Başlangıç

16 1 0
                                    

5 Mayıs 2023

Profesör sabah korkunç bir sesle uyandı. Gözlerini ovuştururken perncereden içeriye dolan iğrenç kokuları hissedebiliyordu. Midesi bulandı kusmak için yataktan doğruldu. Neler olduğunu anlamaya çalışmamıştı bile, kustu. Ayağa kalktı gözlerinin mahmurluğundan dolayı etrafı seçemiyordu. Lavaboya doğru hızlı bir hamle ile atıldı, yüzünü yıkadı. Pencereye doğru koştu her yer duman içineydi. Muazzam bir kargaşa vardı. Profesör daha ne olduğuna anlam verememişken içerden dolabın içinden bir ses duydu. Bu ses onu çağırıyordu. Yatak odasına geçti, dolabın kapısını açtı. Karısı, kızını kucağına almış çökük vaziyette dolabın içinde bekliyordu. O anda ikisi de profesörün yüzüne korku ve yardım dilenir gözle bakıyorlardı. Ancak profesör ne olup bittiğine hala anlam verememişti. Bildiği tek şey bir feleket olduğu ve dışarının bir kıyamet havasında olduğuydu. Bunun bir savaş olduğunu anladı ancak bu savaşı insanlar arasındaki bir savaş sandı. Son zamanlarda ülkeler arası güç gösterileri hat safhaya ulaşmış ve dünya liderleri bir birlerini tehdit etmekteydiler. Bu bir savaş ise durum çok korkunçtu çünkü profesörün evinin bulunduğu kısım ülkenin en güvenli bölgesinde tam takım korunan bir askeri üste yer alıyordu. Şayet savaş buraya kadar sıçramışsa büyük bir felaket olmalıydı. Profesör kızının gözlerine uzunca baktıktan sonra herşeyin düzeleceğini söyleyebildi. Hepsi bu kadar. Kötü olan asıl şey ise Profesör ne olduğunu bilmediği için kızına büyük bir yalan söylüyor sadece onu sakinleştirmek, rahatlatmak istemişti.

Kapı sesi geldi yukarıya çıkan ayak seslerini duyan Profesör dolabın kapasını hızlıca kapattı kapının arkasına doğru yöneldi ve kendini gizlemek istedi. Henüz gard almışken kapının dışından bir ses duydu.

BB23: Profesör, ben yüzbaşı BB23 iyi misiniz? Beni duyabiliyor musunuz?

Profesör biraz rahatlamış görünüyordu kapının arkasından çıktı.

Profesör: Neler oluyor Yüzbaşı

BB23: Korkunç şeyler ama vakit kaybetmemiz lazım. Bizimle gelmek zorundasınız.

Profesör: Karım ve kızım?

BB23: Siz onları merak etmeyin, güvenli bir yere götürülecekler.

Profesör: Peki ya ben? Ben ne yapacağım Yüzbaşı?

BB23: Korkarım bu büyük bir savaş Profesör ve sahada yardımınıza ihtiyacımız olacak ve aynı zamanda geliştirdiğiniz ve geliştirmekte olduğunuz bütün harp aletlerine ihtiyacımız var.

Profesör: Gidin ve onları alın o zaman. ben karımı ve kızımı bırakmam. Onların bana ihtiyacı var. Lütfen.

BB23: Bu mümkün değil Profesör. İlk olarak o harp cihazlarını kullanabilecek nadir kişilerden birisiniz ve ikinci olarak bizimle gelmezseniz yanında olabileceğiniz bir aileniz olmayacak.

Profesör: Biz savaştan kaçarız. Belki bu ülkeden de ancak ben gelemem üzgünüm.

BB23: Ah Profesör anlamıyorsunuz bu ülkemizin savaşı değil, dünyanın savaşı. Çoğu ülke düştü çok kişi öldü ve bu sadece 4 saat içinde oldu. Şimdi bizimle gelmezseniz hiç şansınız olamayacak.

Profesör karısı ve kızına baktı oldukça korkmuş görünüyorlardı. "Peki" diyebildi. Önce karısına sonra kızına sarıldı, vedalaştı. Gözleri dolmuştu. Son bir kez kızına baktı ve "hoşçakal Havva, geri döneceğim" diyebildi. Hızlıca aşağa indiler ve apar topar bir araca binip oradan uzaklaştılar.

Askeri üs merkezine vardıklarına arabalarca insanların savaşmak için oraya geldiğini gördü profesör. Ancak daha savaşın ne savaşı olduğu hakkında bir bilgisi yoktu. Ne kadar sorarsa sorsun net bir cevap alamıyordu.

Profesör: Yüzbaşı ben geceliğimin cebinde genellikle sigara taşımam.

BB23 cebinden çıkardığı paketi profesöre uzattı araçtan inip hızlıca labaratuvara doğru gittiler.

Büyükçe bir hangar; hangarın içinde füzeler, uçaklar ve karışık görünen daha bir çok alet vardı. Yüzbaşının emriyle bütün bunlar araçlara yüklenmeye başlandı. Profesör bütün bunları dehşet içinde izliyordu, aklında ise sadece karısı ve kızı vardı. Oldukça huzursuz bir vaziyette kahrolduğunu hissediyordu. Bütün bu zırvalıklar neyin nesiydi, Dünya bir gecede nasıl böyle bir hale gelmişti? anlam veremiyordu. Aklında dün gece kızının doğum gününü kutladıkları geldi, gözleri doldu. Keşke bütün bu yaşananlar bir rüya olsaydı. Korkunç bir kâbus ancak sonu gelecek bir kabus. Öyle değildi.

BB23: Atla Profesör gidiyoruz.

Herşey araçlara yüklenmiş ve zırhlı araçlar konvoy halinde harekete geçmişlerdi. Profesör araca doğru ağır adımlarla yürüdü, sonra cesaretini topladı. Ailesine kavuşacaktı herşey bunun için olmalıydı. İlk defa kendisini bir kahraman gibi hissetti, arabaya atladı ve çatışmanın olduğu alana doğru sürüp gittiler.

Çatışma alanına yaklaştıklarında orada seslerin gittikçe yavaşladığını gördüler. Kısa bir sessizlikten sonra korkunç bir uğultlu eşliğinde yerden gökyüzğne doğru bir karga sürüsü gibi havalanan şeyler gördüler. Kocaman kargalar. Herkes kulağını kapattı. Hava karskara kesildi gökyüzünü tamamen kapatan bu sürü iblis sürüsüydü. İşte tam o anda profesör kazanamayacakları bu savaşın ne denli korkunç olduğuna şahit oldu. İçindeki korku yerini dehşet verici bir ümitsizliğe bıraktı. Karısı ve kızını bir an için unutan Profesör, sadece kendisi, hayatı dışında hiçbir şey düşünemiyordu. İçini saran bencillik ve hayatta kalma güdüsü herşeyi önemsiz kılıyordu. O an toprağı yarıp altına saklanmak istedi. Böylece bütün bu olanların geçmesini bekleyebilecekti.

Olay yerinde; yerde yatan binlerce cansız beden vardı, belki daha da fazlası... ve yerde bir umut sürünen gövdeleri paramparça gencecik oğlanlar. İnlemeler, uğultular... Hepsi ölecekti. Tek tük iblis cesetleri görebilmek te mümkündü. Bu yaratıklar o kadar korkunçlardı ki bir kaç saniyeden fazla leşlerine bakmak bile çok zordu. Ve leşlerinden gelen kokular baş dönmesine ve mide bulantısına yol açıyordu.

Telsiz: Yüzbaşı BB23 buraya saldırdılar hepimiz ölüyoruz. Ve ölüm en iyi ihtimal. yalvarırız burayı bombalayın. Çok korkunç. böylece onların çoğundan belki hepsinden kurtulmak mümkün olur.

BB23: Hayır komutanım, askerimizi kurtaracağız.

Telsiz: Bu imkansız yüzbaşım ketlediliyoruz. Albay SD913 olarak İnsanlık için emrediyorum size.

BB23: Ancak siviller?

Telsiz: Boşverin sivilleri acı çememizi istemiyorsanız ve sivilleri gerçekten düşünüyorsanız. T123'ı kullansın Profesör. Yoksa yemin olsun karısı ve kızı burda ona küfrede ede can verecekler.

Profesör herşeyin son bulduğunu o an anladı.

İblislerin Düğünü "HAVVA" (Tamamlanmadı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin