YAVŞAK - Yarı Texting

2.6

Sürekli geçmişe gidip gidip duruyoruz sikicem he (kizgin surat)

-

(Ada'nın okula geri geldiği ilk gün)

Rical'den

Gözlerimi telefonun üzerinden bir saniye bile ayırmadan başımda vır vır öten sevgilim olacak kızın sesini dinlerken okula doğru yürüyordum. Hayır, umursamadığım da çok belliydi. Neden hala susmak bilmiyordu? Banane abi senin exinin sürekli instagramdan, geri dönmek için mesajlar atmasından. Eskiler eskide kalmış amına koyayım madem duymak istemiyorsun engelle. Napayım yalandan kıskanıyormuş gibi mi yapayım, bunu mu istiyorsun?

Konuşmasının ortasında olduğum yerde durarak telefonumu sertçe cebime koydum. Tehditle harmanlanan bakışlarım ona dönmüştü. "Yeliz, tek kelime daha edersen ilişkimizi sonlandıracağım." Ciddiyetimden ödün vermeyerek söylediğim kelimelere karşılık, bir anda konuşmayı kesti.

"Tamam hayatım bir şey demedim ki." dedi kısık sesle. Ona hala ters ters baktığımı farkedince biraz daha önden yürümeye başlamıştı. Bu tür kelimeleri sürekli kullandığı için alışmıştım ama, Ada dışında başka bir kızdan duyuyor olmam da içten içe canımı sıkıyordu.

Ada bugün okula geri dönmüştü, birazdan okula vardığımda neler olduğunu görecektim. Bir yandan da ona tekrar geri dönmek isteyeceğimden korkuyordum. Daha mesaj atmamak için bile telefonumu kapatan ben, okulda onu görerek nasıl dayanabileceğimi bilmiyordum. Bunun için kafamda kurduğum ama nasıl uygulayacağımı bilmediğim planlarım vardı.

Ona tekrar bağlanma ihtimalimi sıfıra indirmeliydim.

Okulun kapısına geldiğimizde önden Yeliz girdi. Ben de içeri girdiğimde bir gözün beni kestiğini hissettim. Göz ucuyla baktığım da bunun Ada olduğunu farkettim. Ona baktığımı görmemişti çünkü avına bakar gibi Yeliz'e bakıyordu. Bakışları bir tık memnuniyetsiz miydi, bana mı öyle geliyordu?

Yeliz de Ada'yı görmesiyle yüzünde şeytani bir ifade var olmuştu. Gülümseyerek yanıma gelip koluma girdiğinde kolumu hafifçe kaldırdım. Ada'nın bizi izlediğini bildiğimden hafifçe gülümsedim. Hayatımda ilk defa bu kadar yapmacık hissediyordum kendimi.

-

Yeliz, Ada'nın lavaboya girdiğini görmesiyle hemen arkasından girmişti. Ben ise koridorun ortasında kalmıştım.

Ne olacağı belliydi, Yeliz'in ilk defa yaptığı bir şey olmadığı için aynı şeyi Ada'ya da yapacaktı. Daha önce rol yeteneğini başka kızların üzerinde de kullanıp disipline gitmelerini bile sağlamıştı.

Bir kaç dakika bekleyip girip girmemek arasında kalmıştım. O sırada dışarda Ada'ya bunu nasıl söyleyeceğim hakkında prova yapıyordum. Söyleyecektim ve bitecekti, bir daha da her Ada'yı düşündüğüm de bu yaptığım piçlik aklıma gelecekti. Onunla bir daha yakın olamayacağımı tam anlamıyla kavrayacaktım. Ve ona bağlanmayacaktım.

Kapının koluna elim gittiğinde ani karar değişikliğiyle vazgeçerek elimi çektim. Kendi kendimi cesaretlendirerek en sonunda kapıyı açmayı başarmıştım. Kapıdan girmesi kolaydı, sıkıysa git söyle o cümleleri şimdi.

Ada'nın eli Yeliz'in saçını sıkıca kavramıştı. Gözlerinde gördüğüm tek şey nefretti. Burnunda ki küçük kızarıklık onu tatlı yaparken bir yandan da sinirli olması, beni kendine çekiyordu.

"Lütfen bırak canımı acıtıyorsun." Yeliz'in söylediği kelimelerle ona ters bir şekilde bakmamak için kendimi zor tuttum. Hiç bir şeyin farkında olmayan bir aptal olduğumu düşünüyordu. Yer mi anadolu çocuğu?