We're Back Bitches!

359 34 35
                                        

Lucien Mikalsonların uyandığı haberini alınca bir süre ortada gözükmemek için gitmeye karar verdi. Eşyalarını toplarken kapıdan içeriye bir top yuvarlandı. Lucien tam kapının önünde durdu
Lucien:Nik
Klaus:Merhaba Lucien. Beni gördüğüne pek sevinmedin
Lucien:Yani eninde sonunda bugün gelecekti biliyorum
ama yalnız gelmene şaşırdım sonuçta bunca yıl tek saldırmamak için beklemedin mi?
Klaus:Yalnız gelmedim

Elijah ve Kol da gözüktü. Elijah her zaman ki gibi sakindi ama Kol kaybettiği seneler için öfkeliydi.
Lucien:Şu işe bak hiç yaşlanmamışsınız
Kol:Deme canım
Lucien:Boşuna uğraşma Kol içeri giremezsiniz
Rebekah:Daha çok yanılamazdın tatlım
Rebekah üst kattan ona bakıyordu. Lucien geriye doğru gitti
Klaus:Gördüğün üzere içeri girebiliriz

Kapı eşiğinden adımı attı. Lucien Klaus'a saldıracakken arkasından biri onu tuttu
Hayley:Düşünme bile
Klaus:Marcel bıçağı aldın mı?
Alt kattan Marcel geldi. Elinde papa tundenin bıçağını salladı
Marcel:Senindir
Hayley Lucien'ı diz çöktürttü. Lucien gülmeye başladı
Lucien:Çok güzel organize olmuşsunuz tebrik ederim
Klaus:Şehrin güvenliği azalmış ve vampir dostlarında anlaşılan seni pek sevmiyor bize sormadan yardım teklif ettiler

Lucien:Şaşırdım diyemem farketmemişsinizdir ama bazen tam bir pislik olabiliyorum
Elijah:Niklaus lütfen bu yaratığı artık susturur musunuz?
Klaus bıçağı elinde sıkıca tuttu
Lucien:Hadi Nik yap hadi istersen sırtımdan yap alışık olmadığın bir şey değil
Klaus:Beni ailemden, evimden uzaklaştırdın hala burada kötü adam ben miyim?
Lucien:Fena mı oldu? Elijah'nın karını çalmasından korkmadığın altı yıl geçirdin bana teşekkür etmen lazım
Elijah ve Hayley onu duymamazlıktan geldi. Klaus bıçağı onun göğsüne saplayıp Lucien'ı susturdu. Lucien acılar içinde kıvranıp yere düştü
Kol:Nihayet
Marcel:Onu nereye koyacağız?
Klaus:Mahzen şimdilik iş görür

3 gün sonra
Hope ve Freya da Lucien düştükten sonra hilal sürüsüyle şehre geldiler. Klaus Hope'a evi gezdirdi
Klaus:Sen gelmeden önce odanda birkaç değişiklikte yaptık görmek ister misin?
Hope:Evet
Klaus onun gözlerini kapatıp odaya çıkardı.
Klaus:İşte... beğendin mi? Tabi istediğin zaman tekrar değiştiririz sadece beşiğini ve birkaç eşyayı çıkarttım
Hope:Tıpkı resimdeki gibi
Hope sallanan sandalyeye oturdu

Hope:Annem burada oturuyordu
Klaus:Annen seni taşırken burada oturup dışarıyı izlemeyi çok seviyordu. Zamanının çoğu burada geçti
Hope:Peki sen?
Klaus:Ben Marcel ile atışmakla meşguldüm diyelim
Hope güldü. Klaus onu kucağına aldı ve sandalyeye beraber oturdular.
Hope:Şimdi burası bizim evimiz mi?
Klaus:Evet ve bir daha taşınmamız gerekmeyecek söz veriyorum canım

Marcel Davina'yı da malikaneye getirdi.
Davina:Yani her şey bitti mi?
Marcel:Evet D artık evimizdeyiz
Kol:Davina
Davina:Kol
Davina koşarak ona sarıldı
Marcel:Buna hiç alışamayacağım
Onları yalnız bıraktı
Kol:Merak etme tatlım bundan sonra bir saniye bile senden gözümü ayırmayacağım
Davina:Öyle yapsan iyi edersin

Kol:Hazır sende buradayken bir şey konuşmak istiyordum
Ellerini tuttu
Kol:Biliyorum ailemle pek samimi sayılmazsın ama artık işler değişti. Nik bile sana saygı duyuyor
Davina güldü
Davina:Bu saygı duymuş hali mi?
Kol:Kendi yöntemlerince diyelim. En azından seni öldürmeyi artık aklından geçirmiyor bu bir gelişme... Eğer sende istersen senin burada olmanı çok isterim Davina
Davina:Burada yaşamamı mı istiyorsun yani?
Kol:Evet benimle birlikte

Davina düzgün bir cevap arıyordu. Kol onun biraz gerildiğini görünce rahatlatmak istedi
Kol:Hemen cevap vermek zorunda değilsin
Davina:Aslında senin ailenle kalmak istemene şaşırdım
Kol:Bende ama onlarla kalmak artık işkence gibi gelmiyor. Belki Hope sayesindedir Hiç değilse onun için bile kalmak istiyorum. Dediğim gibi istediğin kadar düşünebilirsin
Davina gülümsedi ve ona sarıldı. Klaus ve Hope aşağı indi
Klaus:Kol Hayley'i gördünüz mü?
Kol:Sizinle değil miydi?
Hope:Hayır

Hayley
Barda sürekli saate bakıp birini bekliyordu. Kısa süre sonra yanına bir kadın oturdu. Hayley ona döndü
Hayley:Gelmeyeceğini düşünmüştüm merhaba Katherine
Katherine:Ben sözümü tuttum
Hayley:Güzel ve kafanı koparmadan önce 5 dakikan var konuş
Katherine:Belki bana biraz daha nazik olmalısın söyleyeceklerimi merak ettiğini biliyorum
Hayley cebinden bir mektup çıkardı
Hayley:Ailemle alakalı bilmediğim bir şey var dedin umarım hayatını kurtaracak kadar iyi bir bilgidir

Katherine:Öyle olsa buraya gelmezdim tatlım. Sen ve kızın kalan son Labonairsiniz en azından öyle gözüküyor
Hayley:Ebeveynlerimin öldüğünü biliyorum sadece ben kaldım
Katherine:Yanlış. Görünüşe göre ailen tehlikeyi önceden sezmiş. Belki de saldırıyı biliyorlardı
Hayley:Ne oyunu oynuyorsun Katherine?
Katherine:Oyun yok sadece anlaşma yapmak için buradayım
Hayley:Pekala üzerine düşeni yap bende kendiminkini yaparım söz veriyorum

Katherine:Güzel çünkü hayatta kalan bir Labonair'in daha olduğunu bilmek isteyeceksin. Öz ailen, öz ağabeyin.
Hayley şaşkınlığını kontrol etmeye çalıştı. Konuşmak için kendini topladı
Hayley:Doğruyu söylediğini nereden bileyim?
Katherine:Duyduğuma göre soyunun isimleriyle dolu bir incil varmış. Senden iki yıl önce doğan bir bebek hatırlıyor musun?
Hayley:Ama ölüm tarihi vardı çocuk hiç büyümedi
Katherine:Soyun devam etmesi için birinin yaşaması gerekiyordu. Ailen bu yüzden onu uzağa göndermiş. Tanıdık geldi mi... Andrea?
Hayley:Bizim Hope'u sakladığımız gibi

Katherine:Eğer gerçek ailenle tanışmakla biraz olsun ilgileniyorsan bu onun ismi ve yaşadığı yer
Hayley'e kağıdı verdi
Katherine:Aynı zamanda ağabeyini daha önce Klaus'un da aradığını bilmek istersin sanırım. Bulmasına rağmen sana söylemese de
Hayley:Emin misin?
Katherine:Kesinlikle
Hayley:Peki tamam şimdi benden ne istiyorsun onu söyle
Katherine:Yeni bir beden

Not:Bir süredir hastaydım bölümü atamadım o yüzden kusura bakmayın 💙💙

The King And Queen Of New Orleans  | Klayley | Türkçe Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin