Bu bölüm doğum günü hediyesi olarak Thevenus000 a ithaf edilmiştir.
18. Yaşın kutlu olsun bebek.
Boynumda ki papyonu çıkartıp girdiğim soğuk sudan hızlıca temizlenip ayrıldım. Aklım hala Tyler denen şu çocuktaydı. Gerçek adım konusunda çok temkinliydim. Jason benim için sağlam bir maskeydi ve düşürmek gibi bir isteğim de yoktu.
Ivan. Hatırlamak istemediğim dönemleri üstüme kara bulut gibi sindiren bir isimdi. Ve geçmişinden tüm bağlarımı kopartmışken basit bir çocuğun ismimi bilmesi... Kafamı kurcalıyordu.
Hızlıca üstüme siyah bir kot gri bir tişört geçirip aşağıya indim. Şık giyinmekle uğraşacak halim yoktu. Harry yorgun bir şekilde barın dışında dururken bunu hep garipsemiştim.
Aklımda öyle bir yer etmişti ki onu bar dışında gördüğüm zaman tuhafıma gidiyordu. Yanına gidip oturduğumda demlendiği içkisinden bir kadeh de bana koydu.
"Dostum, bu gece felaketti. Sadece kalabalık yüzünden bitmiş haldeyim. Nasıl oluyorda her gece biriyle yatmana rağmen deponun dibini görmüyorsun merak ediyorum."önüme koyduğu kadehi elimin tersi ile ittim. Nane likörü benlik değildi.
"Çoğu zaman sonunu göremiyorlar. Hafta da iki ya da en fazla üç tane dayanabilen çıkıyor." Her zaman büyük bir kargaşa içerisinde olan mekan şimdi sessizliğe bürünmüştü.
Müzik, alkol, terli ve ıslak bedenler ışıkların kapatılması ile son buluyor. Tüm o arsız ve davetkar insanlar yorgunlukla kostümlerini fırlatıp evlerine gidiyordu. Bu işi yaparken kendimi pis ve aşağılık görmeyi bırakalı çok olmuştu.
Bir insan değildim ki karakterim aşağı ya da yukarıya doğru hareket etsin. Kendimden vaz geçmek... Yaptığım en vurucu işti.
Elimi Harry'nin omzuna atıp bir kaç kere patpatladım.
"Ben kaçıyorum yarın görüşürüz." Ondan bir cevap beklemeden karanlık mekandan çıkıp kendimi karanlık sokaklara attım. Karanlık karanlık karanlık... Ne boktan bir kelime.
Victoria ile elimize birer kitap alıp sessizce farklı dünyalara dalalı çok olmuştu. En kısa zamanda bunu yapmayı aklıma not ederken ilk bulduğum bara kendimi attım. Uyumak için alkole ihtiyacım vardı.
Kendime kuytu bir masa bulup içkimi sipariş ettiğimde arkama yaslandım. Bir çok insan çaktırmadan beni süzüyordu. Mekanda çalışan çoğu kişi maske takarken ben takmıyordum. O yüzden yüzüm tanınır bir hale gelmişti. Hatta internette benim üstümden para kazananlar bile vardı. İğrenç herifler.
"Yalnızsın." Duyduğum sesle başımı kaldırdım. Tyler. Günlerdir kafamı meşgul eden çocuk davet beklemeden sağıma oturdu. Benim gibi spor giyinmiş ve yüzünde ki ifadeden elinde ki kadehin ilk olmadığı belli oluyordu. Çakır keyif çocuk uzanıp bir sigara yaktı.
"Benim gibi." Masaya gelen garsondan kadehini alıp büyük bir yudum içtim.
"Beni kendinle kıyaslama. Bu iğrenç olurdu." Bunu kendim için mi yoksa onun için mi söyledim emin değildim. Ben bedenini satan bir erkek fahişe, o ise fahişelere para ödeyen bir çocuktu. Sanırım ikimizde biraz iğrençtik.
"Bana zevk almadığını söyleyemezsin. Temizlenmeme yardım etmediğin için karnım ağrıdı." Gevşek bir surat ve alkol kokan ağzıyla kafasının yerinde olmadığına karar verdim. Çünkü hemen dibimizde oturan masa duyabilecekken içine boşaldığımı ima etmesi... Cidden. Ona doğru dönüp hafif kızarmış yüzüne baktım. Başını yaslamayı kesip hafifçe doğruldu.
"Bir erkekle ilk seferimdi o yüzden profesyonel olmamı bekleyemezsin. Ayrıca ben kimseye yardım etmem." Yüzüne acı bir gülümseme yerleşirken boynuna takılı olan hilal şeklinde ki kolyenin ucu ile oynadı.
"İlk sefer değildi." Fısıltı gibi çıkan sesiyle kaşlarımı çattım. Ne demekti şimdi bu?
"Senin kaç defa yaptığın beni ilgilendirmiyor. Ve aramızda bir şey olduğu falan yok. Hayatımdan çıkıp gitmeni istiyorum sen sadece bir müşterisin. Sadece tek merak ettiğim adımı nereden bildiğin." Sigarasından son bir duman alıp söndürdükten sonra ayağa kalktı.
"Bilemiyorum Ivan. Belki de bu kadar çok içmeyi bırakmalısın." Elinde ki kadehi çevirip yavaşça masaya çarptı.
"Alkol, sağlam bir unutma yöntemi. Ama sanırım bende pek işe yaramıyor." Bunun üstüne beni soru işaretleri içinde baş başa bırakıp mekanı terk etti.
Bu da neydi şimdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
URSULA
Romance"Seninle bir kere birlikte olursam peşimi bırakacak mısın?" çıplak göğsümde ki tek kumaş parçası olan kravatı kavrayıp dudaklarıma doğru uzandı. "Beni tatmin edebilirsen seni rahat bırakacağım. Yeterince sert olabilir misin koca oğlan?"