5.bölüm: Düğüm

16 1 0
                                    

Sesler, uğultular başımda dönen insanlar. Yabancı. Bir kaç saat sonra gözlerimi açtığımda akşam vaktiydi, belki de gece.
Diklenip başımı sağ tarafa çevirdiğimde yabancıyı gördüm. Kollarını önünde bağlamış, tekli koltukta iki büklüm uyumaya çalışıyordu. Uyuyordu da galiba.
Çevreme baktığımda hastane de olduğumu fark ettim. Nasıl gelmiştim buraya son hatırladığım şey arabaya bindiğimdi.
"İyi misin? Bekle hemen doktora haber verip geliyorum."
Tekli koltuk da yatmaya çalışan yabancının sesiyle kafamı o tarafa doğru çevirdim.
"Sen kimsin?"
Sorumu sormadan doktoru çağırmıştı. Doktor bir kaç kontrol yaptıktan sonra sabaha çıkabileceğimizi söylemişti malum saat gecenin dördü.
"Büyük ihtimalle ne olduğunu falan hatırlamıyorsun."
"Aynen bu yüzden anlatmanı bekliyorum. Ha ayrıca kim olduğunu bilmek."
"Ben Aral. Okuduğun okula yeni naklim alındı. Okula girdiğim gibi seni o halde bulmuştum. Yardım etmek istedim."
"Pek başarılı olamadın ama sonuç olarak oldun."
"Aynen. İşte bu kadar."
"Bu kadar mı?"
"Evet."
"Ama sanki koşuyorduk. Arabalar falan."
"Koştuk hı hı seni hastaneye getirebilmek için peşinden koştum hahaha."
Sessizlik.
"Ee sen kimsin?"
"Ben Erna. Aslında bende o okula yeni geldim."
"Kader ortağıyız küçük kız."
Kader ortağı.
"Geçmiş olsun küçük kız. Yollarımız burada ayrılıyor."
Ağzımı açamadan hastane odasından çıktığını seyrettim. Hala sanki bir şeyler eksik gibi ama.. Merih arıyordu.
"Efendim?"
"Napıyordun kuzum?"
"Napim işte bir hastane odasında uzanıyorum çıkışı bekliyorum. Sen napıyorsun?"
"Hastane odası mı? Noldu?! Neredesin?! Hangi hastane?!.."
"Sakin ya, merkezde ki hastenedeyim."
"Tamam hemen geliyorum."
Gece gece niye aramıştı ki ya, gece gece.. "sen niye aradın beni.."
Telefonu kapatmış.
Merih; abim. Yani abim gibidir. Küçüklüğümden beri yanımda hep yanımdaydı hep korur beni bende onu bende onun hep yanındaydım. Birbirimizden asla bir şey saklamayız. Şu an o çok iyi bir üniversite de peyzaj mimarlığı okuyor. Bu konuda cidden yetenekli. Söz verdi bana ilk müşterisi benim hahaha.
Kafamda hala oturmamış şeyler vardı. Koştuğumuzu hatırlıyor gibiydim herhalde baygınlığın etkiliydi.
Arın hızlıca çıkmıştı hastane odasından. Bir gizem seziyordum o çocukta. Ben düşünürken kapı çaldı ve içeriye iki hemşire girdi.
"Daha iyi misiniz?" yavaşça başımı evet dercesine salladım.
"Üzerinizde kimliğinizi bulamadık kayıt için ad soyad alabilir miyim?"
"Erna-"
"Erna? Nasılsın kuzum?"
"İyiyim daha iyiyim."
Ben anlamadığım sırada hızlıca içeriye Merih girmişti.
"Hemşire hanım bizi biraz yalnız bırakabilir misiniz?"
"Kayıt işlemi için ad-soyad almam gerekiyor."
"Biraz sonra gelirsiniz alırsınız ad-soyad."
Bunun için niye bu kadar tartışıyorlardı ki
Biraz sonra hemşireler odadan çıkmıştı. Merih aceleyle eşyalarımı topluyordu.
"Kalk çabuk gidiyoruz?"
"Ne bu acele yaa?"
Kolumdaki serumu tek hamleyle çıkarttı. Beni kaldırdı ve camı açtı. Ne yapmamı bekliyordu? Atlamamı mı?
"Hadi atla!"
"Hayır yaa ben canımı kurtarmaya çalışıyorum."
"Zemin kattayız Erna."
"İyi de koskoca kapılar varken niye cam yani?"
"Macera istiyor canım Erna fazla konuşma atla diyorum bir kere dinle beni!"
Merih'i dinleyerek camdan dışarı çıktım tam o sırada kapı çalıyordu Merih beni tutarak hızlıca koşturmaya başladı. Koşamayacağımı anlamış olmalı ki kucağına aldı ve hızla koşmaya başladı elinde benim çantam ve montumla beraber. Çevrede neyseki fazla insan yoktu yoksa insan kaçırılıyor zannederlerdi.
"İmdaaat!"
"Ne bağırıyorsun Erna ya?"
"Kaçırıyorsun ya beni."
"Seni kaçırmıyorum. Kurtarıyorum!"
"Ne diyorsun Merih yaa doğru düzgün anlatsana şunu!?"
"Birazdan Erna."
Hastanenin bahçesinden hızlıca çıktık ne olup ne bittiğini bilmiyordum ama sesimi çıkartmıyordum çünkü genelde dizilerde veya filmlerde böyle olaylar başına gelen kız bağırdığında her şey daha kötü olur, bu yüzden susup rahatlığıma baktım.
"Ee kaçtık mı kötü adamlardan şimdi?"
Hastane bahçesinden çıkıp Merih'de hiç görmediğim o arabaya bindik, yeni almıştır herhalde.
"Kaçtık."
"Dalga mı geçiyorsun sen anlatır mısın?"
"Anlatacağım şimdi değil."
"Ne zaman peki Merih bey?!"
"Zamanı geldiğinde."
"Merih, anlat!"
Merih benim artık meraktan veya sinirden deliye döndüğümü görünce pes etti.
"Sen doğduğunda deden babanları terk etti."
"Neden ki ve benim niye bundan haberim yok."
"Dinle anlatacağım, bir torun istemiyordu yani seni istemiyordu. Ve senin peşine doğduğun günden beri adam taktı seni yanına çekmek için öldürmek için veya kim bilebilir?"
"Beni sevmediği için mi? Ayrıca bana deden sen doğmadan önce öldü dediler?!"
"Erna ortada bilmediğin şeyler var bilmiyormuş gıbı yapmaya devam et lütfen!"
Biraz tahmin ettiğimden fazla gelmişti bana aslında ben bu kadarını tahmin etmiyordum.
"Ama şöyle bir avantaj var elimizde sana istese gerçekten ulasabılır kolayca dolaylı yollardan vs ama senin adını soyadını bilmiyor. Hemşire onun adamlarındandı ve senin adını soyadını öğrenip kolayca ulaşacaklardı sana."
"İyi de adımı öğrendiler soyadımda belli dedem ile aynı işt-"
"Hiç öyle sanma baban ne etmiş eylemiş o senesi soyadını değiştirmiş şu anki kullandığın soyadı kullanıyor bunu da bılmıyor deden."
"Ee şimdi ömür boyu kaçacak mıyız?"
Kafamdaki soru işaretlerine hala daha cevap bulamamıştım ama uzatacak halim de yoktu Merih' e ne kadar ısrar etsemde o daha fazlasını anlatmayacağını biliyorum bu yüzden bu işin içinde olan birine gideceğim.
"Zaten kaçıyordun."
"Nasıl yani?"
"Niye sürekli mahalle semt değiştiriyordunuz veya baban niye geceleri eve gelmezdi veya annen.."
annem.. onu çok özlemiştim ama ölü birini özlemek çölden yağmur yağmasını beklemek gibidir içinde hep bir umut vardır ama umudunun gerçek olmadığının da farkındasındır sadece kendini kandırmak içindir umudun.
Evet sürekli ev değiştiriyorduk mahalle değiştiriyorduk bu yüzden şehri ve başka üç dört şehri de çok iyi bilirim yazın genelde okullar tatile girdiği gün başka şehre giderdik okul başladığında tekrar kaldığımız yere gelirdik ve her tatilde arada hafta sonlarında da böyle olurdu.
Babamın işlerinin yoğun olduğumu söylerdi her zaman annem bu yüzden geç geldiğini ama ne yaptığını hala anlamış değilim.
"Neden?"
"Deden yüzünden. Baban geceleri plan yapardı korumalar vardı akşamları başka bir şirketi vardı sanki, annen.. ve sen hiç bir şeyin farkında değildin çünkü ailen fark ettirmemek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar ama bu saatten sonra iş sana da kalıyor. Kendini korumalısın. Unutma sadece dedenden değil."
Unutma sadece dedenden değil neler oluyordu ve ben bu düğümün içine nasıl girmiştim daha doğrusu ne zamandan beri bu düğümün içerisindeydim?


🫶🏻💖

Aster Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin