Taner: Kim, bizi niye kaçırsın arkadaşlar?
Buray: Orası hiç belli olmaz, neler neler görüyorum ben...
İdil: Hem kaçırılıyor olsak bile içimizde bir kaptan var, o bizi karaya ulaştırabilir.
Özgür: Dahiyane bir fikir, benim nasıl aklıma gelmez ya? Belki de dümene ulaşamadığım için bir şey yapamıyorumdur, malum süper güçlerim yok.
Yazgı: Bakın, etrafı arayalım mutlaka birisi olmalı.
Hayal: Mantıklı ama ayrılmayalım.
Buray: Gemi de nereye kaybolabiliriz ki?
Hayal: Orası hiç belli olmaz, neler neler görüyorum ben...
Buray: *gözünü devirir* Çok komik.
Taner: Etrafı aramaya yardım edecek misiniz?
Hepsi birlikte etrafa bakarken bir gemide görebilecekleri neredeyse her şeyi görmüşlerdi ama gördükleri son şeyi galiba daha önce hiçbiri bir gemide görmemişti.
İdil: Bu ne ya!
Yazgı: Yaşıyordur di mi?
Hayal: Umut kırıcı gibi olmak istemem ama yerde kanlar içinde uyuduğunu sanmıyorum.
Taner: Sakin oluyoruz, ilk defa gördüğümüz şey değil sonuçta.
*Herkes Taner'e dik dik bakar*
Taner: Yani dizi, film izlemiyor musunuz hiç?
Yazgı: Bu gerçek bir ceset Taner, bilmem farkında mısın!
Buray: Tamam, tamam. Polisi arayalım diyeceğim ama benim telefonumu girişte aldılar. Muhtemelen sizinkileri de almışlardır.
Özgür: Tuzak mı kurdular şimdi bize?
Yazgı: Ya ben hala niye bizi seçtiklerini anlamadım. İnsanlara bir şey mi yaptınız? Şahsen Taner bana hiç güvenilir bir insanmış gibi gelmiyor.
Taner: Sadece dizi, film izliyorum abartmayın.
Hayal: Cesedin başında böyle normal muhabbet edecek kadar psikopat olamayız hepimiz yapmayın ya!
İdil: Bu kaptanın odasına girmenin bir yolu yok mu? Sonuçta içeride bir kaptan olduğu belli, burada başka insan olmadığına göre katil de o.
Buray: Ha kendi ayağımızla katile gideceğiz?
Yazgı: Bizi kaçırıyorlar, yani biz ona gitmezsek o bize gelecek zaten.
Hayal: Bakın şimdi, gemideyiz. Yani aşağı atlayabiliriz. Su sonuçta bir şekilde karaya varırız.
Taner: Balık mıyız biz? Gemi çok hızlı, gideli de biraz oldu. Yani en yakın karaya gidene kadar ölürüz.
Yazgı: Ben yüzmeyi bilmiyorum, beni burada katille bırakmayın lütfen.
İdil: Tamam başka bir şeyler düşünebiliriz. İçimizden birine zarar gelmesine izin veremeyiz.
Hayal: Kaptanı buraya çekip öldürelim. Gemiyi Özgür kullanır, biz de kurtuluruz.
Buray: Sonra da ömrümüz maphuslarda geçsin, hayal gücüne puanım 0
Özgür: Gemi durdu. Gelin şöyle geçelim.
Kaptan: Gemimize hoş geldiniz. Şimdiden kaynaşmaya başlamış gibisiniz.
Taner: *güler* Çok pardon, hoş mu geldik?
Kaptan: Yolculuğumuz boyunca eğlenmediniz mi?
Hayal: Ne demezsiniz, adam bile öldürdük *gülümser*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cinayet
Adventure6 kişiye gelen gizemli gemi davetiyeleri ile içine atıldıkları bir cinayet. Peki içinden çıkabilecekler mi? Çıkabilseler bile bu davetiyeler ne anlama geliyor?