eğlenir ifadesi bir an bile değişmezken, kucağından kalkmak için hareketlenmiştim fakat kalkmama izin vermeyerek kafamı boynuna gömdü "çetin kalkıcam bıraksana"
ağzıyla 'cık' sesi çıkardı "bundan sonra seni bırakacağımı mı sanıyorsun?" dedi ve devam etti
"seni benden kimse alamaz. sen bile"
işte o zaman yaptığım hatanın farkına varmıştım.
........
kafam hâlâ boynundayken aldığım nefesler boynuna çarpıyordu dudaklarının değmemesi için gösterdiğim büyük bir çaba vardı fakat kafam ağrımıştı öyle durmaktan kafamı saldığımda dudaklarım boynunda yerini buldu, çetin anında kasılırken ben ise utançtan gözlerimi sımsıkı kapatmıştım
acaba biz şimdi neydik? arkadaş olmadığımız kesindi, düşman da değildik
sevgili hiç değildik.
gözlerim ağırlaştığında gözlerimi kapattım ama uyumamalıydım bu şekilde olmazdı
"uykum var" diye mırıldandım, kendimi yavaş yavaş uykuya bırakırken en son çetinin belli belirsiz konuşmasını duymuştum
............
Bengüden
salonda burcuyla oturup sohbet ederken bir yandan da hazalı bekliyorduk. Burda olmamız çok saçma ve gereksizdi anlattıkları şeylere de çok inanmıyordum kim niye gelip de 'üçümüzü' öldürmek istesindi ki?
o selin denen kız salona girdiğinde yüzümüze bile bakmadan sehpada duran içkileri aldı ve tepsiye koyup hızla çıktı salondan, hayatımda hiç bu kadar suratsız bir insanı görmemiştim cidden
"bu kıza o kadar sinir oluyorum ki" dedi burcu çirkefleşerek
"dimi ya bir insan hiç mi gülümsemez ardalara gelince nasıl da yüzü açıyor" dedim kısık bir sesle
gelse yüzüne de söylerim ama işte maksat ayıp olmasındı, burcu koltuğa daha da yaslanıp bezmiş bir sesle "ya biz ne yapıcaz bu evde ben çok sıkıldım!" diye sitem etti. Haklıydı da gerçekten ne yapıcaktık burda amk
hazallar gittikten hemen sonra da ardalar çıkmıştı ha bir de bizi dışarı çıkmamamız için 'uyarmışlardı'
sanki onları dinlicez he
çok geçmeden kapı çaldığında burcuyla ayaklandık Hazallar gelmiş olmalıydı, ikimiz de kapıya doğru yürürken selin çoktan açmıştı bile
gördüğüm görüntü ile gözlerim sonuna kadar acildi.
.........
burcudan
"hazal!" diyip yanına doğru ilerledim telaşla. Çetin onu kucağına almış baygın bir şekilde yatıyordu!
"Hazal noldu sana!" diye tam ağlayacakken hafifçe kıpırdadı. oh ölmemişti
"ha uyuyormuş" dedim için rahatlamıştı bu ruh hastalarının yanindayken her şey olabilirdi, çetin son derece ciddi bir sesle "yok öldü cesetini son bir kez görün diye getirdim" dediğinde kaşlarımı çattım. "çok komiksin gerçekten" cevap vermezken merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı
"aha buraya yazıyorum bu ikisi olacak." dedi Bengü net bir sesle.
"katılıyorum."
.................
ŞİMDİ OKUDUĞUN
serseriler
Dla nastolatkówdaha fazla dayanamayarak opüşüne karşılık verdiğimde boynumda ki elini sertleştirdi ve ağzımın içine inledi, pişman olacağıma adım kadar emindim fakat şuan anı yaşamak istiyordum, alt dudağımı ısırdığında ağzının içine inledim çok ama çok kısa bir s...