Baştan uyarıyorum kalbi olan okumasın! bu da yazarcığınızdan ufak bir tavsiye<3 <3 <3
Kumsal Ece; çocukluğunda avukat olan babasını gördükçe hep onu örnek almış babasının gerçekleriyle büyümüştür. Kendisininde en büyük hayali babası gibi av...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayım tarihi: 19.05.2024. 14.20
Bazen iki şeye ihtiyaç duyar insan; susmak ya da haykırmak... Haykırmak istediği halde sessiz kalan insanlar, birde sesini çıkaramayanın sesini duyurmak için haykıranlar. Zalimden korkanların kayıp cesaretini yüreğinde canlandıran ve zorbalara, fırsatçılara göz açtırmayanlar... Onlar, sonunu düşünmeyenler vicdanıyla insanlık meşalesini yeniden yakanlardır.
Dünya üzerinde yaşayan birçok canlı vardır bunların en gelişmişi insanlardır. Yazıyı bulan, ateşi yakan, Mona Lisayı sanatla buluşturan, her türlü teknolojiyi icat ederek hayatı kolaylaştıran, fizik yasalarını ispatlayan ve daha nice icatları nesilden nesile başka insanlara aktaran insan...
Peki, insan kimdir?
Yeryüzünde yaşayan bütün canlılara örnek olan mı? Yoksa savaşlarda birçok çocuğu hayatı boyunca taşıyacağı fiziksel ve psikolojik yaralarla yaralayan, bir annenin içindeki evlat ateşini harlayarak arşı titreten feryatlara sebep olan veya bir hayvanı büyük bir hevesle evvela sahiplenip daha sonra sıkılınca sokağa atan mı? Bu örnekler arttırılabilir. İnsan, kendisi dışında nefes alanların hayatından çalan bir hırsız mı ya da hiçbir canlının yaşama hakkına saygı duymayan bir zorba mı? Sahi nerede bu insan hakları? Birçok coğrafyada savaşla, açlıkla, hastalıkla kırılan bu coğrafyaların halkının haklarını savunması gerekirken insan haklarından neden hala ses seda yok. İnsan bencil mi, kötü mü, zalim mi, mazlum mu?
Mesela ben kimim?
Sen kimsin Kumsal Ece?
Senin sonun tüm insanlara örnek mi olacak yoksa ibret mi alınacak...
Banuyu ziyaret etmeye gittiğimde görüş saati geçtiği için Banuyu göremedim. Aklımda bir plan vardı ve bu planı gerçekleştirmek için elimden geleni yapmalıydım. Karakola uğrayıp baş komisere aklımdan geçenleri ve bu çılgınca planı anlattım. Bir risk aldığımın farkındayım ama büroda oturup insanların hayatına yaptığım müdahaleler maalesef terazimin eşitlenmesi için çok az etki yapıyordu. Sertaç Atamaz gibi biri tüm dünya için bir tehditti. O adamı bende en az Meriç Efe kadar sevmiyordum. O ve onun gibilerinin biran evvel hak ettikleri cezaları almaları için söz verdim ve bu sözü hayatım pahasına tutmak için savaşacağım.
Telefonum dinlemeye alındı ve baş komiserle birlikte özel izin alıp Banuyu görmeye cezaevine gittik. Görüş odasında baş komiserle oturup Banunun yanımıza getirilmesini bekledik. Gardiyanlar eşliğinde Banu içeri girdiğinde gardiyanların görüş odasından çıkmasını bekledikten sonra baş komiserle birlikte konuşmaya başladık.
"Nasılsın Banu?" diye tebessümle sordum.
Banu; "Bilmem ki nasıl görüyorsan öyleyim işte." Dedi yorgun ve durgun bir şekilde.
