"İnsanlık her daim farklı olan şeylerden korktu."
Belki kimse "Artık Mutantlar yok" dememişti ama bununla aynı etkiyi yaratacak bir enerji açığı yaratmıştı. Ve Lorna'nın babasının genlerini yıllardır yok sayan bünyesi acı içerisinde kıvranmaya başla...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kendini nasıl kaybedebiliyordun, o sinir harbi nasıl geliyordu. Ne tür bir belirsizlikti bu. Tanrım!
Remy'nin yapmış olduğu ikinci patlama ile Lorna sahip olduğu son gücünü de tüketmişti. Gözünün önünde beliren siyah benekler büyüyerek bir karanlığa büründüğünde artık bacakları onu taşımıyordu. Güçlü bir kolun hızlıca kendisini tuttuğunu hissetti ancak gerisi karanlık zihni için belirsizlikten ibaretti.
Logan'ın yerde yatan bedeni saatler geçmesine rağmen ilk anda ki gibi hareketsiz bir şekilde duruyordu. Bucky ve Sam, yerde yatan adamı tanımıyorlardı. Ya da aralarından birisi kendisine bir takım yalanlar söylüyordu. Her halükarda da Lorna patlama öncesi aşağıda şovunu yaparken adam hakkında bir takım şeyler öğrenmişlerdi. Ancak Sam bilgileri öğrenmesi için Joaquin'e göndermesine rağmen adam tam bir muammaydı.
Lorna zonklayan başı ile yattığı yerde rahatsızca kıpırdandı. Eli il başını tutmaya çalıştı ancak ellerinin bağlı olduğunu görmesi uzun sürmedi. Gözlerini birkaç kez kırpıştırarak görüntüsünü netlemeye çalıştı. Bu sırada istemsizce yerinde bir hayli kıpırdanmıştı. Açılan eteğine engel olamadıysa da bağlı elleri ile düzeltmesi pek mümkün değildi.
Remy karşısındaki görüntü karşısında küçük bir ıslık öttürürken Lorna onun da bağlandığını gördü. Bükülmüş boruların arasında kalakalmıştı. Bükülmüş borular mı?
Sam ve Bucky bakışlarını karşılarında ki genç kadından çektiklerinde bu Lorna'nın istemsizce kıkırdamasına yol açtı. "Yaptığınız her şeye okay - ki buna rızam dışında bağlanmakta dahil - ancak açılan bir etek mi sizi rahatsız etti beyler." Yanına yaklaşan Bucky'i gördüğünde istemsizce olduğu yerde kıvrandı Lorna. Korkuyor muydu? Emin değildi. Yani sonuçta 'Kış Askeri' hakkında bazı hikayeler duymuştu ama bu adamda çok daha farklı bir şey vardı. Lorna ne olduğunu çözemiyordu açıkçası şu an çözerse bunun hoşuna gidip gitmeyeceğinden de emin değildi. Sözlerine tüm bu düşünceler kafasını karıştırmıyormuş gibi devam etti. "Ne büyük bir erdem örneği ama!"
Bucky, Lorna'nın yanına geldiğinde hızlıca yere eğildi. Bu süre zarfında asla göz temasını kesmemişti. Mavinin griye çalan tonundaki gözler, sanki sonsuzluktu. Lorna gözlerin etkisinden kurtulmak için bakışlarını adamın ellerine çevirdi. Bucky, göz temasını kesmemişti. Lorna adamın bakışlarını halen daha yüzünde hissedebiliyordu. Metal eli ile Lorna'nın eteğini oyalanmadan düzeltti Bucky. Çok kısa bir an için parmakları Lorna'nın uyluklarına temas etmişti. Bu bir saniyeden kısa süren an bile Lorna'nın nefesini kesmeyi başardı. Genç kadın ayağa kalkan adama baktığında, mavilerin hala kendi gözlerinde olduğunu gördü. Bu istemsiz bir şekilde yutkunmasına sebep oldu.
