Güneş dağın arkasında hafiften bakmak üzereydi. Bu vakitlerde dışarıda öğrenci çok az olurdu. Bir çoğu yemek salonun da olurdu ki, dışarıda ki tek tük öğrenci ise ya yemek için gidiyor yada yemekten dönüyordu.
Sarışın oğlan önünde ki erişteyle oynarken arkadaşları onun dalmış olduğundan haberleri bile yoktu. Herkes yemeğiyle ilgilenirken, Han her zaman ki gibi bir şeyler anlatıyordu. Kıkırtısı salonda yankılanırken, uzak masallardan birinde oturan iki ustasından haberdar değil gibiydi. Gizli bir sırrını anlatacakmış gibi masaya doğru eğildiğinde arkadaşlarının da eğilmesini işaret etti. Felix düşüncelerinden sıyrıldığında kendisini masaya doğru gömülmüş olarak buldu.
"Kütüphane de size bahsettiğim ateşli resimlerin bir kaç tanesini daha bulduk." sesinde ki heyecan diğerlerinin sırıtmasına neden olmuştu.
Changbin yanında ki çocuğun yüzüne doğru başını çevirdi. Yüzünde ki gülüş onun ki gibi yaramazcaydı. Bu ikili şeytanın sağ ve sol bacağı gibiydi. Seumgmin hissetmiş olmalıydı. İkilinin kafasına bir tokat patlatıp dikkatlerini üzerine çekti.
"Sakın, arkanızı toplamaya bile gelmem."
En küçükleri büyümüş gözleriyle yanında ki kişiye baktı. Chan masada ki tepsiyi eline almasıyla jeongin de onunla beraber kalktı. Bu açıkça biz yokuz demekti. Omuz silken ikili bu kez sarışın oğlana baktı. Hiç bir şeyden habersiz bakışların baskısıyla başını onaylayan gençle ikili hızla hazırlık yapmak için masadan ayrıldılar.
***
Gölün girişinde duran gençlerin yakalanma korkusu yoktu. Gece kimse yıkamak için göle gelmezdi. Ki saat dokuzdan sonra odadan çıkmak yasaktı. En önde Han ve Changbin ikilisi nasıl gireceklerini konuşurken arkalarında etrafı gözetleyen felix ve seungmin vardı.
"Neden geldim ki anlamıyorum?" homurtusu ile gülümseyen felix ona doğru yaklaştı. Omzuna koyduğu eli ile önce arkalarında ki changbin'e baktı. Sonra yanında ki aşık arkadaşına.
"Geleceğini biliyordu. Bu yüzden bu kadar rahat." dediğinde tekrar aynı kişiye çevirdi başını.
Onunla beraber, seungmin de arkasına baktı. Yüzüne yayılan gülümseme hemen changbinin ona bakmasıyla kayboldu. Gülüşerek plan yapan iki ile başını iki yana sallayıp derin bir nefes aldı.
" Onu sevdiğimi bildiği için böyle. Şuna bak yakalanırsak ceza alacağız."
"Ama hala onun yanındasın."
"Hey, gidelim hadi." han ikiliye seslendiği de, çoktan karanlık geceyi aydınlatan ay yerini almıştı.
"Bir kişi dışarıda nöbet tutacak. Diğerleri içeri girip o kağıtları alıp hemen geri döneceğiz." changbinin cümlesiyle han üçlüye kısaca göz attı.
Nöbet tutması için, inandırıcı ve güvenilir biri bırakılmalıydı. Yanında ki dalgın sarışın oğlanı koluyla dürttü.
" Nöbet tutan kişi sen ol. Biz üçümüz de içeri gireceğiz. Olur mu? "
" Hıhım.. "
" O zaman beni takip edin."
***
12 ağustos 2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Be my daddy - hyunlix -
Short Story"Babacığım olun." "Ustan olduğumu unutma felix." "daddy." " Lee Felix!!! Ceza odasında beni bekle." Not: bu hikayenin bir sonu asla olmayacaktır. Cinsellikten hoşlanmıyorsanız çokta tavsiye etmem.