16. Bölüm"Daha parlak," dedi Taehyung, bu sabah yeniden kurdukları Pink Petal'in yeni penceresine gözlerini kısarak bakarken.
"Yeni," diye yanıtladı Jimin. Sipariş ettiği ve bugün gelen çıkartmaları ayıklıyordu. Bunlar Jungkook tarafından tasarlanmıştı, pastel pembeydi ve kenarlarından küçük papatyalar çıkıyordu; ekstra sevimlilik için yuvarlak, tombul karakterler eklenmişti. Jimin'in şu an kapısında olan eski, genel olanlardan farklıydılar, o yüzden onların yerine yenilerini almıştı.
"Temiz," diye tamamladı Taehyung, hâlâ camı incelerken. En yakınındaki çiçekler -yıldız çiçekleri, aslanağzı ve Peru zambakları- onun yakınlığı ya da buna eşdeğer olan bir şey karşısında topluca nefeslerini tutuyorlardı ve Jimin, Taehyung'a olan ısrarlı hayranlıkları karşısında sadece sevgiyle gözlerini devirmişti. "Eskisinden çok daha temiz. Yani, kapının camıyla karşılaştırdığında -buradan göremiyorsun bile, mesela, tabelada açık mı kapalı mı yazdığını anlamak için gerçekten yakınlaşman gerekiyor-"
Taehyung cümlesinin ortasında döndü ve Jimin'in tezgahın arkasından attığı bakışları görünce durdu.
Jimin temizlik yapıyordu, tamam mı? Bitkilerinin etrafında her gün çalışıyordu. Sıcak, ama çok da sıcak olmadıklarından, sularının olmasından ama çok da olmamasından, topraklarının doğru kıvamda olmasından ve iyi geçinebildikleri komşu bitkilerle çevrili olduklarından emin oluyordu. Sayılarını her gün, her hafta ve her ay sonunda dengeliyordu. Siparişlerin ve malzemelerin kaydını tutuyor ve açıkçası, yoruluyordu. Camı ilk hâli gibi kalmamışsa ne olmuş yani?
Taehyung, bir şekilde tüm bunları bakışlarından anlamayı başarmıştı, çünkü sırıtıyordu, hemen kendini düzeltti, "Yani, dükkânın harika görünüyor, Jiminie!"
Jimin onun için bir çıkartma seti uzattı. "Hadi bunu bitirelim."
Düzenlemeler olması gerekenden daha uzun sürüyordu; Jimin en son kendi başına çıkartmalar yapıştırdığında sürdüğünden daha fazla.
Yerleştirilebilmeleri için çiçek saksıları ve raflar camdan indirilmişti, Jimin tepeye ulaşabilmek ve dükkanın adının ilk karakterlerini takabilmeli için cılız beyaz merdivenini açtı.
Bunun dışında, Taehyung yardım etmek yerine rastgele merdiveni ve ardından üstündeki Jimin'i sallamak ve Jimin ona bağırdığında kendini hiç dizginlemeden gülmekle meşguldü. Gerçi Jimin de gülümsüyordu çünkü Taehyung'un gürleyen kahkahası bulaşıcıydı.
Bir kez daha aynı şeyi yaptığında, yani on dokuzuncu kez, Jimin eğildi ve dekorasyon çıkartmalarından birini -ortası sarı olan büyük, yuvarlak beyaz bir papatyayı- Taehyung'un yanağına yapıştırdı.
Taehyung bunu bir savaş ilanı olarak kabul etti. Jimin'in arkasından tırmanabildiği kadar hızlı tırmandı, papatya çıkartmalarından biraz daha kaptı -ve her yerine yapıştırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
petals and ink | yoonmin ✓
FanfictionJimin yeni sokağını, yeni dairesini ve yeni çiçekçisini seviyordu. İşleri düzeliyordu, günleri güneş ışığı ve lezzetli keklerle doluydu. Genel olarak endişelenecek hiçbir şey yok gibiydi. Sadece yeni komşuları biraz tuhaf görünüyordu. Sorun değildi...