Muhteşem yorumlarınız için çok teşekkür ederim.Yazmamda önemli bir ilham oluyorsunuz.Yorumlarınızı eksik etmeyin.
Kendimi yatağa atalı kim bilir kaç saat olmuştu.Sanki oraya yapışmış gibi aynı pozisyonda duruyor kolumu bile kıpırdatacak hal bulamıyordum.En sonunda yatakta doğrulmayı başardım ve kalkıp banyoya gittim.Üstümdeki kıyafetleri hemen çıkarıp saçlarımı açtım.
Dişlerimi fırçaladım ve ağız suyumdan bir az alıp ağzımı çalkaladım.Aynanın karşısına geçtim. Yüzüm ve karnım şişmeye başlamıştı bile. Her şey o kadar garip geliyorduki. Elimi karnıma götürdüm. İnanılmaz bir şeydi biliyorum ama belkide onun içimde hareket edişini ilk defa farkettim
Zaman çok hızlı geçiyordu.Daha bir buçuk ay öncesine kadar hamile olduğumu herkese nasıl açıklayacağımı babamın ve Aaron'un nasıl bir tepki vereceğini merak ediyordum.Şu anda ise evlendim balayımı yaptım ve babamlar her şeyi öğrendiler bile kısa süre içerisinde ne kadar çok şey değişmişti.
Duşa girdim . Her yerim kir ve ter içerisindeydi. Biraz daha dursam kokuşmuş fare olacaktım. Sıcak suyun altında dayanabildiğim kadar dayandım.Otelin acayip derecede güzel kokan sabunlarına göz attım ve pembe olanı elime aldım. Her zaman bir kızım olsun istediğimden elim bu renge gitmişti anlaşılan.Ama oğlumda olabilirdi.Diğer elime mavi olanı aldım.Hamilelik böyle garip bir şeydi işte.
İçindeki varlığa asla ihanet etmek istemiyordum. Sonunda bu saçma kuruntulardan ayrılıp ortadaki beyaz sabunla yıkanmaya başladım.Bacaklarımı traş ettim ve şimdi tamamen temizdim. Kapının açıldığını duydum.Sanırım Aaron gelmişti.Askıda duran temiz havluyu üstüme bağlayıp içeri girdim.
Aaron elinde birkaç poşetle gelmişti.İçine kıyafetlerimiz olacağını tahmin ediyordum ki kocaman poşetlerin içinde ise sadece 2 tane anahtar vardı.Aaron anahtarları uzattı.,
-İlk evimizin ilk anahtarları , dedi. O anda üzerimde bir dalga beni baştan aşağı yokladı ve gözümden süzülen sadece bir damla yaş oldu.Ve bu kez mutluluktan ağlıyordum her şey o kadar güzel ve yolunda gidiyordu ki bitmemesi için her gün Tanrı'ya dua ediyordum.
Aaron'un muhteşem derecede kaslı kollarına sarılıp başımı omzuna koydum.Aaron'un nefesini tenimde hissettim.
''Galiba sana tsunami büyüklüğünde aşığım'' Kafamı Aaron'un omuzundan kaldırıp cümlenin saçmalığını anlatmak amaçlı kaşlarımı çattım. O da bana -Aman söyledim işte- bakışını attı.Gülümseyip banyoya kıyafetlermi giymeye gittim.
Üstümdeki havluyu indirdikten sonra yine günden güne büyümekte olan karnıma yine baktım.Çok değişikti.İçimde uzaylı gibi biri vardı.Gülümsedim.Pembe tişörtümü ve pantolonumu giydim.Aynanın önünde bulunan makyaj malzemelerine baktım.Eyelinerla gözüme ince bir çizgi çektim altına siyah kalem sürdüm ve üstünde 'süper kirpik' yazan ve cidden de süper olan maskaramı sürdüm.
Ve banyodaki eşyalarımı toparlayıp içeri geçtim.Bugün oteldeki son günümüzdü.Eşyaları ve gelinliğimi bavula güzelce katlayıp koydum.
Sanki çok zenginmişiz gibi Aaron 2 tane uçak bileti almıştı - 2 tane otobüs bileti daha az pahalıya patlardı- böylece yolculuk daha rahat olacaktı.Yeni evimize geldiğimde henüz daha açılmamış olan koltuklara kendimi attım.Tamam her şey mükkemeldi ama ben bir anne adayıydım ve her an dinlenme ihtiyacında bulunuyordum.
Aaron bavulları bırakıp yanıma geldi beni kendine çekti daha sonra telefonu çaldı.Fakat açmayıp beni öpmeyi tercih etti.Karşılık vermek için kendimi fazla halsiz ve güçsüz buluyordum. Masum bir öpücükten sonra evi gezmeye ve içinde bir sürü çeşitli hayaller kurmaya karar verdim.Tanrım bunlar ne kadar saçma düşüncelerdi böyle.
Karnım o kadar acıkmıştı ki.. Aaron gelip dışarda yemek yiyelim dediğinde loto kazanmış gibi muylu olmuştum .Aaron'la dışı gerçekten hayaletli evlerin duvarları gibiydi.Aaron memnuniyetsizliğimi anlamış olacak ki ''Seveceksin,'' diyerek beni ikna etmeye çalıştı.
Kısa bir süre sonra garson geldi.
Dilimin döndüğünce -bunu söylemeyi hiç beceremiyordum- ''Spaghetti bolognese ve bir de kola alacağım.'' dedim.
''Aynısından olsun,'' dedi Aaron iki parmağını kaldırarak. Yemek gelirken baya konuşmuştuk geldiğinde ise tamamen yemeğe odaklanmıştım.
Garson hesabı getirdi.Tam elimi çantama atmıştım ki Aaron hemen kredi kartını kutuya koyarak garsona uzattı.Yüzünde zafer kazanmışçasına bir ifade vardı.Yanaklarımı mıncıkladı ve sonra masadan kalktık.
Eve geldiğimde bir bebek misaliydim. Karnı tok altı temiz ama bir tek uykusu olan bebek. Aaron koltuğa uzandı gidip onun kolları altına sıkıştım.Tabletten bir film açtı ve o sırada ikimizde uyuya kaldık.
Aradan 2 veya 3 saat sonra kapı çaldı. Aaron kalktı ve kapıyı açtı.Bir şeylere imza attığını duydum.İçeri geldi elinde bir hastane raporu vardı.Uykulu gözlerle ve boru gibi bir sesle ''o ne ? '' diye sordum.
Zarfı açtı bir şeyleri okuyor anlamaya çalışıyor ama bana söylemiyordu. Daha sonra yüzü asıldı . Elindeki kağıdı bana fırlattı. Bu hareketi hiç hoş değildi. Zarfı açtım. DNA testiydi ve Aaron'la karnımdaki bebek arasında hiçbir DNA ilişkisi yoktu.Anlamaya çalışıyordum. Aaron'dan başka kimseyle beraber olmamıştım ki ben.
''BUNU NASIL YAPARSIN'' dedi Aaron.
''B..ben..ben bilmiyorum bu imkansız bişey'' Ağlamamaya çalışıyordum ama bu pekte kolay değildi. Aaron karşımda konuşmaya başladı.Binlerce şey sayıyordu.
''..Sen ne biçim insansın.. Yalancı kal**k .. benden bile olmayan bir bebeği bana yükledin.Ailemle avga ettim ben senin yüzünden..''
Bu cümlelerden sonrasınıda öncesinide hatırlamıyordum.Yaşlar gözümden adeta bir çeşme gibi akıyordu.Elime geçirdiğim ilk çantaya eşyalarımı doldurdum.Evde çıktım.Kapıyı açık bırakmıştım ve o kapı öyle bir kapandı ki iste o zaman anlamıştım bundan sonra sadece ben ve bebeğim olacaktık.
ARKADAŞLAR YAKLAŞIK 2 AYDAN BERİ YAZAMADIM BAZI SEBEBLER YÜZÜNDEN SİZDEN ÇOK ÖZÜR DİLERİM..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEKLENMEYEN DÜNYA
Teen FictionKatlanmayı seçtiği bu yolda pek çok kez yaralanan, ama asla pes edemeyen bir kız, bir kadın, bir anne. Sorumluluklarının altında ezilen, kazanamadığı her şeye kaybetme korkusu duyan bir genç, bir adam, bir baba. Birbirlerinde bulamadıkları sevgiyi...