serseriler

8. bölüm

"Kim öldürebilir seni ben varken" dedi çınar elinde sarımsı bir içecekle gelirken, burcu kaşlarını çatarak çınara döndü "mesela o garip adamlar?" neler dönüyordu burda, burcudan ayrılıp Çetine baktım "neler dönüyor burda?" 

.........

"al kanka şunu giy sen" diyerek rahat siyah bir şort uzattı, elindekini aldıktan sonra, çantasını kapatıp bana döndü "biz şu yan odada yatıyoruz Bengü hala çocuk gibi tek yatmaya korkuyor" dedi, hafif kıkırdayıp "tamam iyi geceler" dedim, o da aynı şekilde iyi geceler dediğinde odadan çıkmıştı, şortumu çıkarıp burcunun verdiğini giydim, katlayıp bir köşeye koyduğunda üstümdeki crop cok sıkmıştı beni, bir kızın kaldığı odaya pat diye girilmez bahenesini kullanarak üstümdeki crobu çıkarıp şortumun üstüne koydum, siyah sütyenimle kalmıştım

yumuşacık rahat yatağa girip beyaz yorgana sarıldım ve gözlerimi kapattım.

yarım saat önce

"yarın konuşucaz dedim." diyerek sorumu es geçti, Bengü "biz de ne olduğunu bilmiyoruz" diyerek ortaya konuştu, çetin daha fazla uğraşmak istemediğini belli ederek bağırdı "selin!" o da kimdi? çok geçmeden içeri uzun boylu esmer taş gibi bir kız girdiğinde kaşlarımı çatarak kiza baktım, kim bu şırfıntı

yüzümüze dahi bakmadan Çetine döndü "buyrun çetin bey"

"kızlara odalarını göster" dedi kızın yüzüne bile bakmadan "peki efendim" dedi ve bize döndü "beni takip edin"

Çetine sinirle baktım fakat o beni takmayarak küçük gri sehpada duran sarımsı garip içeceği alıp koltuğa oturdu ardalar gibi, başını kaldırmadan gözlerini bana çevirdi ve 'git' dercesine ileriyi gösterdi, hiç bir şey demeden kadını takip etmeye başladım, önümde de burcular vardı, onlara yaklaştığımda kulağıma bir şey söylemek için yaklaştı "ben bu kızı nedense hiç sevmedim" selinden bahsediyordu bende onun gibi fısıldadım "bende" aynını Bengüye de dediğinde o da aynısını söylemişti

merdivenlerden yukarı çıktığımızda beyaz kapının önüne geldik "burda" dedi ve eliyle hemen yanındaki kapıyı işaret ederek "ve burda kalacaksınız"

"biri benimle yatsın burda tek kalamam ben" dedi Bengü, "o zaman biz burda kalalım, Hazal, sende burda kalırsın olur mu" farketmezdi ki, farketmez dercesine elimi salladım

kendi odama girdiğimde etrafı inceledim yatak büyüktü ve bembeyaz bir yorgan vardı, şuan tek sevindiğim şey rahat bir uyku çekebileceğimdi tabi bu altımdaki şortla nasıl olacaksa

burcu içeri pat diye girdiğinde hızla ona döndüm ödümü kopardı manyak

çantasını karıştırdı ve içinden siyah kısa bol bir şort çıkardı

"al kanka şunu giy sen" diyerek şortu uzattı, elindekini aldıktan sonra çantasını kapatıp bana döndü "biz şu yan odada yatıyoruz Bengü hala çocuk gibi tek yatmaya korkuyor" dedi, hafif kıkırdayıp "tamam iyi geceler" dedim, o da aynı şekilde iyi geceler dediğinde odadan çıkmıştı, şortumu çıkarıp burcunun verdiğini giydim, katlayıp bir köşeye koyduğunda üstümdeki crop cok sıkmıştı beni, bir kızın kaldığı odaya pat diye girilmez bahenesini kullanarak üstümdeki crobu çıkarıp şortumun üstüne koydum, siyah sütyenimle kalmıştım

yumuşacık rahat yatağa girip beyaz yorgana sarıldım ve gözlerimi kapattım.
.............

çetin ve hazal hariç herkes hizmetçinin hazırladığı kahvaltıya oturmuştu, burcu ve Bengü her ne kadar ardalardan uzak durmaya çalışsalar da, onlar kızlardan uzak durmuyor bir şekilde yaklaşıyorlardı. Arda'nın gözü Bengünün kısacık bluzuna kaymıştı içinden bu kız niye böyle giyiniyor diye geçirdi, Bengüden hoşlanıyordu ve ondan da kolay kolay pes etmeye niyeti yoktu