Keyifli okumalar...
●●●
YAZAR'DAN...
Genç adam karısına yaptığı kalp masajını hatırladı. Daha sonra yüksek bir sesi. Kendi elleriyle mezara koymuştu karısını. Nasıl olurda yaşıyordu, ona gülümsüyordu!?
Sevdiği kadına doğru yürümeye başladı. Sanki her adım attıkça nefesi kesiliyordu. Kalbi gümbür-gümbür atıyor, sevdiği kadını karşısında görmenin şaşkınlığını yaşıyordu.
Yatağa yaklaştığında bir elini havaya kaldırıp yavaşça kadının saçlarına götürdü. Korkuyordu. Eğer kadına dokunursa kaybolacağından korkuyordu!
Genç kadın kocasının ona dokunmaktan korktuğunu anlayıp genç adamın elini tuttu. Emir eline bakarken, genç kadın zorda olsa gülümseyip "Yaşıyorum." dedi.
Aniden ona sarılmasıyla şaşırsada karşılık verip kollarını boynuna sardı.
Saçlarına defalarla öpücük kondurdu. Kokusunu içine çekti. Aylardır bu kokuya hasretti.Boynuna burnunu bastırdığında bir ıslaklık hissetti. Emir ağlıyor muydu!?
Ellerini boynundan çözüp yüzlerini aynı hizaya getirdi, genç kadın. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Onun için ağlıyordu.
Genç kadının da gözleri dolarken elini yanağına götürüp gözyaşlarını sildi. Bedeninin ağrımasına aldırmayıp yükselerek adamın gözlerini öptü.
Emir kadınının her şeyine hasret kalmıştı. Tenine, kokusuna, sesine, dudaklarına her zerresine hasret duyuyordu.
Genç adam hızlıca karısının dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı. Onu öyle öpüyordu ki, aşkını hissetsin istedi. Onu öperken aklına kadının hayali görüntüleri geldi.
"Ölme! Seni seviyorum."
Yalan mıydı, bu sözler!? Onun aklının kurduğu bir oyun muydu, ona!? Sevmiyordu değil mi onu!?
Alisa nefesi kesildiği için adamdan ayrılıp dudağına küçük bir buse bıraktı. Konuşmuyorlardı. Emir susuyor, gözlerinin konuşmasını istiyordu. Çünkü ona olan aşkını, özlemini ne sözler, ne de cümleler anlatabilirdi.
Alisa düşündü. Bu iki kelimeyi en çok onun hakkettiğini düşündü. Emir'in saçlarını okşayıp "Seni seviyorum." diye fısıldadı. Yalan değildi. Sadece içindeki duyguların adını tam koyamıyordu. Kendine dahi itiraf etmemişken, sesli bir şekilde dillendirmişti.
Genç adam ilk önce duyduklarının hayal olduğunu düşündü. Çünkü genç kadın onu sevmiyordu. Nasıl dudaklarından o iki kelime dökülürdü!?
Alisa anladı, kocasının onun sözlerine inanmadığını. Gözlerini dikmiş o iki kelimenin çıktığı dudaklarına bakıyordu, genç adam.
"Seni seviyorum!" Emir duyduğu sözlerden sonra içinde kopan bir şeyler olduğunu hisseti. Hızla karısına sarılıp başını göğsüne bastırdı.
"Kurban olurum ben sana."
Konuşmalarını bölen bu sefer doktor oldu.
"Emir bey, Alisa hanım hastaneye götürülmeli. Acil!" dediğinde Emir başını çevirip doktora baktı. Önüne döndüğünde karısının üstündeki örtüyü çekip kucağına aldı.
Alisa'nın bakışları yine bacaklarına gitti. Neden hala hissetmiyordu!?
Emir kapıdan çıktıkta doktora dönüp "Teşekkürler, doktor. Adamlarımdan birine yaklaş hakkını versinler!" dediğinde doktor başını sallamakla yetindi. Bir şey söyleyemedi. Çünkü Emir Kandemir iyiliğin karşılığını verir, kötülüğün karşılığını ödetirdi!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın ilacı
Ficção AdolescenteOna bir daha onunla evlenmek istemediğimi söylediğimde sinirlenmişti. Yüzüme bakmamamak için çaba harcıyordu. Önümde boş boş dolanmaya başladı, gömleğinin yakasını açarak. Birden "Sen benimsin kadın! Bunu o kafana sok! Şimdiki hayatında da, sonraki...