BÖLÜM 1

137 9 0
                                    

6 Yıl Sonra

Genç kız ellerinde sıkıca tuttuğu el işini kucağına bırakırken,şaşkınlıkla teyzesine bakıyordu. Bir elinde gri baş örtüsü diğer elinde ise siyah beyaz çiçeklerden oluşan boydan elbisesi vardı ve evin içinde bir oraya bir buraya dönüp duruyordu. Kadının yanakları hafif kızarmış,ince dudakları heyecandan ve telaştan kurumuştu. Gülseren teyzesinin bu tatlı telaşına hafif tebessüm etti.

Akşam Ayşen ablayı istemeye geleceklerdi ve eve bu yüzden eğlenceli bir telaş hakimdi. Gülümsemesi daha da büyüyen Gülseren,derin bir nefes verdi. Yıllar sonra Ayşen ablası gönlüne göre birini bulabilmişti çok şükür. Şu geçen altı yılda ne ağalar istemişti de oğluna,yine de hiçbirine evet dememişti Ayşen. Fakat hiç beklemediği bir anda komşu köyün ileri gelen ailelerinden biri olan Biranlar Aşireti'nin ortanca oğlu Samet'e kaptırmıştı kalbini. Tabii Samet'te bulmuştu Ayşen gibi hem güzel yüzlü hemde güzel kalpli kızı kaçırır mıydı hiç? İki genç birbirine sevdalanmış evlilik yolunda görüşmüşlerdi birbirleriyle.

Bugün ise Biranlar aşireti Ayşen'i istemeye geleceklerdi.

"Gülseren bir gitte bak şu Ayşen'e. Ona söylediğim elbiseyi giymiş mi? Eğer giymemişse bana haber et hadi güzel kızım."

Kader Hanım'ın sesi genç kızın kulaklarında uğuldarken Gülseren daldığı düşüncelerden çıkmış ve hemen oturduğu sedirden ayağa kalkmıştı.

"Hemen gidiyorum teyzeciğim." diyerek her zaman ki gibi teyzesinin sözünü ikiletmeden söylediğini yerine getirmişti. Genç kız iki katlı köy evinin ikinci katına hızla çıkarken aklına düşenlerle hafif bir kıkırtı çıkardı.

Sabahtan beri Kader Hanım ve Ayşen deliler gibi kavga ediyorlardı. Ayşen siyah bir elbise giymek isterken , Kader Hanım kesinlikle buna karşı çıkmış ve buz mavisi renginde etek kısmı tüllerden oluşan boydan elbiseyi giymesini söylemişti. Pardon,söylememiş ve tabiri caizse emretmişti. Sonuçta söylemek ve emretmek birbirinden alakasız iki eylemdi. Ve sonuç olarak Gülseren bu iki kadının arasında kalmış,Kader Hanım'ın mı yoksa Ayşen'in mi tarafını tutacağına karar verememişti. Doğruyu söylemek gerekirse iki ekbiseyi de ayrı ayrı çok beğenmişti genç kız. Neyse ki iki kadın bir elbise yüzünden birbirlerini yerken,her zaman ki gibi olaya evin reisi Haşmet Bey el atmış ve sorunu kökten çözmüştü. Adam her zaman ki gibi güzel karısı Kader Hanım'ı haklı bulmuş,kızının ise gönlünü yanağına kondurduğu içten öpücüğü ile almıştı. Tabii ki Gülseren'i de unutmamış ve güzel kızı da kolları arasına alarak odadan kendisiyle beraber çıkarmış, bu iki inatçı kadının ellerinden kurtarmıştı. Gülseren minnetle amcasına bakmış ve içten bir teşekkür ederek sıkıca sarılmıştı.

Ayşen ablasının odasının kapısına gelen Gülseren kafasında ki düşünceleri bir kenara köteleyerek işaret parmağının tersi ile tahta kapıyı tıklatarak 'gir' komutuyla içeri girdi.

"Dur tahmin edeyim,annem seni istediği elbiseyi giyip giymediğimi kontrol etmen için gönderdi değil mi?"

Genç kızı görür görmez isyan edercesine konuşan Ayşen ile kocaman bir kahkaha attı Gülseren. Fakat Ayşen ablasını buz mavisi elbisenin içerisinde gördüğü anda kahkahaları hızla son bulmuş ve yerini hayranlık nidalarına bırakmıştı.

"Ayşen abla çok güzel olmuşsun. Samet abinin seni gördüğünde hayran kalacağına eminim!"

Gülseren'in hayranlık bildiren konuşması ile şöylebir kendini süzdü Ayşen. Aynada ki görüntüsüne hafif burun kıvırdı.

"İstediğim elbiseyi giyseydim daha göz alıcı olacağıma emindim. Ama bu da idare eder işte. Sonuçta taşıyan güzel,demi kız?" diyerek sonlara doğru sesini kısmış ve havalı bir şekilde göz kırpmıştı Ayşen. Gülseren ise onun bu eğlenceli hallerine kıkırdayarak tepki vermişti. Ayşen aynada kendini süzmeyi bıraktığında gözleri şaşkınlıkla Gülseren'in üzerine kaymış ve endişeyle konuşmuştu.

Gönül DağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin