Keyifli okumalar-
☀️
Zorluklarla dolu bir labirentin içinde cübbemi giymiş, elimde ipucu olarak bir teraziyle çıkış yolunu arıyordum... Gün henüz doğmamıştı hava çok soğuktu. O kadar soğuktu ki yere kadar uzanan sarmaşıkların bir kısmı buz tutmuştu. Çok korkuyordum. Havada korku filmi esintisi vardı. Göz gözü görmüyordu ben yürüdükçe bu ıssız labirent sanki daha da büyüyordu. Koşmaya başladım. Labirentin sonuna yetişmeye çalışıyordum birden bir yorgunluk üzerime çöktü ve durduğum yere yığıldım kaldım... Derin bir nefes alıp verdikten sonra yığıldığım yerden tekrar ayağı kalkıp labirentten çıkış yolunu aramaya devam ettim.
Sarmaşıklar hareket ediyordu bende hareket etmek için çırpınıyordum yürüdükçe bir ağırlık çöküyor elimde tuttuğum teraziyi yere düşürmeme bile sebep oluyordu... Ayak sesleri ve siren sesleri geldiğini anımsıyorum. Bu sesler beni daha çok ürkütüyordu. Tam kaçmaya fırsat bulup kaçacakken sarmaşıklardan biri ayaklarıma dolanıp beni yukarı doğru çekiyordu. Bense üzerimdeki ağırlık yüzünden yere düşürmüş olduğum teraziye tutunup sarmaşıklardan kurtarılmayı bekliyordum.
Dualarım gerçekleşti. Peşindeki polislerden kaçan ve bu labirentte onu bulamayacaklarına kendisini inandırmış biri ayaklarıma dolanan sarmaşıklardan beni kurtardı ve yerde duran teraziyi bir hamleyle parçalara ayırıp kaçtı. Bu terazinin kırılması beraberinde ıssız ve karanlık labirentteki tek pusulam olan cesaretimi de teraziyle kırdı. Oracıkta hayır! Diye bağırdım...
Yataktan nasıl uyandığımı anlamadım çok tuhaf bir kâbus görmüştüm uyandığımda kan ter içindeydim. Ayağı kalkıp pencereyi açtım zira biraz hava almaya ihtiyacım vardı. Nefes alışverişlerimi düzenleyerek kendimi toparlamaya çalışıyordum. Doğrusu bu korkunç kâbusun etkisinden çıkmak biraz zamanımı alacaktı. Gün henüz ağarmamıştı sabah kahvemi yapıp balkonda öylece gün ağarana kadar oturdum... Bu hafta önemli bir duruşmam var ve ben elimden gelenin fazlasını yaptığıma inanıyorum. Çok çalıştım bu duruşma için. Sabahladığım zamanlar oldu ve sabahladığıma değdiğini düşündüğüm bir delille hâkimin karşısına çıkacağım. Elimde, duruşma salonundakilere dinletmek istediğim çok önemli ses kayıtları vardı. Bir önceki görüşmemizde Banu Hanım, her şeyi itiraf etmişti saklanmayı bırakıp teslim olacağını söylemişti. Böylece bir nebze olsun çektiği vicdan azapları azalacaktı en azından Banu Hanım öyle düşünüyordu...
Duruşmadan önceki Perşembe;
Banu Hanım ve Kumsal Ece arasında geçen karşılıklı telefon konuşması;
Banu Hanım; " Elinden geleni yapacağına inanıyorum Kumsal Ece."
Kumsal; "Elimden gelenin fazlasını yapmayı istiyorum. Verdiğin ses kayıtları dışında başka delil olarak sunmak istediğin bir şey var mı? İşimize yarayan fotoğraf olur karşılıklı konuşma kaydı olabilir aklına ne geliyorsa.
Banu Hanım; "Aslında var ama telefonla konuşarak olmaz, çünkü oldukça mühim şeyler. Gelip gözlerinle görsen daha iyi olur. Bugün müsait olduğunda saklandığım eve gel göstereceğim."
Kumsal; " Merak ettim doğrusu kaç gibi geleyim?"
Banu Hanım; "Büroda işlerin varsa hallet sonra gel. Şimdi söyleyeceğim adresi not alma imkânın varsa lütfen söyleyeceğim adresi not alabilir misin?"
Kumsal Ece; " Tabi ki bir saniye beklermisiniz not almak için kâğıt kalem çıkaracağım." Deyip elime bir not kâğıdı aldım ve Banu Hanımın söylediği adresi not almaya başladım.
Geçtiğimiz hafta perşembe günü Banu Hanımla aramızda gerçekleşen telefon konuşmasında Banu Hanımın bahsettiği ve bana göstermek istediği bir delil daha vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KANLI SALGIN (Düzenleniyor)
AdventureBaştan uyarıyorum kalbi olan okumasın! bu da yazarcığınızdan ufak bir tavsiye<3 <3 <3 Kumsal Ece; çocukluğunda avukat olan babasını gördükçe hep onu örnek almış babasının gerçekleriyle büyümüştür. Kendisininde en büyük hayali babası gibi av...