İçeri girdikleri gibi büyük bir karmaşanın ortasına düşmüşlerdi. Hiçkimse boş durmamıştı anlaşılan.
Girdikleri gibi karşılaştıkları acil çıkış merdivenlerinden birinin üstlerine yuvarlanması, birinin de üstlerine çullanması bir olmuştu.
En önden giden Jisung'un boğazına yapışan adamla beraber çığlıklar eşliğinde yere düştü Jisung. Hemen yanlarında bulunan Chris ve Hyunjin ise adamı Jisung'dan uzaklaştırmaya çalışıyordu. Silahlı değildi ama iri elleri Jisung'un boğazını kaplamaya yetmişti.
Adamı Jisung'dan ayıramıyorlardı ve Jisung'un suratı yavaştan mora dönmeye başlamıştı. Sonunda buna dayanamayınca, Hyunjin ayağa kalkıp belindeki silaha davrandı. Kavradığı gibi namluyu adama doğrulttu ve tetiği çekti. Adamın tüm ağırlığı Jisung'un üstüne kalmıştı bununla beraber de Jisung'un suratı kanla kaplanmıştı.
Adamı üstünden ittiği gibi derin nefesler alarak ayaklandı.
"Dakika bir gol bir gerçekten!" dedi Chris. Ardından adamın bileğine sarılmış şerit dikkatini çekti. Umutlu Eller Akıl Hastanesi, Seul yazılı şeridi gördüğü gibi iç çekerek o da ayaklandı. "Akıl hastanesinden kaçmış."
Chaeryeong Jisung'un koluna girerek ayağa kalkmasına yardımcı oldu. Bu sırada da Minho, Felix ve Seungmin merdivenleri kontrol ediyorlardı.
Acil çıkış kapısının önüne geldiklerinde yeniden durdular. Neyle karşılaşacaklarını bilmiyorlardı ve içten içe de korkuyorlardı. Birbirlerine bakışmaları sürerken Minho hiçbirine aldırmadan kapıyı açtı. İlk karşılaştığı şey kapıda dikilen iki korumanın sırtı olmuştu.
Minho hiç beklemeden, dirseğiyle birine geçirdi. O sırada diğeri Minho'nun koluna yapıştığı gibi suratına bir yumruk indirerek devrilmesini sağladı. O sırada sırtından darbe alan diğer koruma da silahını çıkarmıştı.
Korumalar ve Chrisler arasında ufak bir çatışma başlamışken Minho yerde üstüne çıkmış adamla çırpınmaya başlamıştı. Kurtulmak için çabalıyordu ama adamın attığı yumruklardan nefes alacak zamanı bile bulamıyordu. Geriye kalanlar ise diğer korumanın attığı kurşunlar yüzünden kapıdan geçemeden duvarın arkasına saklanmışlardı.
Adam ateş etmeye devam ederken bir yandan da telsizine uzandı. "Kat 1'e destek ekip istiyorum, tekrar ediyorum Kat 1'e destek-"
Adam lafını tamamlayamadan Hyunjin de ona ateş açmıştı. Bir anlık dikkat dağınıklığı fazla şeye mâl oluyordu.
Hyunjin adamın silah tutan eline bir tekme geçirdi. Ayağa kalktığında adamın bileği ayağının altında kalmıştı. Ama bu bacağından kurşun yemesini engelleyememişti.
Oğlanlar korumalarla uğraşırken kızlar içeriye sıvışmayı başarmışlardı.
Ön kapıya doğru koştular. Acilen Hongjoong'dan ya da herhangi birinden birkaç silah ya da kendilerini korumaya yarayacak herhangi bir şey almaları gerekiyordu. Tamamen korumasız ilerlemek hepsini germişti.
Kızlar koşmaya başlamışken Jisu bir anlığına arkasını döndü. Onlara güveniyordu ama bir yandan da ya başlarına bir şey gelirse düşüncesi beynini kemiriyordu.
Chris'le göz göze geldi. Minho'nun üstündeki adama silahını çevirmişti. Jisu'ya bakarak tetiği çektiğinde Jisu korkuyla sıçradı. Buna alışık olması gerekiyordu ama her silah sesinde kalbi daha fazla çarpıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Purge: FOREVER || SKZ × ITZY
Fanfiction-"The Purge" serisi üçüncü kitaptır. 「Senede bir defa, akşam 19.00'dan, sabah 07.00'a kadarki 12 saatlik zaman diliminde bütün suçlar yasal sayılır. İsteyen istediğini öldürür, istediği yeri soyar; bu zaman dilimi içinde hiçbir kurum hizmet vermez...
