"Hadi Lisa kalk artık bak kahvaltı için bizim çocuklar gelecek" "Peki Jungkook ?" Dedim "O da gelecekmiş" "Nasıl kabul etmiş gelmeyi ?" Dedim
"Yoongi muzlu sütlerini saklamış" Rose'nin dediğiyle güldüm. Jungkook gerçekten çok masumdu...hem de çok "Hadi aşağıya in bir dahakine jisoo unnim gelir" Dedi Rose
Rose odadan çıkınca ayağa kalkıp dolabımı açtım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gülerek aşağıya inmemle kapı çaldı. "Hadi bakalım Lisa aç kapıyı" Dedi jennie unnim, gülen yüzümle kapıya koşarak hızla açtım.
Herkes içeri girince jungkook'a baktım. "Hoşgeldi-" Beni umursamadan yanımdan geçince bozulsam da belli etmedim.
En son giren Taehyung güldü. "Hoşbulduk" Dedi, hafif gülünce içeri girdi. Herkes masaya oturmuştu. Tek boş olan yer jungkook'un yanıydı.
Yanına giderek oturunca ayağa kalktı. "Jimin yer değiştirelim mi ?" "Olu-" Rose'nin jimin'in ayağına basmasıyla jimin acıyla yerine oturup ayağını tuttu. "Beni yanlız bırakamazsın sevgilim (!)" Dedi
"Taehyung yer değiştirelim mi ?" "Olur" Diyerek ayağa kalktı Taehyung, jungkook masanın en sonuna oturdu Taehyung'da yanıma
"Neyse herkes yerinde rahatsa yemeye başlayalım artık" Dedi jisoo unnim, hepimiz onu onaylayınca yemeye başladık...yani onlar yemeye bende jungkook'u izlemeye
Taehyung elime dokununca ona döndüm. "Kahvaltıdan sonra biraz konuşalım mı ?" "Taehyun-" "Bence de konuşun" Dedi Rose, sinirle Rose'nin gözlerine bakarken bana jungkook'u işaret etti.
Dişlerini sıkarak Taehyung'un tuttuğu elime bakıyordu. Boşta olan elimi Taehyung'un elimin üstündeki eline koyup güldüm. "Tabii, neden olmasın" Dedim
Herkes tekrar yemeğine dönerken jungkook'a baktım. Ayağa kalktı "Ben yedim gidiyoru-" "Muzlu sütlerinin benim elimde olduğunun farkındasın değil mi ?" Yoongi oppa sırıtırken jungkook sinirle oturdu. Şuan kızgın bir tavşandan farkı yoktu.
Kısa sürede kahvaltı bitince Taehyung'la birlikte bahçeye çıktık. "Hâlâ bana dargın mısın ?" "Taehyung sana kin falan tutacağımı düşünüyorsan bunu yapmayacağım. Hem ben öyle bir insan değilim" "Biliyorum biliyorum..." Diyerek iki elini kollarımın yanına koydu.
"...sadece kendimi çok suçlu hissediyorum. Ben zaten yıllarca jungkook'dan vazgeçemediğini farketmiştim. Beni sadece seviyordun ama onu...ona aşıksın" Dedi
"Ben denedim" "Biliyorum 2 yıl boyunca beni sevmeyi denediğini biliyorum ama yapamadın işte" Dedi
"Üzgünüm" "Hayır üzül diye söylemedim. Eski defterleri kapatalım" "Nasıl ?" "Çok yakın iki arkadaş olalım" "Bunu yapabilir misin ?" Dedim "Sen istersen yapamayacağım hiçbirşey yo-"
"VAY CANINA JİSOO NOONA BU ÇİÇEKLER ÇOK GÜZEL!" Jungkook'un bağırmasıyla gülerek ona döndüm. Kıskanç
"Jungkook birşey konuşuyoruz" Dedi Taehyung "Aa sizde mi burdaydınız ? Görmemişim, siz beni takmayın ben bahçeye bakıyorum" Diyip arkasını döndü.
Taehyung bana baktı. "Ne diyorum ?...heh senin için yapamayacağım hiçbirşey yok" "Tabii canım" Jungkook'un sessizce dediği şeyden sonra gülmemek için kendimi tuttum.
Jungkook'u bahçede tek başına görünce hızla yanına gittim. Jennie unnimin köpeği Kuma'yla konuşuyordu.
"Ne demek konuştuklarını duyamadın ?! Seni buraya boşuna mı gönderdim Kum-" "Jungkook" Jungkook hızla bana döndü.
"B-ben kuma'yı sizi dinlemesi için göndermedim!" Dedi korkuyla, gülerek yanına eğildim. "Sorsan söylerdim...arkadaş olmak istedi bende kabul ettim" "Papucumun arkadaşlığı"
Jungkook'un elini tutmamla bana baktı. "Başlarda sana kızgındım o yüzden bir sinirle aklıma gelen ilk şeyi yaparak sana IU unni gibi yazmaya başladım..." Dedim
"...sonra yavaş yavaş seni tanımaya başlayınca daha çok konuşmak istedim o yüzden bu oyunu kesemedim. Bir gün seni sevdiğimi anladım IU unninin ağzından yazarak seni ondan soğutmaya çalıştım. Üzüldüğünü farkettim seni Lisa'yken mutlu edemdim IU unni gibi davranıp mutlu etmek istedim sadece"
"Ç-çünkü o seni gerçekten sevmiyordu senin ona aldığın çiçekleri geri gönderiyordu aldığın hediyeleri düşünmeden çöpe atıyord-" "Yeter!" Jungkook'un bağırmasıyla sustum.
