4. bölüm

9.3K 132 5
                                    

arkadaşlar çetini sizin hayal etmenizi istiyorum kafanıza göre yani

...........

evden çıkıp üniversiteye doğru yürümeye başladım bu haftanın son dersiydi şükürler olsun! o çetin denen ruh hastasıyla karşılamaktan biraz korkuyo olabilirim

sonunda görüş alanıma girdiğinde oraya doğru ilerledim güvenlikten geçip gidecekken, güvenlik forması giyen kadın beni durdurdu

"yenisin degil mi sen? ilk defa görüyorum seni" gülümseyerek başımı salladım "evet hazal ben" diyip elimi uzattım o da gülümsedi ve elimi sıktı "çiğdem bende memnun oldum ya ben sana bir şey soracaktım" dedi dinliyorum dercesine başımı salladım "fondötenin markası ne acaba çok beğendim de" iyi  de ben bugün makyaj yapmamıştım ki sadece eyeliner vardı "ben fondöten sürmedim bugün" dememle şaşırdı "yüzüne ne kullanıyorsun! pürüzsüz resmen" nazar değdirecek ya

"inan bana sadece yüzümü yıkıyorum" hayretle baktı bana "çok şanslısın" gülümseyip üniye doğru yürüdüm gözüm park alanında arabasına yaslanmış ve bana bakan Çetine kaydı yaninda da arkadaşları vardı sanırım, sigarasını içerken beni süzüyordu hemen başımı çevirip okula girdim, Allah'ım bir kere de duam tutsun ya, ben sana demedim mi lütfen karşıma çıkmasın diye niye dediklerimin tam tersi oluyo? ne günah işledim de bunları yaşatıyorsun bana?

dersin başlamasına 1 saat vardı, bende etrafı gezmeye başladım bir kaç kişinin bana bakışlarını yakalıyordum,etrafa baka baka yürürken iki kız önümü kesti anlamsızca onlara baktım, bir tanesi elini uzattı bana

"Bengü ben" dedi gülümseyerek ben de elini sıkıp "hazal" dedim yanındaki kız da konuşmaya başladı "ben de burcu memnun oldum" gülümsedim "bende" dememle Bengü koluma girdi ve yürümeye başladık

"bence çok iyi arkadaş olabiliriz!" burcu "bizden iyisini mi bulucak ya" dedi ilerleyerek, sevmiştim samimi kızlardı "sen çetinle sevgili misin acaba" diye sordu burcu

Allah'ım! neden herkes bunu soruyor ki?! "değilim neden herkes bunu soruyor?" Bengü telefonunu çıkarıp ekranını bana uzattı "seni takip ediyor! ve sende onu takip ediyorsun" dün ki yaşadığım utanç yine tüm bedenimde gezmeye başladı off ne yapmıştım ben? "olabilir öyle şeyler ya" dedim ve devam ettim "hem tipim değil"

kantine girip boş masaya oturduk Burcu "ne demek tipim değil deli misin sen kızım" gözlerimi devirdim "ama arda çok yakışıklı değil mi be" dedi Bengü hayran hayran

arda da kimdi "o kim" diye sordum "off çetinin arkadaşı hep birlikte takılırlar bu salakta ona aşık" çetinin arkadaşlarından da hayır gelmezdi kesin

"bana diyene bak geçen çınar çok hoş diyen bendim sanki" burcu telefondan kafasını kaldırıp Bengüye baktı

"bi anlık bişeydi o ayrıca çok çirkin bir çocuk!" onlar kendi aralarında tartışırken telefonumu çıkarıp Instagrama girdim yine çüş!!! 5000 kişi istek atmıştı Çetinden gelmiş olmalıydı

bakışlarımı etrafta gezdirdim kantinin kapısı açıldı giren kişilerle başımı eğdim beni görmemesi için

çetin ve arkadaşlarıydı, Bengü de benim yaptığım gibi yüzünü eliyle kapatmaya çalışmıştı burcu bu halimize gülmeye başladı "hazal? Bengü? neden öyle duruyorsunuz" dedi yüksek sesle, sen bizi yaktın burcu yaktın, Bengü burcunun koluna vurdu

"benim içinde vur lütfen" dedim burcu kolunu ovup "şiddete karşıyız lütfen ama" dedi alayla, gözlerimi devirdim

bir anda masaya üç tane sandalye koyuldu sesli bir şekilde ve 3 tane ruh hastası oturdu, aa bilin bakalım kim bunlar? çetin benim yanima oturmuştu diğer tanımadıklarım da Bengü ve burcunun yanına oturmuştu, Bengüyle bakışlarımız buluştu, çetinin bakışlarının ağırlığını üstümde hissediyordum "ee hanımlar nasılsınız" dedi burcunun yanındaki çocuk

"oturun demedik?" dedi burcu, konuş be kızım, istemsizce gözlerim Çetine kaydı sandalyede yayılmış bana bakıyordu 'ne var' dercesine kafamı salladım dudakları alayla kıvrıldı, benden uzak durmanı söylemiştim desem dünkü istek atmam aklıma geliyordu o yüzden vazgeçtim

"sormadık zaten" dedi Bengünün yanındaki çocuk, Bengü kaşlarını çatarak çocuğa baktı, çocuk gülümseyip öpücük attı alayla, her ne kadar yılışık dursalarda sanki biri gelip bişey dese anında eski korkutucu hallerine döneceklerdi

çetin sigara kutusunu çıkardı ve içinden bir tane alıp yaktı

"çetin versene bi dal" dedi Bengünün yanındaki çocuk, çetin paketi ona doğru fırlattı "adamsın" diyerek içinden bir tane aldı ve burcunun yanındaki çocuğa attı o da aldı hepsi yaktı sigaralarını, burda sigara içmek yasak değil miydi ya? gitmeyeceklerini anladığımızda burcu dayanamamış olacak ki onları takmadan konuştu

"kızlar! buraya gidelim mi?" diye sordu heyecanla ve telefonunu bize çevirdi, korku evi broşürü vardı, aslında eğlenebilirdik "orda can veririm ben olmaz" dedi Bengü, burcu bana baktı, hemen konuştum "çok korkunç olacağını sanmıyorum bence gidelim" dedim Bengüye bakarak, ikimiz de Bengüye baktık

"kızlar gerçekten g-" burcu

"harika! gidiyoruz o zaman" sigara kokusu burnuma gelince yüzümü buluşturdum, bizi takmıyo gibilerdi hepsi telefondaydı, Çetine baktığımda ona baktığımı hissetmiş olmalı ki bana bakıp göz kırptı hemen önüme döndüm

"3 kişi daha bulmamız lazım max 6 kişiymiş" dedi Bengü ve devam etti "aa efeler gelir kesin" Bengünün yanındaki çocuk hemen sinirle konuştu "ne efesi lan biz geliriz" 

üçümüz anda "olmaz!" dedik, çetin

"hazal" dedi düz bir sesle, bu Hazal çok Hazal gibi değildi daha çok tehdit içerikliydi, çetin ayaklandığında kulağıma eğildi "gel benimle" dedi ve elimden tutup kaldırdı, tedirgin bakışlarım çetinin üstünde gezindi, burculara baktığımda bana baktılar gitme diye, arkadaşları ise sırıtarak bakıyordu "geçmiş olsun yenge" ben daha bir şey demeden çetin beni kantinden çıkarmıştı sürüklemiyordu fakat nazik olduğu da söylenemez

"çetin nereye gidiyoruz? ben sana demedim mi benden uzak du-" beni yangın çıkışına sokup duvara yasladı bir kolunu omzumun biraz üstüne koydu diğer eli de belimin kenarındaydı

korkuyla Çetine baktım bakışları yüzümde geziniyordu, ikimiz de bir şey demeden öylece birbirimize bakıyorduk, bakışları dudaklarıma kayınca rahatsızca kıpırdandım "gidicem, gidicem bırak" diyip eğildim kolunun altından çıkmak için, duvardaki elini omzuma bastırdı, tekrar duvara yapışmıştım başını bana doğru yaklaştırdığında tüm bedenim gerildi, kafasını boynuma yerleştirdi belli belirsiz öpücüğünü hissetmiştim, şuan itmem gerekiyordu fakat korkudan kıpırdayamıyordum

"nefes al" dedi boğuk bir sesle, sanki bu komutu bekler gibi nefes aldım, kendime gelip hızla ittim kendisi benden ayrıldığında yüzüme baktı "oyuncağın değilim senin, uzak dur benden" diyip kapıyı açıp çıktım oradan, benimle sadece eğleniyordu hem kendisi de dememiş miydi seninle çok eğlenicem diye, hızla kantine girdim kızlara derse gireceğimi haber vermek için burcu çınarla Bengü ise ardayla kavga ediyordu

bu 3 ruh hastası fazla olmuştu artık, hemen yanlarına gittim "burcu, Bengü" dememle bana baktılar, "derse giriyorum ben bekler misiniz?"  Bengü

"salak mısın tabi ki bekleyeceğiz" diyip ardaya baktı "efeleri ararım birazdan gelir onlarda" meydan okurcasına bakıyordu ardaya, arda gülümsedi ama bu samimiyetten uzaktı, kafamı sallayıp kantinden çıktım ve amfiye doğru yürümeye başladım

ben girdiğimde çoktan başlamıştı, hoca beni takmadan dersini anlatmaya devam etti ben de boş bir yer bulup oturdum ve hocanın dediklerini not almaya başladım.

serseriler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin