2. Bölüm: ''Ceset''

59 5 1
                                    

Taner: Kim, bizi niye kaçırsın arkadaşlar?

Buray: Orası hiç belli olmaz, neler neler görüyorum ben...

İdil: Hem kaçırılıyor olsak bile içimizde bir kaptan var, o bizi karaya ulaştırabilir.

Özgür: Dahiyane bir fikir, benim nasıl aklıma gelmez ya? Belki de dümene ulaşamadığım için bir şey yapamıyorumdur, malum süper güçlerim yok.

Yazgı: Bakın, etrafı arayalım mutlaka birisi olmalı. 

Hayal: Mantıklı ama ayrılmayalım.

Buray: Gemi de nereye kaybolabiliriz ki?

Hayal: Orası hiç belli olmaz, neler neler görüyorum ben...

Buray: *gözünü devirir* Çok komik.

Taner: Etrafı aramaya yardım edecek misiniz?

          Hepsi birlikte etrafa bakarken bir gemide görebilecekleri neredeyse her şeyi görmüşlerdi ama gördükleri son şeyi galiba daha önce hiçbiri bir gemide görmemişti.

İdil: Bu ne ya!

Yazgı: Yaşıyordur di mi?

Hayal: Umut kırıcı gibi olmak istemem ama yerde kanlar içinde uyuduğunu sanmıyorum.

Taner: Sakin oluyoruz, ilk defa gördüğümüz şey değil sonuçta.

*Herkes Taner'e dik dik bakar*

Taner: Yani dizi, film izlemiyor musunuz hiç?

Yazgı: Bu gerçek bir ceset Taner, bilmem farkında mısın!

Buray: Tamam, tamam. Polisi arayalım diyeceğim ama benim telefonumu girişte aldılar. Muhtemelen sizinkileri de almışlardır. 

Özgür: Tuzak mı kurdular şimdi bize?

Yazgı: Ya ben hala niye bizi seçtiklerini anlamadım. İnsanlara bir şey mi yaptınız? Şahsen Taner bana hiç güvenilir bir insanmış gibi gelmiyor. 

Taner: Sadece dizi, film izliyorum abartmayın.

Hayal: Cesedin başında böyle normal muhabbet edecek kadar psikopat olamayız hepimiz yapmayın ya!

İdil: Bu kaptanın odasına girmenin bir yolu yok mu? Sonuçta içeride bir kaptan olduğu belli, burada başka insan olmadığına göre katil de o.

Buray: Ha kendi ayağımızla katile gideceğiz?

Yazgı: Bizi kaçırıyorlar, yani biz ona gitmezsek o bize gelecek zaten.

Hayal: Bakın şimdi, gemideyiz. Yani aşağı atlayabiliriz. Su sonuçta bir şekilde karaya varırız.

Taner: Balık mıyız biz? Gemi çok hızlı, gideli de biraz oldu. Yani en yakın karaya gidene kadar ölürüz.

Yazgı: Ben yüzmeyi bilmiyorum, beni burada katille bırakmayın lütfen.

İdil: Tamam başka bir şeyler düşünebiliriz. İçimizden birine zarar gelmesine izin veremeyiz.

Hayal: Kaptanı buraya çekip öldürelim. Gemiyi Özgür kullanır, biz de kurtuluruz.

Buray: Sonra da ömrümüz maphuslarda geçsin, hayal gücüne puanım 0

Özgür: Gemi durdu. Gelin şöyle geçelim.

Kaptan: Gemimize hoş geldiniz. Şimdiden kaynaşmaya başlamış gibisiniz. 

Taner: *güler* Çok pardon, hoş mu geldik? 

Kaptan: Yolculuğumuz boyunca eğlenmediniz mi?

Hayal: Ne demezsiniz, adam bile öldürdük *gülümser*

CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin