Bölüm 6 Karakol

59 3 0
                                    

'Dilara hanım, hadi kalkın sofra hazır.'
'Tamam Ahmet geliyorum
Üstünü giyip aşağıya indi.Bu sabah artık gitmeliyim diye düşündü.
 
    Sofraya oturdu. Sofrada o ilk gün gördüğü asık suratlı adam da vardı.
'Dilara bu bey buranın sahibi Ali Bey.'
'Evet, ilk gün görmüştüm.'
'Öylemi? Buraya arada sırada geliyor.'
'Merhaba Ali Bey.'
'Merhaba.'
   Adam sanki konuşmak istemiyordu. Dilara da uzatması,yemeye devam
etti. Yemeğini yedikten sonra bahçede biraz dolaştı. Ağaçlar bakımsızdı.
Hepsi kuruydu. Arka bahçeye gitti. Ilerde bir şeyler üstü poşetle ortulmustü. Yanına yaklaştı ve poşeti kaldırdı. Poşetin altında bıçaklar,silahlar vardı. 'Belki ruhsatlıdır' diye düşündü ama üstündeki kan lekelerinin gördükten sonra vazgeçti.
'Hey! Napıyorsun sen?!'
'Bunlarda ne? Hepsi kanlı!'
'Bunlar seni ilgilendirmez küçük hanım. '
'Ali bey! Odamda cinayet işlenmiş ve katili bulunamamış. Sonra kübra'yla Ahmet'in konuşmalarını duydum. Sonrada bu kanlı bıçakları gördüm şimdi siz bana hesap mı soruyorsunuz?!'
   Çok sinirlenmişti. Burnundan soluyordu.
'Defol! Bu oteli derhal terk et!'
'Teşekkür ederim bende zaten bunu istiyordum.,
Hemen yukarı çıktı. Daha önceden hazırlamiş olduğu bavulunu aldı ve hızla aşağıya indi.
Bahçe kapısında çıkarken Kübra seslendi,
'Nereye gidiyorsun?'
'Sanaene!'
     İyice sinirlenmişti. Geldiği ormanlığın içinden geri döndü. Otoyolda beklemeye başladı. Uzaktan gelen bir araba gördü. El salladı. Araba yanına yaklaştı ve durdu.
'Pardon burada kaldım. Otobüs de geçmiyor acaba beni..?
'Tamam bırakırım hadi bin arabaya.'
'Teşekkürler.'
Arabaya bindi.
'Evet nereye gidiyorsun?'
'Sincan'a'
'Tamam nasıl buraya geldin?'
'Otobüsle İstanbul'a tatile gidiyordum. Otobüs kaza yaptı. Bende camdan dışarı çıktım. Sonra ormanlıgın içinde bir otel buldum. Orda bir süre kaldım şimdide eve gitmek istiyorum.'
'Hımm, anladım.'
Bir iki saatlik yolculuğun sonunda Sincan'a geldiler.Dilara onu buraya getiren kadına teşekkür edip arabadan indi. Bir taksi tutup eve gitti. Evini çok özlemisti. Direk bir koltuğa yatıp olanları düşündü. Acaba Ali Bey'le Kübra'yı polise ihbar etmelimiydi?  
'Alo, 155 değilmi?
'Evet buyrun.'
'Bir otelde Samet adında biri öldürülmüş. Polisler katilini bulamamışlar. Ben o otelde kalıyordum. Bugün bahçede kanlı bıçaklar gördüm ve bu yüzden otelin sahibi olan Ali Bey'le tartıştım.'
'Anlıyorum. İsterseniz karakola kadar gelin. Bildikleriniz işimize yarayabilir.'
'Peki, geliyorum.'
Telefonu kapattı ve hemen üstünü değiştirdi. Yarım saat sonra karakola vardı. Bildiklerini polise anlattı.
'Peki Dilara Hanım. Bu bilgiler çok işimize yarayacak. Teşekkür ederiz.'
'Önemli değil.'
    Karakolda bir saat kadar durduktan sonra bir cafeye gitti. Başı çok ağrıyordu. Acaba başına bir iş açılır mıydı? Sonra en iyisini yaptım diye düşündü. Telefonunu açtı. Uzun zamandır Beyza'yla görüşmüyordu. Beyza Dilara'nın Çiğdem'den sonra en yakın arkadaşıydı. Çiğdem'le 1.sınıftan orta sona kadar aynı sınifta olmuşlardı. Ama lise sınavında ikisi farklı okulları kazanınca ayrılmışlardı. Dilara öğretmen Çiğdem ise doktor olmuştu. Hala görüşüyorlardı. Beyza'yla ise ortaokulda tanışmışlar ve çok iyi arkadaş olmuşlardı. Çiğdem yurt dışında olduğu için görüsemiyorlardı. Bu yüzden Beyza'yı aradı.
'Alo Beyza nasılsın?'
'İyiyim sen nasılsın uzun zamandır gırüsemiyoruz.'
'Evet sorma ya, başıma bir sürü şey geldi. Çalışkanlar Cafe'deyim belde konuşalım.'
'Tamam geliyorum.'
 

Gizemli otelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin