TOKYO REVENGERS X OKUYUCU

yandere

Yine yeni yeniden bir yandere bölümü
𝙈𝙄𝙆𝙀𝙔

Mikey'e ısınman uzun zaman aldı ve o bunun farkında. Bir yanı neredeyse ona aşık olmanı istemiyor çünkü bunu hak etmediğini biliyor. Tüm eski arkadaşlarını terk etti, ablasını ve ağabeyini koruyamadı, peki seni nasıl koruyacak? Seni ya da sevgisini hak etmediğini bilmenin suçluluğu onu her gün yırtıyor ama bu seni her zaman onunla güvende ve güvende tutmasını engellemez.

Diğer sevgililer arasında en az hoşgörüye sahipsin. Dışarı çıkabilirsin, Mikey ile seyahat edebilirsin, diğer insanları görebilirsin ama işin aslı şu ki kendine ayıracak zamanın yok. Durmadan. Her zaman Mikey'nin görüş alanındasın. Bonten toplantılarında sizi kucağına oturtur, tehlikeli işlerde sizi yanına alır ama arabasında güvende olmanızı sağlar. Onu terk etmen ya da birinin seni ondan alması konusunda o kadar paranoyak ki, diğer Bonten üyelerine ya da korumalarına karşı sana güvenmiyor bile. Her zaman mecazi bir tasma takıyorsunuz ve Mikey'nin bu tasmayı kısa tutmakta hiçbir sorunu yok. Bu seni başta çok kızdırdı. Asla kendinize ayırdığınız bir anınızın olmaması, benlik duygunuzla gerçekten dalga geçmez. Bunun için Mikey'den nefret ettin, sana neredeyse bir nesneymişsin gibi davrandı. Size karşı yaptığı tüm hareketler de hesaplanmıştır. Sizi takip cihazı olan bir kolye takmaya zorluyor. Onu çıkaramazsın ve onun sadece yüceltilmiş bir tasma olduğunu biliyorsun.

Seni başkalarına gösterme şekline dayanamıyorsun. Yaptığı her toplantıda, siz Mikey'nin kucağında güzelce otururken diğer kişi size bakıyor. Saatlerdir orada oturuyorsun, Mikey iş yapıyor ve bu çok sıkıcı. En azından biraz yürümek için kıvranıyor ama Mikey, odada başka biri varken ofisinde dolaşman konusunda bile paranoyak.

Kalçalarınızı sıkılaştırır ve kulağınıza "İyi bir kız ol ve kıpırdamadan otur. Mutsuz olmamı istemezsin değil mi?" Size her şeyden çok saygı duyuyor ve bir kez bu, sizi üzmekten ne kadar nefret ettiği, diğer Bonten yöneticilerinin yanındayken size nasıl bir kraliçe gibi davrandığı ortaya çıktığında….. Ona aşık olmaya başlıyorsunuz.

𝙎𝘼𝙉𝙕𝙐

Sevgilisini kendi arzusu için kullanabileceği bir nesneden başka bir şey olarak görmez. Sizi ağlatmaktan, bedeninize herhangi bir şekilde zarar verecek şeyler yapmaktan zevk alır. O bir sadist. Acıyı sever ve ona yaşatmayı sever. Onun zihninde herkes böyledir. Acı hissini deneyimlemezseniz, hayattaki neşe nerede? Onu en tehlikeli yandere yapan da budur. Çünkü o her konuda hayal görüyor. Bu tür acılardan zevk aldığın için onunla birlikte olmak istediğini düşünüyor. Senin onu bu yüzden sevdiğini düşünüyor. Sizden çıkardığı herhangi bir hareket, çığlık atmak, ağlamak, titremek, hepsi bundan zevk aldığınız için yapılır. En azından Sanzu'nun kafasından geçen bu.

O da katı ama her gün kuralları değiştiriyor. Bazı günler kapıda onu öpücükle karşılamanızı istiyor ama ertesi gün yanına gidip dudaklarına bir öpücük kondurduğunuzda çok kızacak ve kurallarına uymadığınız için sizi cezalandıracak. “Beni öpücükle karşılamanı istemiyorum, içeri girdiğimde kapıda ayaklarımın önünde diz çökmeni istiyorum. Dün sana böyle karşılanmak istediğimi söylemiştim” diyor. . Bunu sana söylemedi. Kuralları ne zaman değiştirdiğini size asla söylemez ve bunu bilerek yapar, böylece sizi cezalandırmak için bir bahanesi olabilir.

Gözlerinizdeki karışıklığı ve odaya her girdiğinde nasıl zıpladığınızı görmekten heyecan duyuyor. Seni ne zaman cezalandıracağını asla bilemezsin çünkü yanlış bir şey yapıp yapmadığını asla bilemezsin. Sürekli korkuyorsun ve Sanzu bu gücü seviyor. Hayatının, duygularının, senden gelen her tepkinin avucunun içinde olduğunu bilmek onu kızdırır

O günün erken saatlerinde dışarı çıkıp satın aldığı hediyelerle dolu çantalarla çatı katına giriyor. İyi bir ruh halindeydi ve sevgilisini özel tasarım kıyafetlerle şımartma düşüncesi onu heyecanlandırdı. Geri dönüp hepinizi çok güzel giydirmek için sabırsızlanıyordu, sonra da üzerinizdekileri söküp yarın sizi becermek için sabırsızlanıyordu. Yatak odasına girdiğinde fark ettiği ilk şey, sizi genellikle karyola direğine bağlayan zincirin kırılmış olmasıdır. Odanın köşesinde yerde titriyorsun, gözlerini az önce açtığı kapının koluna çevirdin. Sanzu'nun gözleri korkuyla sizin baktığınız yere kayar ve tahtadaki çizikleri fark eder. Her şey beyninde tıklar. Kaçmaya çalışıyordun. Sanzu baştaki öfkesine rağmen güler. Sese atlarsınız, kendinize daha fazla kıvrılmaya çalışırsınız.