19.BÖLÜM

8.1K 535 126
                                    

Gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, aklın anlamayacağı anlat vardır hayatımızda

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, aklın anlamayacağı anlat vardır hayatımızda. Her şeyin sil baştan başlamasını istediğimiz anlar, seslerin karıştığı ama asla doğru sesi bulamadığımız o anlar.

Ağlamamak için havaya bakılan anlardan bahsediyorum.

Günlerce uyutmayan, acıların vücudumuzda zehir gibi yayıldığı zamanlar. Her şeyin gerçekliğini öğrendiğimiz anlarda bu zamanlarda olur genelde. Kabullenemediğimiz olayların üstüne birde gerçekler biner biz ise eziliriz onların altında.

Şimdi ezildiğim gibi...

Kimse sesimizi duymaz, göçük alında kalmış birisi gibi sesimizi duyurmaya çalışırız bu ise sadece bir çabadan ibaret kalır. Nefes alamayız o anlarda, aldığımız her nefes içimizi yakar.

Kader bize gerçekleri geç göstermişti, ama her şeye rağmen abime kavuştuğum için mutluydum.

Yeri geldiğinde bize bunları yaşatan insan demeye utandığım pisliklerden tek tek intikamımı alacaktım. Yıllarca benim bir yalanla yaşadığım gibi abimede yalan söylemişlerdi. Neymiş sakat olduğu için istemezmişim.

Ben gerekirse onu sırtımda bile taşırdım ama asla abimden vazgeçmezdim. O benim herşeyimdi.

Elimi sıkıca tutan abime bakarak gülümsedim. Kafeden çıktıktan sonra kaan abim işi çıktığı için gitmişti. Bizde şuan taksideydik ve eve gidiyorduk.

Abim ailem yüzünden her ne kadar endişeli olsada bana belli etmemeye çalışıyordu. Ama ben ne olursa olsun bu sefer asla bırakmayacaktım. Zaten şunun şurasında hakkariye dönmeme 4 gün kalmıştı. İstemezlerde daha erkenden giderdim.

-"Umay bir sorun olmayacağına emin misin ?" Diyen abimin elini hafifçe okşadım.

-"Bana güven abi hiç bir sorun çıkmayacak" diyerek güven veren bir sesle konuştum.

Taksi evin önünde durduğunda taksiden inerek hemen abimin olduğu tarafın kapısını açtım ve kalmasına yardım ederek tekerlekli sandalyesine oturttum.

-"Teşekkür ederim" diyerek gözlerini kaçırmasıyla önünde durdum.

-"Abi bunun için lütfen benden utanma. Bana yük olduğunuda düşünme sakın ben senin kız kardeşinim. Abiler kız kardeşlerini sırtında nasıl taşıyorsa kızlarda abilerini taşıyabilir. Ayrımcılık yapma bak toplarım şimdi bütün feminist bacıları görürsün" diyerek sonlara doğru şakacı bir sesle konuştum.

Arkaya geçerek tekerlekli sandalyeyi iterek kapının önüne geldim ve zili çalmamla anında açılması bir oldu. Poyraz abim kollarını sıkıca bana sardı anında.

-"Nerdesin sen umay. Neden telefonlarımızj açmadın çok merak ettik başına bir şey mi geldi diye. Sabahta sadece not bırakıp gitmişsin iyi misin güzelim neden konuşmuyorsun" demesiyle şaşkınca ona baktım.

*GERÇEK AİLEM*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin