"Kılıcını sıkı tut Han!" genç adam kollarını arkasında birleştiriken konuştu.
İki öğrencisini de özellikle seçmişti. Felix biraz kibar dövüşürken, Han karmaşık hareketleriyle karşılık veriyordu. Diğer öğrenciler de onlardan uzak bir köşede eğitimi izliyordu. Seumgmin sinir olmuş sesiyle araya girdi.
"Han, bacaklarını hareketlerine göre aç."
"Ah! Aklımı karıştırıyorsun." dediğin de çoktan kılıcı yere düşmüştü. Felix sevinçle arkadaşına koştu. O sırada eğitim alanına genç usta Hyunjin girdi.
Az önce ki karşılaşmayı uzaktan izlemişti. Adımları büyüğü Lee doğru ilerledi. Gözleri kısa süreliğine sevinen öğrencisi Felix'e kaydı. Çok kısaydı. Hemen sonra yanına geldiği büyüğüne çevirdi bakışlarını.
"Nasıl gidiyor eğitim?" dediğin de bile büyüğünün gözleri hala kendi öğrencisinin üzerindeydi.
Derin bir nefes alıp verdi. Koyu renk gözleri eskisi gibi sakinleşti. Gülümseyerek başını eğdi.
"Müridin nazik olmasına rağmen iyi öğreniyor."
"Hmm.. Bu güzel."
"Mm.."
"Biraz çay içmek ister misin?"
Genç adamın gözleri tekrar aynı kişiye kaydı. Başıyla onaylarken, izlediği genç oğlan ile göz göze geldi. Arkasını dönüp giderken genç oğlanın meraklı sesi işitildi.
"Usta ders bitti mi?"
"Dinlenin geleceğim."
***
"Onun kılıç konusunda iyi olmadığını biliyorsun değil mi?"
Çayın buharı genç adamın yüzüne doğru yayıldığında bile gözlerini kırpmadan ileriye doğru baktı. İleride arkadaşlarıyla oturan genci izliyordu. Masa da bir şey sürüklendiğin de kendine gelmiş, sorulan soruya başıyla cevap vermişti.
Genç adamın kendisine de çay koymasını izlerken, aklından geçen düşünceler dudaklarından cümleler olarak döküldü.
"Onun ne konuda iyi olduğunu arıyorum. Kılıç konusunda iyi değil, ama onu zorlamadığımı düşünüyorum. Belki gelişebilir."
Çayı dudaklarına götüren genç duraksadı. Gözleri büyüğü gibi az önce ki izlediği kiraz ağacının altında oturmuş olan gençleri buldu. Aralarında ilk dikkat çeken sarışın müridiydi. Diğerlerin den farklı görünüyordu. Bu hoştu.
" Müzik konusunda iyi olabilir. Belki de şifacılık konusunda yeteneklidir. Onu neden bu konuda zorluyorsun kardeşim?"
"Ne olursa olsun, kendisini korumalı."
Gülümseyerek büyüğünün çayını elleri arasına yerleştirdi. Kendi çayını da aldı. Hafifçe havaya kaldırıp yavaşça içti. Genç unuttuğu bir şeyi hatırlamış, konuşmak için elinde ki çayı masaya bıraktı.
"Kütüphanenin düzenlenmesi gerekiyor. Yarın izninle bir kaç öğrenci alıp gideceğim."
"Mmm.."
Ağacın altında toplanmış gençler birbirinden bağımsızdı. Felix elinde ki papatyalardan taç yaparken, changbin başını seungmine yaslamıştı. Chan yanında kuralları kopyalayan jeongın'e yardım ediyordu. Han tek dizini kendisine çekmiş çenesini yaslamıştı. Gözleri ileri de oturmuş, çay içen ustalarındaydı. Ne konuştuklarını çok merak ediyordu. Dudaklarını okuyarak konuşmalarını arkadaşlarına iletiyordu.
"Ah, evet bence de çocuklar çok yoruluyor."
"Han en çok çabalayan öğrenci."
"Müridim olduğu için gurur duyuyorum."
Gençlerin gözleri kıkırdayan genç oğlanın üzerine toplandığın da ustalarını izleyen siyah gözler arkadaşlarına çevirdi. Kimsenin onu dinlemediğini düşünüyordu.
"Ne? Neden öyle bakıyorsunuz?"
***
12 ağustos 2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be my daddy - hyunlix -
Short Story"Babacığım olun." "Ustan olduğumu unutma felix." "daddy." " Lee Felix!!! Ceza odasında beni bekle." Not: bu hikayenin bir sonu asla olmayacaktır. Cinsellikten hoşlanmıyorsanız çokta tavsiye etmem.