Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- nasıl koyacağımı bilmiyorum…
— o sadece… tuhaf.
- muhtemelen ilk başta varlığını kabul etmezsiniz bile.
- Nasıl yapabildin? muhtemelen seni işe almak için ortaya çıkana kadar varlığından bile haberdar değilsin.
- ihtimaller, sen toman'ın bir arkadaşısın, Takemitchi'ye benzer birisin.
- mutlaka ağlayan bir bebek ya da onun gibi bir şey değilsin. Takemitchi'ye benzer şekilde, başkalarına ilham verdiğinizi ve motive ettiğinizi kastediyorum.
- senju bunun içinde.
- Takemitchi liseye gidene kadar varlığının haberini alır.
- muhtemelen seni brahman için işe almak için oradadır. ve hayırı cevap olarak kabul etmiyor.
- katıl ya da başka.
— muhtemelen tüm pis işleri senin için korkunç astlarına yaptırırdı.
— nereye giderseniz gidin, onun uşaklarından biri size brahman'a katılmamakla ilgili saçmalık vermek için oradadır.
- ya şimdi katılırsın ya da sen yapana kadar seni takip ederler.
— senju havalı, sakin ve toplanmış bir kadın. ama iş sana gelince biraz soğukkanlılığını kaybettiğini görebiliyorum.
— sinirlenmez ya da üzülmez, sadece biraz hüsrana uğrar.
- yakından bakmadıkça kimse fark etmeyecekti ama sağ kolu kesinlikle fark edecekti.
- ona onun için neden bu kadar önemli olduğunu sorarlardı ve o sadece omuz silkip seni istediğini söylerdi.
— şaşırtıcı bir şekilde, bu onlar için yeterince iyi bir sebep.
- adamları memnun etmek için can atıyorlar, bu yüzden onlara ne derse onu yapacaklar. hatta seni takip ediyorlar.
- işe alınma girişimini reddetmeye devam ederseniz, gelip sizi bulmaktan başka seçeneği kalmayacak.
- ve o zamana kadar hayır diyemeyeceksin.
— adamlarının sizi kollarınızdan tutup dizlerinizin üzerine çökmesini sağlayacak. ve o orada olacak, yukarıdan size doğru yükselecek, kukuletasının ürkütücü gölgesinin altından gözleri keskin olacak. Uzun ve nazikçe çırpınan kirpikler, size verdiği sert bakışın tam tersi.
— kapüşonunu çıkarır ve yüzünüzü incelemek için çömelir, soğuk parmak uçları çenenizi eğerek gergin bir şekilde yutkunmanızı izler.
- hoşuna gidiyor. gözlerindeki bastırılmış korku.
— korkusuz görünmeye çalışıyorsun ama dokunuşunun altında titrediğini hissedebiliyor.
— ne düşündüğünü o boş ifadeyle anlayamazsın.
- ama kesinlikle senin ilgisini çekiyor, orası kesin.
- “yani sen (y/n)…”
- seni incitmek veya çevrendeki herhangi birini incitmek gibi bir niyeti yok. ama sana karşı tuhaf bir ilgisi var.
- seni istiyor, seni yanında tutmak istiyor.
- ve sana karşı artan takıntısını ele geçirmek için uğraşmıyor.
- biraz duygusuz olabilir. Onunla neden savaştığını gerçekten anlamıyor.
— kötü bir niyeti yok ama diğer insanlar gibi değil.
— seni yanında tutmak için etrafındakilerle savaşmanın “kötü” bir şey olduğunu anlamıyor.
— seni ondan almaya çalışanlardan kurtulmakta yanlış bir şey görmüyor.
- seni yakınında tutmak anlamına geliyorsa, tomanla yüzleşmekten korkmuyor.
- çok ilginçsin, o delicesine aşık.
- hiçbir yere gitmiyorsun.
- seni kaçırmaz ama astlarının seni takip etmesini isterdi.
- seni çağırdığında, gelsen iyi olur yoksa uşakları seni sürükler.
- aşk hakkında pek bir şey bilmiyor ama seni sevdiğini düşünmeyi seviyor.
- ya da en azından seni sevmek istiyor.
— Ona aşkı öğretmeyi düşünmelisin, çevrendeki insanları takip edip çetene katılmaya zorlamanın başka birini seven birinin yapacağı bir şey olmadığından emin ol.
— muhtemelen "oh, kelime?" / "Gerçekten mi?"
- ama yine de seni takip etmeyi bırakmayacak.
- aptal değil, sonunda yaptığının yanlış olduğunu anlıyor. ama umursayacak gücü kendinde bulamıyor.
— onun duygularına karşılık vermeni ama muhtemelen vermeyeceğini bilecek kadar akıllı olmanı isterim.
— yapsan da yapmasan da onun için fark etmez, senden bıkana kadar seni oyalar.
— veeee senden asla sıkılmaz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
