzularımı silktiğimde Tyler biraz daha yaklaştı ve ellerini masada birleştirdi.

"Dylan seni seviyorum. Sadece beni çıldırtıyorsun. Çok umursamaz davranıyorsun"

Öyleydim zaten. Sıkıntı buydu. Ben zaten umursamazdım. Beni bu hale Tyler getirmişti. Orası çok farklıydı.

"Bir daha olmaz. Çıkabilir miyim"

Tyler kafasını salladı ve çıkmama izin verdi.
———

Birkaç gün sonra dersimiz matematik bile değilken Tyler içeri girdi. Bir kağıdı masaya koydu ve masaya oturdu. "Bu yıl gideceğimiz kış tatili için isim toplamaya geldim. Gelecekler isimlerini yazdırsın. Tüm ücret okul tarafından karşılanacak ve yemeklerde benden. Sadece bu sınıf İçin" göz kırptığında bazı kızların iç geçirdiğini duydum.

"Çok cömert"

"Çok comort" diyerek onu taklit ettim ve kız beni yok sayarak hızla aşağı indi. Ben yerimden kımıldamadım çünkü Tyler'la aynı yere gitmek ölüm gibiydi.

Tyler herkesin ismini aldığında gözleri beni buldu. "Dylan gelip ismini yazdır"

"Hayır"

"Peki ben yazarım. Senin için zorunlu. Eğer gelmezsen hiç hoş olmaz"

Al İşte. Hoca bana taktı ya.

Dersler bittiğinde dışarı çıktım ve arkadaşlarıyla konuşan Jeff'in kolunu tutarak okuldan çıkarttım.

"Hey hey hey ne oluyor yine"

Yerimde durdum ve bağırarak "ben bunu döverim" dedim. "Tatile gitmek istemiyorum gayet açık bir cümle. Ama bizim mükemmel matematik öğretmenimiz Tyler anlayamıyor. Ağlıyacağım şimdi"

"Dostum ben çok ciddiyim. Artık ne yapacağımı bilmiyorum. Ama tatile gitmenin hangi yanı kötü ki"

"Tyler yanı. Neyse en azından sen geliyorsun"

"Dostum-"

"Sende geliyorsun"

"Maalesef annem izin vermedi. Biz başka bir yere gidecekmişiz"

"İyi ben eve gidiyorum. Hömküre hömküre ağlayacağım. İnanmıyorum ya"
———

Matematik Öğretmeni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin