Yine bu kitaba takılmak
1 Sene Sonra
Dylan dönüyordu. Valizinin sapını titreyen elleriyle sıkıca tutuyor, babasının evine hızlı adımlar atıyordu. Tyler dahil kimse bilmiyordu onun döndüğünü. Kimseye söylememişti, bir sürpriz yapmak içindi her şey. En çokta yaklaşık bir aydır sesini duymadığı sevgilisi için bir sürpriz.
O siyah kapıya geldiğinde sıkı sıkı tuttuğu valizini bir süreliğine bıraktı ve elini yumruk yaptı. Fakat bundan vazgeçip zile ard arda bastı. Kapı açılmıyordu aslında tahmin etmişti. Saat sabahın 5iydi. Bu saatte babası dördüncü rüyasına geçiş yapıyor olmalıydı. Bir ümitle cebinden anahtarını çıkardı ve deliğe soktu. Kapı açıldığında rahatlamış bir tebessüm yaydı dudaklarına. İçeri girdi ve evine girip gözlerini etrafta gezdirdi. Her yer kendisinin fotoğrafıydı. Bebeklikten geçen sene mezun olurken ki zamana kadar tüm fotoğrafları...
"Sen geleceksin de ben anlamayacak mıyım eşek sıpası"
Babasının sesiyle yerinden zıplarken küçük bir kahkaha attı. Bavulunun düşmesini umursamadan kollarını babasına sardı. Ensesinden aşağı kayan bir göz yaşını hissettiğinde gülümseyerek ayrıldı.
Babası "Ağlarmışım" dediğinde Dylan gülümseyip tekrar sarıldı babasına. Geçen sene sormuştu babasına geri döndüğümde ağlayacak mısın demişti babası da kesin bir ifadeyle kafasını iki yana sallamıştı.
Ayrıldıklarında Dylan babasının yatağına yattı ve ona sarılarak uyudu. İki saat sonra uyandıklarında Noah kollarını Dylan'a sarmış, sanki hâlâ yataktan düşebilecek bebeği gibi tutuyordu oğlunu.
Dylan gelmesinin şerefine babasına ve kendisine güzel bir kahvaltı hazırladı. Çayları da bardaklara koyduğunda babası aşağı inip rozetini taktı.
"Hâlâ emekli olmuyor musun genç adam"
"Sus len yaşlı mıyım ben"
Dylan babasına tekrar gülümsedi ve yanağına bir öpücük bıraktı. "Hiç yaşlı olur musun sen? Şuna bak benden bile gençsin"
Babası göğsünü kabartırken Dylan masaya oturup kendi yaptığı krepin hepsini ağzına soktu. "Anlatamam sana nasıl özlediğimi doğru düzgün yemekler yemeyi"
------"Kolay gelsin efendim" Noah kafasını salladı ve arabasına binip yola çıktı. Dylan'da telefonunu alıp mesaj kutusuna girdi.
"Ne zaman ben yazmadan yazdı ki"
Dylan
Günaydın gülümmGözü Güzel Adam
GünaydınDylan
Ne yapıyorsuuunnGözü Güzel Adam
Evdeyim, çıkacağım birazdanDylan
Seni uğurlamayı özledim sevgilimGözü Güzel Adam
Beni uğurlamanı özledim sevgilim.Dylan
En kısa zamanda geleceğimGözü Güzel Adam
Bekliyorum bebeğim
(Görüldü)Dylan üzerini kontrol edip dışarı çıktı ve Tyler'ın kapısını çaldı. "Posta" diye bağırdığında içerden koşan adım seslerini duydu. Kapıyı Tyler şaşkın bakışlarla açtığında Dylan el salladı.
"En kısa zamanda geldim"
İçeri girdiğinde Tyler sevgilisini kucağına aldı ve etrafında döndü. Bıraktığında da ellerini karşısında ki adamın yanaklarına çıkardı. Dylan'da onu taklit ettiğinde alnını alnına yasladı.
"Geldin" dedi titreyen sesiyle gerçek mi değil mi diye kontrol ediyora benziyordu.
"Hm-hm geldim"
Dayanamadan Dylan kollarını Tyler'ın boynuna çıkartırken beline dolanan ellerle karşılık aldı. Sıkıca sarıldılar birbirlerine. Yılların özlemi sanki bedenleri birbirine dokunduğunda yavaş yavaş yok oluyordu.
Tyler sonunda kollarını çözdüğünde Kehribar gözlüsünün dudaklarını hapsetti kendi dudaklarına. Birkaç öpücükten sonra ayrıldıklarında Dylan gözlerini kapattı. "En sevdiğim tutsaklıksın Tyler"
Tyler gülümseyerek Dylan'ın yüzünü dudaklarıyla dolaştı. Ayakta olduklarını ikisi de fark etmiyordu. Odaklandıkları tek şey birbirleriydi.
Sonunda birbirinden ayrıldıklarında Tyler yukarı çıkmak için birkaç adım attı fakat Dylan'ın sesini duyduğunda ona döndü. Üzerine zıplayan bedeni sıkıca tutarken Dylan bacaklarını sevgilisinin beline doladı. Sıkıca boynuna da tutunurken Tyler halinden gayet memnun bir şekilde yukarı çıktı. Dolabından giysilerini çıkardığında Dylan ayaklarını yere bastı ve yere çömelip Tyler'ın şortunu aşağı çekti. Kenara koyduğu pantolonu da aldı ve tekrar çöküp ayaklarından geçirdi fakat Tyler dengesini sağlayamayıp yatağa düştü.
"Dylan!'
"Sevgilim?"
Tyler hızla pantolonunu çekti ve hâlâ yerde oturan Dylan'ın çenesini tutup kendine çevirdi. Eğilip alnına bir öpücük bıraktığında düğmesini ilikledi. "Kendim giyinebiliyorum"
"Hayır, ben yapacağım"
Dylan tekrar ayağa kalkıp siyah gömleği aldı ve kenara koyup Tyler'ın tişörtünü çıkardı. Gömleği kollarından geçirdiğinde düğmeleri iliklemeye başladı ve her bir düğmeyi ilikledikten sonra Tyler'dan bir öpücük aldı.
"Tamam. Bitti işte"
"Teşekkür ederim bebeğim. Borçlandım sana"
"Akşam beni bir yerlere götürerek ödeyebilirsin borcunu"
------
![](https://img.wattpad.com/cover/280089966-288-k43421.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Matematik Öğretmeni
Fiksi PenggemarDylan matematik öğretmenin nefret ediyor ve bir gizli numarayla bunu açıkça dile getiriyor.