5 Bölüm

6 0 0
                                    

Defteri alan kişi ya bu sayfayı hiç görmemiş, ya da bilerek bırakmıştı.

İkinci mantıklı değildi, defteri almışsa neden bir sayfayı bıraksın?

Derin nefes alarak, hüsranla yatağımın kenarına oturdum.Gözlerimi sinirle kapatıp saçlarımı geriye atdım.Keşke daha önceden okusaydım.

Günlüğu kim ve neden almıştı?

Zeyneb almış ola birmiydi? Hayır böyle birşey imkansız! Onun yapıcağına inanmıyorum.Ama arayıp sormaktan bi zarar gelmezdi.

Düşündüğüm şeye kafamı sallayarak yatağıma doğru koştum. Telefonumu alarak Zeynebin numarasını girdim. Üçüncü çalışta telefonu aldı.

-Efendim kanka!

Sesi çok şen çıkıyordu, paniklememişti.

-Kanka, günlüğümü gördünmü?

-Evet. En son sen çantana koydun.Noldu yokmu?

-Hayır, kaybettim galiba!

Küçuk bir of çektim,
-Neyse, tamam görüşürüz!

-Bay bay!

Belki düşürmüşum birisi almıştır diye gruba yazdım ama hiç kimse görmemişti.
Sinirle alnımı sıvazlayarak yatağıma oturdum.

Yırtılmış sayfayı elime alarak okumaya başladım.Tarih 14 eylülü gösteriyordu.Yani bu son sayfa olmalıydı.Kaşlarımı çattım ve okumaya başladım:

"Sevgili günlük, bu günlerde iyi olmadığımı hiss ediyorum, az önce bir arkadaşım aradı, mutluymuşum gibi konuştum ama iyi değilim.

Yanlız ve çaresiz hiss ediyorum. Yardım isteye bileceğim kimse yok. Babaannem de artık hayatta değil.(Kurumuş damla izi, muhtemelen yazarken ağlıyordu)

Annem ve babam desem biliyorsun.Okulda gerçek bir arkadaşım yok, çoğusu fakir olduğum için benimle dalga geçiyor,  o üçü bana zorbalık yapıyor,biliyorsun.Annem ve babam artık beni bıktırdı.Ve şimdide o adam, beni rahat bırakmıyor, piskopatın teki!"

Sayfanın diğer tarafını çevirdim

"Artık ne tapacağımı bilmiyorum.İnsanlardan yardım istemeye utanıyorum, zaten yardım edeceklerini düşunmüyorum. Üniversiteye girmek için hazırlanıyorum ama kuşkuluyum.

Yarı zamanlı çalıştığım yerin patronu da beni azarlıyor ve biliyorsun, bana kötü davranıyor.

Dayanamıyorum!
Hayat çok zor!
Insanlar iğrenç ve çıkarıcı!

Sanırım bu son yazışım, elveda!

Bu zamana kadar bir eşyada olsan yanımda olduğun için teşekkür ederim"
  
"K"

Gözyaşlarımı sildim, gözümüzün önünde acı çeken birini nasıl göremezdik.
Bunu daha fazla içimde tutamazdım.

Annem ve babam evde değildi bu zamanlarda genelde işte olurlardı.Bu yüzden çocuklara bize gelmelerini mesaj atdım.

Ayağa kalkıp eşyalarımı yatağımın üzerinden topladım, üzerimi değiştirdim, kağıt parçasını alıp aşağıya indim.

Yemeğimi yiyip yeni bitirmiştim ki kapı çaldı.Derin nefes aldım.
(Yazardan not:yakında ciğerleri patlıyacak fhdjfh)

"Umarım çok dövmezler, eheheh"
Gergin bir şekilde gidip kapıyı açtım.

"Merhaba! Hahahah nasılsız?" Biraz şaşırmış şekilde bana bakıyorlardı.

Çok belli ediyorum!

"Neyse geçin" bu kez sinirle söylendim.

Onlar 'delirmiş bu" bakışı atarak içeri geçerken , ben parmaklarımı heyecanla şıklattım.

Hadi, gazamız mübarek olsun!

Suçlu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin