Uyandığında başı çok ağrıyordu. Bir sandelyeye bağlanmıştı. Depo gibi bir yerdeydi. Hiç cam göremiyordu. Etrafta eski bidonlar vardı. 'Burası sanırım terkedilmiş' diye düşündü. Ne! Terkedilmiş miydi!
'Off ya... Şimdi buradan asla çıkamam' dedi kendi kendine...
'O bakıyorumda uyanmışsınız.'
Adam esmer, iri yarı ve uzun boyludu. Sadece gülüyordu. Çipok sinir bozucu bir Gülümsemesi vardı.
'Nerdeyim ben ?! Benden ne istiyorsunuz?! Niye beni kaçırdınız? Bana ne yapacaksınız?! '
Soruları çok hızlı sormuştu. Çok korkuyordu. Onu öldürebiliirlerdi. Yada önce bıçaklayıp sonra yakabilirlerdi! Neyse... Adama saf saf bakıyordu.
'O yavaş gel. Sana ne yapacağımızı sonra anlarsın.'
Yine o sinir bozucu gülmesini yaptı. Sonra gülmeye devam ederek arkasını dönüp gitti. Bir plan yapmalıydı. Yoksa sonu kötü olabilirdi.
Bir an sevdikleri önüne geldi. Annesi, babası, Furkan, Çiğdem,Beyza..
Acaba onlar yokluğunu fark etmişmiydi? Yoksa ' Bu Dilara eninde sonunda gelir diyip oturmuşlar mıydı?Evleri
Herkes Dilara'yı arıyordu.
'Furkan! En son parkta demiştin, oraya da baktık yok!'
'Bekleyin hemen polise haber veriyorum'
Furkan büyük bir telaşla polisi aradı. Konuşurken kekeliyordu. Çünkü Dilara'ya birşey olmasından korkuyordu. O sırada Dilara'nın annesi ve babası geldi. Kadının ağlamaktan gözleri şişmişti. Ayakta zor duruyordu.
'Nerde kızım ona ne oldu?' kadın hala ağlıyordu.
'Tamam teyzecim, gel şöyle oturalım sakinleş.'
Bir banka oturdular. Çiğdem Reyhan teyzeyi sakinleştirirken Furkangil hala parkın çevresine bakıyordu.
'Kim Reyhan teyzeye haber verdi Furkan?'
'Bilmem ki Beyza. Ben vermedim. '
'Kim yaptıysa yapmış neyse diyip geçemiyeceğim şimdi kadın nasıl perişan oldu göruyomusun?'
Furkan birşey diyemedi. Üzüntüden o da perişan olmuştu. Ayakta kalacak gücü yoktu. Bir kaldırıma oturdu.Depo
Hala hiç kimse gelmemişti. Korkudan ağlamaya başladı. Yine o iri yatılı adam geldi.
'Ne bebek gibi zırlıyorsun?'
'Beni bırakın ne olur bırakınn!!'
'Bekle seninle daha işimiz var.'
Arkadan kısa boylu alımlı bir kadın geldi.
'Oo merhaba Dilara.'
Bu sesi bir yerden hatırlıyordu ama nerden? Okul arkadaşımıydı? Yok olsa burada ne gezerdi.. Evet hatırlamıştı. Gİzli numaradan konuşan kadındı!!
'Seni hatırladım beni gizli numaradan aramıştın.'
'Evet bana birşey yapamazsınız demiştin, hala aynı fikirdemisin?'
Sinir bozucu bir şekilde sırıttı. Çantasını kurcaladı. Bir telefon çıkardi.
Bir resim gösteriyordu. Hayır bu Furkandı!!
'Ona birşey yapmayın!' diye bağırdı.
Kadın yine sırıttı.
'Sen istediklerimizi yaparsan birşey yapmayız.'
'Peki, benden ne istiyorsunuz?'
'Kübra ve Ali' yi serbest bıraktıracaksın. Onlar birşey yapmadı.'
'Sen bunu nerden biliyorsun ve sen kimsin?'
'Çokmu merak ediyorsun ha?! Üzümü ye bağını sorma!'
'Hayır bunu yapamam!'
'Sen bilirsin.'
Şimdi ne yapacaktı. Göz göre göre katiller dışarda gezemezdi.
O iri yarı adam kadına seslendi.
'Kevser hanım, odanız hazır.'
'Geliyorum .'
Demekki adı Kevser'di. Acaba bu kadın kimdi?
O iri yarılı adam geldi. Dilara'nın ellerini çözdü. Çok sert bir şekilde kolundan çekip sürükledi. Acaba nereye gidiyorlardı? Bu benim sönüm olmalı diye geçirdi içinden.. Bir odaya girdiler. Odada birkaç adam daha vardi. O dane??! Elindeki şeyy.. Ne yani elektrik mi vereceklerdi?!!
Kesin ölcem dedi. Son defa etrafa baktı. Onu koltuğa oturttular.
'Elveda Dünya, elveda Furkan' dedi.
Arkada birşey vardı. Ve burnuna güzel bir koku geldi. Adam elindeki şeyi ona yaklaştırdı. Gözlerini kapadı. Öylece durdu. Niye birşey olmuyordu? Belki de ölmüştü. Gözlerini açtı. Birden herkes gülmeye başlıyordu. Niye herkes gülüyordu? Çok mu komikti ölmek?!
Adam elindeki şeyi uzaklaştırdı. Üstü örtülü şeyi getirdi. Örtüyü birden açtı. O da neee?!! Bir dakika bu bu MANGAL!!
Ne yani kaçırılmasının şerefine mangal mı yapıyorlardı?
'Ee bizim mekana hoş geldin sana en başta kaba davrandik. Şimdi Kübra'yla Ali mevzusunu düşünme daha çoook zamanın var.'
Bu galiba şakaydı. Ne yani hem kaçırıyorlar üstüne mangal yapıyorlar.
Belki de içine zehir filan katmışlardır..
Ama çok açti. Yemek zorundaydı yoksa açlıktan ölecekti.
Önüme konulan tabağından bir iki lokma aldı. Yedikçe uykusu geliyordu. Biraz daha yedi ve birden yere düştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizemli otel
AléatoireHerşey otobüsün kaza yapmasıyla başlar. Ormanlığın içindeki otelde çok gizli şeyler vardır. Dilara bu sırrı çözebilecekmi dersiniz?