013 ✓

3K 228 224
                                    

Kızaran gözlerim acıyordu ve ben ağladığım için burnumu çekip duruyordum. Elime aldığım yastığı yere fırlattım ve yataktan doğrularak kapıya ilerledim. Yutkunduktan sonra boğuk sesimle bağırırken kapıya yumruk attım.

''Taehyung, konuşabilir miyiz?''

Saatlerdir bu odada durmaktan sıkılmıştım, Taehyung ile insanca konuşup evime gitmek istiyordum. Kapının arkasında hareketlilik duyduğumda derin bir nefes alıp beklemeye koyuldum. 

Ardından kilit sesleri geldiğinde ve kapı açıldığında yüzüme çarpmaması için bir kaç adım geriye gittim. Tanımadığım ve siyah takım elbiseli iki adam bana doğru bakarken geçmem için bekliyorlardı. Burnumu bir kez daha çektikten sonra, babasından azar işitmiş küçük bir kız çocuğu haline bürünerek odadan çıktım.

Odağıma Taehyung girdiğinde, bakışlarımı yere çevirdim ve asık suratımı gizleme gereği duymadım. Burnumu bir kez daha çektiğimde, Taehyung bana biraz yaklaştı ve yüzüme doğru eğildi.

''Yeteri kadar düşündün mü?''

Başımı aşağı yukarı yavaşça sallayarak onayladığımda, Taehyung huzursuzca nefes alıp vermişti ve sonra elini benim bileğime koymuştu. Canımı acıtmadan beni peşinde sürükleyerek ilerlemeye başladığında ise tepki vermeden yürümüştüm.

Daha önce de geldiğim tanıdık yere ulaştığımızda, salona girmiştik ve Taehyung bileğimi tutmayı bırakıp oturmamı işaret etmişti.

Oyunbozanlık yapmayarak koltuğa yavaşça oturdum ve Taehyung da karşımdaki beyaz tekli koltuğa bıraktı kendini. Bakışlarını bana çevirdiğinde, konuşmamı beklediğini düşünmüştüm ve huzursuzca yerimde kıpırdanmıştım.

''Taehyung, ben gitmek istiyorum.''

Bakışlarımı yere çevirerek konuştuğumda, Taehyung sessizce durmaya başlamıştı ve yüzünü göremiyordum. Korkak bir şekilde bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzünde düşünceli bir ifade olduğunu gördüm.

''Neden?''

Dalga geçer gibi sorduğu soruyla, yanaklarımı şişirip başımı geriye attım ve ellerimi saçlarıma götürüp kulağımın arkasına soktum bir tutamını. Ardından dolmaya başlayan gözlerimi onun gözlerine kenetledim.

''Beni kandırdın.''

Taehyung'un dudakları yukarı kıvrılırken, kısa bir kahkaha patlatmıştı. Kaşlarım yavaşça çatılmaya başlarken, Taehyung oturduğu yerden kalktı ve bana doğru yaklaştı. Bir elini cebinden çıkarıp işaret parmağını bana doğrulttu.

''Seni kandırdığım falan yok.''

Ona meydan okurcasına ben de oturduğum yerden dikildim ve bir kaç adım atarak yaklaştım. Sakinliğimi korumaya çalışarak, düz bir ses tonuyla konuştum.

''Bana nasıl birisi olduğunu söylemedin.''

Taehyung gözlerini bir süre sıkıca kapatıp sonra yavaşça araladı ve dilini dudaklarında gezdirdi. Dilini yanak içlerinde gezdirmeye başladığında, gergin olduğunu hissedebiliyordum.

''Sana söyledim Jennie.''

Bu adam benimle dalga mı geçiyordu? Resmen dalga geçer gibi cevaplar veriyordu ve gerçekten sabrımı zorluyordu.

''Ya saçmalamayı kes!''

Taehyung avcuyla ağzımı kapatıp beni susturduktan sonra bağırmaya başladı. Kalın sesi evin her yerinde dolanıyordu ve oldukça ürkütücü görünüyordu.

kitty and daddy, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin