t e n

414 50 84
                                    

Geçen sene, 2020
Fransa

Bilincini açık tutma çabası içindeyken algılayabildiği belli belirsiz sesler vardı. Kapıya inen yumruklar arasından gelen "Buradasınız biliyoruz! O paraya ihtiyacımız var, uzatmayın ve saklandığınız delikten çıkın." sesi; hemen ardından gelen "Gitmemiz gerek. Tamam kalkın! Gitmemiz gerek!" bağırışları.

Duyuyordu. Algılıyordu ancak göğsünün hemen altındaki dinmeyen sızı herhangi bir aksiyon göstermesini engelliyordu.

Bağırışlar, silah sesleri ve kalın tabanlı botların koşarken çıkardığı pat pat sesleri nihayet dindiğinde zor da olsa gözlerini araladı.

Belini hareket ettirerek doğrulmaya çalıştı. Ama ağzından ufak bir inilti çıkmasından öteye gidememişti.

Kafasını eğip yarasına baktı.

Hareket ettikçe sızlıyor, nefes aldıkça nefesinin kesilmesine sebep oluyordu.

Sol elini tam yaranın üstünü kapatacak şekilde getirdi ve var gücüyle yarasına bastırdı. İstemsizce ağzından bir 'Ah!' çıkınca da susmak için alt dudağını ısırdı.

Sağ dirseğini yere dayadı ve güçlükle dizleri üstüne doğruldu. Görüş açısı bulanıktı, başının dönmesine engel olamıyordu. Arada gözlerine siyah bir perde iniyordu.

Önce sol ayağını yere bastı, ardından da duvara tutunarak ayağa kalktı.

Başı deli gibi dönüyordu.

Ama pes etmek için erkendi.

Bir gün ölecekti belki ama o gün, bugün değildi.

Duvara dayana dayana güçlükle banyo olduğunu düşündüğü kapıyı araladı. İçeri girebildiğinde etrafı algılayabilecek kadar bilinci yerinde miydi, emin değildi. Ama o kurşunlardan kurtulması gerektiğini biliyordu.

Banyo dolaplarını tek eliyle kurcalamaya başladı. Cımbız, pamuk, sargı bezi ya da benzer herhangi bir şey bulma amacıyla tüm dolapları alaşağı etti. Bir cımbız ve pamukla sargı bezi bulduğunda mutlu hissediyordu.

Üstündeki sweat'i sıyırdı. Acı çekiyordu. Şu anki durumunu açıklayacak tek şey acıydı. Ama hayatta kalma dürtüsü acının önüne geçmeyi başarmıştı.

Kurşun izleri gözükecek kadar sıyırdı üstündekini.

Hiçbir tıbbi bilgiye sahip değildi. Tamamen içgüdüsel hareket ediyordu. Kurşun demirini bedeninin her bir köşesinde hissedebiliyordu ve bu kafayı yemesine sebep olacaktı.

Cımbızı kavradı ve yarasına daldırdı. Bir çığlık koparmasına engel olamamıştı. Eş zamanlı olarak da gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.

Küçük demir parçayı kavradığı gibi hiç düşünmeden çekip çıkardı. Mikrop kapması, sonrasında daha kötü olması ve daha pek çok şey umurunda bile değildi. Ardından göğsünün altındaki diğer deliğe doğru hareket ettirdi cımbızı.

O on beş dakika nasıl geçmişti hiçbir fikri yoktu.

İşini bitirdiğinde banyonun fayansı üstüne boydan boya yatmıştı. Sweatshirt'ü, bedeni, sağ eli ve elindeki cımbız kan içindeydi. Lavabonun içinde de kanla kaplı üç demir parçası bulunuyordu.

The Purge: FOREVER || SKZ × ITZYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin