Selam Nasılsınız?
İlk kitabım, aklımda daha bir sürü fikir var ama çok heyecanlıyım. Umarım iyi yerlere gelirim ve siz bana destek olursunuz...
Yukarıdaki müziği açmayı unutmayın, keyifli okumalar...
"Bakar mısınız ,buraya bir büyük boy alabilir miyiz?" diyen Ufuk'a hepimiz ürkütücü bakışlar atarken "Bayan çıtkırıldım" diye adlandırdığımız garson yanımıza geldi.
"Buyrun efendim" dedi cılız sesiyle "Pizza, ama büyü-" Ali Ufuk'un sözünü keserek "Yok bir şey istemiyoruz "dedi, garson arkasını dönünce Ali sertçe Ufuk'un kafasına vurdu.
"Mideni bozacaksın, birde büyük boy istiyormuş bey efendi bak?" Ufuk kafasını avuşturarak "Niye vuruyorsun ya belki doymadım belki yemek istiyorum sanane!" diye mızmızlanırken ."Bence şansını zorlama Ufuk, Ali haklı" dedim kolamdan bir yudum alırken.
"Yağmur haklı" dedi Emre, "Emre haklı" dedi Melis ,"Melis haklı" dedi Ali ve devam etti "Yani sonuç olarak ben" onlar her zamanki kavgalarını yaparken telefonla uğraşan Melis'e baktım, hızlıca biriyle mesajlaşıyordu.
"Melis kim o?"
"Kanka sanırım söylemenin vakti geldi... Bir aydır bizim okuldan biri fake bir hesaptan yazıyor ,çok yakınındayım falan beni sevdiğini söyledim ,kim olduğunu sorduğumda cevap vermiyor ,acayip merak ediyorum sence kim olabilir?"
"Kim lan o puşt!" dedi Ufuk, Melis cevap olarak gözlerini devirdi.
"Hiç bilmiyorum yarın bi el atarız olaya." dediğimde Melis bana döndü.
"Tamam kanka."
Kıskançlıktan deliren Ali, Ufuk ve Emre'ye baktım ve gülümsedim. Ufuk Melis'e bakarak "Bir daha yazsa o lavuk cevap verme, verirsen kankam değilsin haberin olsun"
"Al bendende o kadar" dedi Ali. Emre'de atılarak "Melis bence de cevap yazma kim olduğunu bir öğrenelim ondan sonra yüzü varsa bizle konuşsun o zaman bakarız artık" Melis kıkırdayarak
"Emredersiniz abilerim" dedi ,verilen cevaplara hiç şaşırmamıştım ,ortaokuldan şimdiye kadar kim bize açılırsa bin pişman ederlerdi yani bu hafif bile kaldı.
Birden Ufuk "Lan pizza yememe izin vermediniz diye midem bulanıyor" diye mırıldandı. Göz devirdim.
"Oğlum sinir etme, çok yedim demiyor bize suç atıyor!" dedi Ali.
"Kalkalım yoksa Ufuk pizza deprosyonuna girecek" diyip çantamı aldıktan sonra hesabı ödeyip Emre'nin evini boyladık, neden mi Emre, tek ailesiz ev o ev çünkü. Hepimiz ailelerimizle yaşarken Emre tek başına yaşıyordu ailesi İstanbul'da iş hayatıyla ilgileniyordu ve oldukça zengin bir aileydiler, iki yıldır buradan taşınmışlardı ama Emre gösterişten uzak olduğu için bizimle kalmayı seçmişti, ilkokuldan beri arkadaş olduğumuz için birbirimizi aile, abla, kardeş olarak biliyorduk.
Ben teyzemle yaşıyordum, annem ve babam ben beş yaşımdayken trafik kazasında vefat etmişlerdi bu yüzden iki teyzemde beni sahiplenmek istediler, bir teyzem Paris'te diğeri ise İzmir'de yaşam sürüyordu, ben İzmir'de kalmayı yani Aygül teyzemle kalmayı tercih ettim ve İzmir'de annem ve babamın yokluğunu hissettirmeyecek bir aile buldum, Aygül teyzem, Emre, Melis, Ufuk ve Ali benim ailem olmuşlardı...
Emre'nin evine gidince herkes kendi köşesinde, kendi halinde takılıyordu. Ben ve emre koltukta sohbet ederken Melis sosyal medya aleminde kendi sayfalarında takılmayı tercih ediyor, Ali ve Ufuk'sa didişe didişe playstation oynuyordu ve yine öyle oldu. Emre koltuğa oturduğunda yanına geçip dizine uzandım oysa saçlarımla uğraşıyordu. Bugün her zamankinden biraz daha fazla düşünüyordu, tabi ne düşündüğünü biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞLANGIÇ
Ficción GeneralYağmur, küçüklüğünde annesi ve babasını bir trafik kazası sebebiyle kaybetmiştir. Bu nedenle İzmir'de teyzesi ve beş kişilik arkadaş grubuyla yaşamaktadır. Fakat geleceği ve eğitim hayatı için Paris'e bir diğer teyzesinin yanına gitmek zorunda kalır...