TOKYO REVENGERS X OKUYUCU

untouched

❁ MIKEY Otuz dakika olmasına rağmen saatlerce erkek arkadaşının dikkatini çekmeye çalışıyordun. sen çıplak amını onun kucağına, daha da önemlisi uyluğuna koymaya karar verdiğinde, mikey o sırada adamlarıyla iş planlarını konuşuyordu. Vücudunu onun üzerine kaldırdığında, amının uyluğunun üzerinde dümdüz yatışını izliyor, diğer eli senin kalçandayken telefonu omzunda karıştırıyor. teninde sürüklenmeye başlayınca nefesi kesiliyor, telefonda 's-bok' diye fısıldıyor, karşıdakinin kafası karışıyor ama konuşmaya devam ediyor. Yüzün boynuna gömülü, akılsızca onu eziyor, amının ıslaklığı uyluklarında birikiyor. Şu anda o kadar zor ki, ne kadar yakın olduğunuza inildikçe kot pantolonundaki darlık dayanılmaz hale geliyor. "Sen başka bir şeysin, yemin ederim" diye mırıldandı mikey sikini avuçlayarak, telefonunu yere atıp kalçalarını kavradı "uyluğuma boşal bebeğim, hadi." sızlanmalarınız boğazınızda titriyor, gözleriniz sımsıkı kapanıyor ve sonunda bobininizin çözüldüğünü hissedene kadar erkek arkadaşınızın kalçasına muhtaç bir şekilde çarpıyor. Kalçasındaki kayganlık hareket etmeyi kolaylaştırıyor, klitorisine sürtünen deri seni uçurumun kenarına itiyor ve sonunda görüşün bembeyaz oluyor. "siktir, evet prenses aynen böyle - benim için çok iyi bir kız" mikey sen bağırırken kalçalarını uyluğuna daha sert sallıyor, eller onun pisliğini yumrukluyor ve uyluğunu kremliyor. mikey senden daha nefessiz kalmış, senin meyve sularıyla ıslanmış bacağına bakarak telefonu tekrar açıyor, “nerede kalmıştık? özür dilerim meşguldüm" mikey konuşmaya devam ederek seni kendine doğru çekip alnına bir öpücük kondurdu.

❁ WAKASA
wakasa klitorisini öper leylak gözlerini sana doğru çevirerek "tadın çok güzel prenses" diye mırıldanır, darmadağınık yüzüne bakmaya devam ederken dilini tekrar kıvrımlarına daldırır. "sorun ne? şimdi konuşamaz mı?" o klitorisini bulana kadar dilini yarığına kadar çalıştırıyor, dudaklarını ona yapıştırıyor. wakasa ne kadar yumuşak olduğunuzu fark eder, parmakları uyluklarınızın pelüşünü kavrar ve ellerinde ipek gibi hissettirir. Şu anda çok narinsin, bacakları onun için genişçe açılıyor, ağzı bilinçsizce kıvrılıyor ve kıvrımlarını emiyor. Kalçalarını şilteye sürtmeye başlamaktan kendini alamıyor, dilinin deliğine daldırdığı ritimle kalçalarını yavaşça sallıyor. amacı seni boşalmak ama tam tersi gibi görünüyor, "dilime boşalmak ister misin?" wakasa inliyor, horozu örtülere bastırıyor, çarşaflardan sürtünüyor ve kenarda titriyor. Uyluklarınız onun etrafına kenetlenir, parmaklarınız saçlarına dolanır ve orgazmınızda sızlanırken onu amınıza daha da yakınlaştırır ve cum olarak çığlık atarken çarşaflar başınızı yutar. "s-bok bebeğim, ben de boşalmak üzereyim" wakasa pantolonu, dokunulmamış ama kesinlikle duyulmamış boşalırken çaresizce kalçalarını yuvarlayarak, inliyor ve yüzünün daha fazlasını bulaştıran kayganlığınıza nefes nefese kalıyor. wakasa sana bakar, meyve sularını elinin tersiyle silerek “dilime boşalmaktan fazlasını yaptın” diye utangaçça güler, boşalmasını uyluklarında kuru hisseder.

❁ RAN
"Orada biraz yardıma ihtiyacın var mı?" diye sordu koştu, dudakları bir gülümsemeyle kıvrıldı, senin onun uyluğunu çaresizce ezdiğini, amın cildinin üzerinde sürüklendiğini, kayganlığın temiz yüzeyi maskelediğini izliyordu. Hayır, hayır anlamında başını sallarsın, dudağını dişlerinin arasına sıkıştırıp zıpladığında daha sert ısırırsın. "Zavallı bebeğim bacağımdan kalkamıyor mu?" "Bütün günüm var, sadece arkama yaslanıp izleyeceğim" diyerek sırıttı ve bu koşuşturmayla birlikte duvara yaslandı, eller ağırlığı desteklemek için başının arkasında oturuyordu. bacağını salladığında sızlanırsın, göğsünden küçük bir kahkaha gümbürder, öz suların kapaklara sızar. senin ona odaklanmış bakışlarını görmezden gelerek ve senin orgazm yolunu takip ederek senin üzerinde nasıl hareket ettiğini araştırdı. ama bu zor—ran o kadar zor ki izlemekten vazgeçmeyecek, onun üzerine gitme hevesinden o kadar etkilenmiş ki, göğsünü gururla doldurmadan edemiyor. “uyluğuma boşalırsan, o muhtaç deliğini doldururum” ran elini dudaklarına götürür, parmağını ağzına sokar, “şimdi uyluğumdan in ve boşalmak üzereyken sert emer” ve kahrolası hayatında onun parmağını hiç bu kadar sert emmedin.

❁ RİNDOU
rindou inlemeleri gurgle'larla karışıyor, ağzı senin amın tarafından boğuluyor ama yattığı yerde ölmeye hazır - kalçaların kulaklarının yanında ve amın yüzünde güzel oturuyor. Odadaki tek gürültü, senin yüksek perdeden inlemelerin, yüzünde açgözlülükle kalçalarını sallaman, yanakları senin kayganlığınla bulaşıyor ve onun horozu aşağıda zonkluyor. acı verici, senin deliğinde inlemeye devam etmesinden, kalçalarının boşluğa çarpmasından anlayabilirsin—şu anda boşalmasının mümkün olmadığını biliyor; ama lanet olsun neden öyle hissettiriyor? rindou tırnaklarını uyluğunuzun yumuşaklığına sokar, kadife duvarlarınıza karşı dilinin yuvarlanmasına sızlanarak başınızı geri attığınızda deriyi yerken, "cum prenses lütfen" çekirdek ve sırılsıklam erkek arkadaş tüm meyve suları ile karşı karşıya. rindou geri bir inilti boğulur, horoz onun şişmiş çük aşağı çalışan tuzlu cum sızdırıyor. rindou bunun mümkün olduğunu düşünmemişti ama siktir, seni başından savmak onu çok tahrik etti; el değmeden her an boşalırdı.

❁ SANZU
sanzu'nun sizinle dalga geçmeyi, orgazmınızı ellerinde alay etmeyi, iniltilerinizi ağzında tutmayı sevdiği yaygın bir bilgidir—şimdi bu anı seviyor; aslına bakarsanız. "prenses, böyle çok değerli görünüyorsun, tatlı meleğim uyluğuma boşalacak—evet?" sanzu coos, büyük avucuyla yanağını avuçlayıp tenini ovuşturuyor, belki bugün onun pisliğinden bıkmışsındır ya da belki kontrolünü kaybetmesine izin vermeyi seviyorsun ama uyluğundaki pozisyonundan eğilip onu yakalamaya karar veriyorsun. horoz, yavaşça mastürbasyon. Sanzu dişlerinin arasından tıslayarak, "bekle, bu y-oh lanet olsun" diye tısladı, elinin kalın penisini avuçlarında daha hızlı pompaladığını hissetti. ona küçümsersiniz, gözlerinin sımsıkı kapalı ve çenesinin sabit pompaya sımsıkı kenetlenmiş olduğunu seyredersiniz, sanzu irmiklerini "durmazsan boşalırım", ama sadece yalan söylediğini söyleyebilirsin—bunu yapmanı istemiyor Dur. Erkek arkadaşınızın kalçasını gereksiz yere gıcırdatmayı, yarık üzerinde boşalma öncesi havuzlar oluşana kadar onun kızgın sikini okşamayı çoktan unutmuşsunuzdur. sanzu, siki boyunca koşan hassasiyete sızlanarak başını arkaya atıyor, tohumlarının kendi üzerinizde ve sizin üzerinizde patlamasını izliyorsunuz. sanzu pantolon, başını sana geri çektiğinde gözleri karardı "seni unutmadım, şimdi kahrolası uyluğuma iki kat daha fazla boşalacaksın."