-11-

460 28 72
                                    

"Tamam birşeyi açıklığa kavuşturalım... bir soru sorabilir miyim ?" Dedi Türkiye.

"Pekala" dedi Ivan Arksyan.

"Şimdi diğerlerini sırf tüm bunları öğrendi diye öldürdünüz ama peki niye beni öldürmediniz?"

Ivan zalimce bir kahkaha attı. "Sana bir teklifim var Türkiye cumhuriyeti"
"Neymiş?"
"Bizim tarafa geç"

Türkiye boş boş Ivan'a baktı. "Allahım... yarabbim sen bana sabır ver... Sence cevabım ne? HAYIR LAN!"

Ivan kahkaha attı. "Alacağım cevabı biliyordum ama yine de sorgulayım dedim~"

Türkiye sinirle Ivan'a baktı. "Ben hala cevabımı alamadım?"
"Ah.. pardon.."

Ivan Norveç'e işaret yaptı. Norveç işareti görüp odadan çıktı.

"Niye onu çıkardın...?"
"Çıkarmadım birini getirecek."

Bir süre sonra kapı açıldı ama içeri başka biri girdi...

Başka biri...

"LAN... S-SENDE Mİ?!"

Kapıdan içeri giren ülke ufak bir kahkaha attı. "Evet bende BSVHIZUVSBUSHUOSYHHOYS"
"Random atma cringe oluyor"
"Tmm"

"Seni cidden arkadaşım olarak görmüştüm... B-Biz iyi anlaşırdık ama.. ama..."
"Oh hayır hayır türkiye ben senin düşmanın değilim aşkım"
"Aşkım ne lan..."

Isveç gülümsedi. Sonra da Ivan'a baktı önünde eğildi. "Teklifimi kabul ettiğiniz ve onu öldürmediğiniz için teşekkürler efendim"
"Hahahahha ne demek canım her zaman"

Türkiye o sırada ikisine iğrenmiş bir şekilde bakıyordu.
"Öğk"
"Ah... Bay Ivan konuşmanız bittiyse onu alıp götürebilirmiyim?"
"Tabi ki"

Türkiye bulunduğu sandalyede çırpınmaya başladı. "Bana bak İsveç! Ben malmıyımda senin beni götürmene izin vereceğim?!"

Isveç Türkiye'yi sandalyeden çözerken konuştu. "Hah... karşı koyabilirsen koy aşkım "
"Eğer bana bir daha aşkım dersen senin kafanı koparırım sonra da kurtlara yediririm"
"Hmm vahşi olman çok hoşuma gidiyor bebeğim"
"Bana bebeğim de deme!"
"Tamam bir daha demem bebeğim"

Türkiye'nin aklına birşey geldi ve sırıttı. "Nüfusum senin ülkene sığmaz yani beni kaldıramazsın"
"Hah kim demiş?"

İsveç Türkiye'yi gayet kolay bir şekilde kucağına aldı. Türkiye şok ile isveç e baktı.
"S-Sen nasıl-"
"Sana bir bilgi. Eğer bir ülkeyi öldürürsen onun çevikliği ve toprak miktarı kadar güç sana eklenir"

Türkiye korku ile yutkundu. "S-Sen kaç ülke öldürdün lan?"
İsveç sadistçe gülümsedi. "3 tane~ 2 si görev içindi ama diğeri... senin için"
"B-Benim için mi ?!"
"Evet~ Şu Gürcistan denen çocuk sana biraz fazla yakındı. Üzgünüm ya da değilim Hahhahaha"
"SEN! O BENIM YAKIN ARKADAŞIM DI! H-Hem başka kimi öldürdün ki?!"
"Meksika ve Moğolistan"

Uzun süren bir sessizlik oldu. Türkiye İsveç'in anlattıklarını duyunca susması gerektiğini anladı.

İsveç kucağındaki ülke ile koridorda yürümeye başladı. Türkiye çırpınamıyordu çünkü İsveç Türkiye'yi fazlasıyla sıkıyordu ve hareket etmesini engelliyordu.

Bir süre sonra binadan çıktılar. Türkiye binadan çıktıklarında arkasına baktı. Çıktıları bina yıkık bir klubeydi ama içeri girdiğinizde yer altı kapısı açılıyor ve koca bir yeraltı şehri ortaya çıkıyordu.

"Vay canına..."
"Beğendin mi ?"
"Fazla havalı..."
"Patenti Norveç ve bende"
"Tck! Hain komsept ha?"
"Ahhahahah çok komiksin aşkım~"
"LAN SEN BANA BIR DAHA AŞKIM DERSEN KÖTÜ OLUR"
"Peki peki sustum"

CONFUSİON  ~Countryhumans~ (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin