15. Bölüm: ''Kaptan''

17 3 0
                                    

Buray: Sakin olun, konuşabiliriz!

Özgür: Konuşmak anlaşmanın yarısı demişler sonuçta!

!: Bir adım daha atacak olursanız hiç acımam arkadaşlarınızı öldürürüm.

Melike: Şu silahı biraz daha bastırırsan senin bir şey yapmana gerek kalmadan kendisi kafamın içine girecek zaten!

!: Kes sesini.

Buray: Onların hiçbir suçu yok. Burada olmaları tamamen tesadüf, bırakın onları.

!!: Sence bu bizim umurumuzda gibi mi duruyor?

Buray: Hayır ama onları öldürmeniz için bir sebep yok. Gerek yok yani.

Gizem: Şu haldeyken sebep aradıklarını hiç sanmıyorum ya...

!!: Çok değerli fikrinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler ama uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Madem geldiniz, anlatın. Kimsiniz? Amacınız ne?

Özgür: O silahları indirirseniz daha sağlıklı bir muhabbet olabilir gibi.

!: Siz konuşma taraftarı değilsiniz sanırım...

!!: Bize uyar:)

Ünlemler tam tetiğe basacakları sırada arkadan Hayal, Yazgı ve İdil onların üstlerine doğru atlarlar ve o sırada da Buray ve Özgür koşup silahları alırlar.

Hayal: *üstünü silkeler* Rica ederiz:)

Özgür: Teşekkürler, hadi koşun!

Yazgı: Taner nerede?

Buray: Bilmiyoruz.

Yazgı: Ne demek bilmiyoruz?

Özgür: Buluruz tamam mı, sakin ol ve sadece koş.

Melike: Bir dakika.

Buray: Ne oldu? İyi misin?

Melike: *adama tekme atar* Tamam, gidebiliriz.

Buray: Kaptanı gördüm, Taner yanında.

Özgür: Hadi koşun!

İdil: Özgür adamlar zaten bir şey yapabilecek halde değil, yürüsek de olur.

Özgür: Koşun! *koşar*

Gizem: *güler* Hey, bekle! *koşar*

Hepsi koşarak ya da yürüyerek kaptanın ve Taner'in yanına geldiğinde kaptan onları da alıp kaldıkları yere getirdi.

Kaptan: Siz manyak mısınız!

Buray: Bağırmadan konuşabilirsin.

Kaptan: Konuşamam, kendinizi nasıl bir tehlikeye attığınızın farkında mısınız? Ya içinizden birine bir şey olsaydı, o zaman ne olacaktı?

Yazgı: Bizi oraya gönderen sendin, kendi imkanlarımızla dosyayı aldık ve getirdik.

Kaptan: Ben size böyle mi yapın dedim:)?

Melike: Burada ne olduğu hakkında biri bir şeyler söyleyecek mi?

Özgür: Şu an hiç doğru bir zaman değil, lütfen.

Kaptan: Yok hayır, gayet doğru bir zaman. Sizin yaptığınız ne peki? İlla istemediğim şeyler yaptırtacaksınız bana. Amacınız neydi ben onu anlamıyorum ki.

Gizem: Bir şeyler öğrenmeye çalışıyorduk sadece. Nerden bilelim, mafyatik işlerle uğraştığınızı?

Kaptan: Al işte, sonra böyle yanlış anlıyorsunuz. Ya hadi diyelim öğrendin, ne olacak? Merakınız yüzünden ölüp gitmek mi istiyorsunuz?

CinayetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin