gitarını çantasına koyup fermuarını kapattı ve sırtına astı hueningkai. dün bütün gece bu şarkıyı söyleyerek pratik yapmıştı. en güzel şekilde söylemek ve beomgyu'yu etkilemek istiyordu. bağcıklarını aceleyle bağlayıp tek başına yaşadığı evinin kapısı kapattı. içini yiyip bitiren stres ile birlikte yukarıdan vuran kavurucu güneş ışınları avuçlarının terlemesine neden oluyordu.
koşuşturmalı dakikalar sonucunda kampüse vardığında adımlarını hızlandırıp merdivenlerden çıktı. koridorun sonunda küçük bir müzik odası vardı ve tanıştıklarından beri orada buluşup müzik çalışırlardı. sınıfın kapısını araladığında beomgyu'nun daha gelmemiş olduğu fark etti. masaya oturup gitar çantasının fermuarlarını açtı, o gelene kadar akorları ayarlayacaktı. çantanın ön gözünden notaların yazdığı kağıdı çıkarıp yanına koydu.
dakikalar sonra içeriye minik bedeniyle beomgyu girdi. altında diz kapaklarının kadar inen bir şort, üzerinde de bol bir tişört vardı, içinde kaybolmuştu. bedeni o kadar hassas ve narin görünüyordu ki dokunsan parçalara ayrılacakmış gibiydi.
"üzgünüm biraz geciktim." hemen yandaki sandalyelerden birini çekip önüne oturdu küçük. hueningkai gitarı dizine yaslayıp elini tellerine götürdü ve soluklandı, beğeneceğini umarak ellerini tellerde gezdirmeye başladı.
baştan aşağıya, garip hissediyorum
boyumun uzaması gibi garip
(sana) sana yetişkinmişim gibi davranacağımher gece sessizce
boyum da kalbim gibi daha da büyüdü
kendi ayaklarımla büyüdüm
(kalbim seni görüyor)
kalbim
(eskisi gibi değil)büyüyen kalbim tekrar yalnız başına acı çekiyor
önde ilerliyorum
(seninle aramızda biraz mesafe var)
bilmiyorsun, (birbirimize 20 santimetre uzaktayız)birbirimizin yanında dururken
şampuanının kokusunu alabiliyordum
saçına nazikçe dokunmak istiyorum
(yukarıya bakıyorsun)
çeneni gıdıklamak istiyorumpr pır ediyorum
kirpiklerini sayıyorum
tıpkı bir matematik formülü gibi
hepsini tek tek ezberlemek istiyorumEllerini gitardan çekip beomgyu'ya baktığında gözlerindeki parıltıyı fark etmişti. heyecanla konuştu beomgyu. "bu harika hueningie, bayıldım!" ne zaman fark edecekti bu satırların onu anlattığını? karşısındakinin yüzündeki mimikleri her şeyi ele vermek için yeterliydi aslında. kalp atışları belki de bütün sınıfta yankılanıyordu. ya hueningkai öyle hissediyordu ya da beomgyu bunu duymuyordu.
"beğenmene sevindim Beomgyu , sana söylemek istediğim birsürü şarkı var." söylemek istediği sadece birkaç şarkıdan ibaret değildi. duygularını, kalbini ne denli çarptırdığını, yüzünün ne kadar güzel olduğunu söylemek istiyordu. ne yazık ki şimdilik sadece birkaç istekti.
ayağa kalkıp şarkı sözlerinin yazılı olduğu kağıdı aldı, önümde durup içinden okumaya başladı.o an kalbinin sınırlarının zorlandığını hissedebiliyordu büyük olan.
Hoşlanıyorum sana bakmaktan
bakınca cümlelerimin birbirine karışmasını, kendimi kontrol edemememi, bende yarattığın her etkiye aşığım. sadece önümde durup boş gözlerle bana baksan dahi hissettiğim duygular kat ve kat artıyor. saatlerce durup süzebilirim seni. yumuşak kahverengi saçlarına, yıldızlardan daha parlak gözlerine, utandığında kızaran yumuşak yanaklarına, kırmızı öpülesi dudaklarına belki de hiç gerçek olmayacak anlamlar yükleyebilirim.
Her hareketin bir zaafım
gözlerini kırptığın anda, yüzüne vuran güneş ışığını bile kıskanıyorum. o an tıpkı bir şaheser gibi görünüyorsun. ellerinin piyanodaki her hareketi aklımı kaybetmeme neden oluyor. ellerin o kadar narin ki kendi ellerimin içine alıp defalarca öpmek istiyorum.
Sana değer vermek,seni hiç unutmamak,zamanımı sana harcamak bir zevk.
seninle yan yana oturduğumuzda yüz hatlarını aklıma kazımak için ne kadar çaba sarf ettiğimi biliyor musun? sana değer vermek hayatımda verdiğim, ve verdiğim için pişman olmadığım tek karar.
Seni yüzüstü bırakmayacağım
duygularıma hiçbir zaman karşılık vermeyecek olsan da seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. yıllar sonra güneş perde aralığından tekrar beyaz tenine vurduğunda ben yine seni uzaktan izliyor olacağım.
Seninle yaşlanmak istiyorum
bir kere bütün cesaretimi toplayıp uğruna şiirler yazılabilecek yüzüne bakarken sana "seni seviyorum" demek istiyorum. çok mu şey istiyorum? sadece, benim olmanı, içinde kaybolduğum gözlerinle sadece bana aşk ile bakmanı istiyorum. aşkımızı dudaklarımızda mühürleyip sonsuz kılalım istiyorum. sen de istiyor musun?
en sevdigim bolum bu sanirim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love notes
Fanfictionbeomgyu, yazılan her şarkının kendine ithaf edildiğini bilmeden hueningkai'ye müzik dersleri veriyordu.