015 ✓

2.9K 225 373
                                    

Yanağımın acısıyla bilincim açılırken, etrafın kapkaranlık olmasıyla telaşlanmış ve refleks olarak çığlık atmıştım. Ağzıma bir bant yapıştırılmasıyla, çığlıklarım susmuş ve her yerim titremeye başlamıştı. 

''Sonunda uyanabildi hanımefendi.''

Tanımadığım bir ses kulaklarıma iliştiğinde, derin bir nefes almış ve ağzım kapalı olduğu için burnumdan geri vermek zorunda kalmıştım. 

''Nasılsın Jennie?''

Tekrar aynı ses kulaklarımı doldururken, bir tepki veremeden durmaya devam etmiştim. Sonrasında, başka bir ses yayılmıştı odaya.

''Efendim, ağzında bant olduğu için konuşamıyor.''

Bir süre sessizlik kaplarken her yeri, neler olup bittiğini hatırlamaya çalışıyordum. Neden sürekli başıma bir şey gelmek zorundaydı? Tanrının özellikle seçtiği kul falan mıydım? Sınanıyordum şuan resmen.

''Ben bilmiyor muyum ağzında bant olduğunu Jimin?''

Sinirle nefes aldım ve içimdeki korku bedenime yayılırken oturduğum yerde hareket ettim. Kollarım arkaya bağlanmıştı ve bacaklarımı da hareket ettiremiyordum. Bir sandalyede olduğumu anlayabilmiştim.

Ağzımdaki bant hızlıca çekildiğinde dudaklarımdan minik bir inilti çıktı. Canım acımıştı bu yüzden yüzümü buruşturdum hızla. Ardından gözüme taktıkları bezi de çıkardılar ve sonunda görüş açıma hiç tanımadığım yüzler girdi.

Karşımda bana bakan iki adam, boş odanın etrafında ise bir sürü koruma vardı. Gözlerimi kırpıştırdım ve önümde dikilen adamları tek tek inceledim. Birisi oldukça soğuk gözükürken, diğeri saf saf yüzüme bakıyordu.

''Siz kimsiniz?''

Zar zor dudaklarımı aralayıp konuştuğumda sert tavrını koruyan adam bana doğru yaklaştı ve ellerini benim saçlarıma götürüp gezindirmeye başladı. Başımı o dokunmasın diye bir sağa bir sola çevirmeye başladığımda ise, kafama sertçe vurulması bağırmama neden oldu.

''Söylesek tanıyacak mısın Jennie?''

Tepkisizce ona bakmaya başladığımda ise, önümden çekildi ve arkadaki adamın yanına gitti. Dudaklarımı birbirine bastırmaya başlamış ve kolumu bir kaç kez hareket ettirmek için uğraşmıştım ancak faydası olmamıştı.

''Ne istiyorsunuz ya!''

Oldukça ciddi görünen adamın kaşları çatılırken, alnının ortası da kırışmış ve gözlerini devirmişti. Ellerini birbirine sürterken başını geriye yatırmış ve kendini kasmıştı olabildiğince. Şaşkın bakışlarımı ona iletmekten çekinmiyor ve ne olup bittiğini bir an önce öğrenmek istiyordum.

''Aslında sadece küçücük bir şey istiyoruz Jennie.''

Adam başını bana çevirip gözlerime bakarken tüm soğukluğuyla, irkilmeden edememiş ve bakışlarımı ondan kaçırmıştım. Tüm nefretiyle bana bakıyor gibiydi ancak bu simayı daha önce hiç görmediğime de emindim.

''İntikam.''

Yutkunup bakışlarımı tekrar konuşan adama çevirdim ve kaşlarımı kaldırdım hayretle. Yüzünün tüm detaylarına bakıyordum ancak asla kim olduğunu çıkaramıyordum.

''Sen kimsin?''

Karşımdaki adam sağ kaşını kaldırdı ve sonra bir elini siyah pantolonunun cebine atıp bir kaç adım yaklaştı bana. 

kitty and daddy, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin