Ms.HOLMES

207 9 1
                                    

"ŞŞşıııtt he-yoo"

duymamazlıktan geldim,
"sana diyorum alo" "güzel kafiye yaptın Ebrar haa"" af Azra ya salladı tutu işte bu kızın ne kafiyeyle nede şiirle alakası olmadığını bilmezmisin." Özge bunları söylerken bende nasıl oluyorda Elif bana laf atmıyor diye düşünüyordum ki birden kafama atılan birşeyle irkildim. Ne olduğunu anlamak için baktığımda atılan şeyin çorap topu olduğunu farkettim.Bu bizim yurdun klasiklerindendi birisine çorap topu atıldığı zaman anlardık ki biz bir düello ya davet edilirdik. Benim bu durumda iki,pardon, bir seçeneğim vardı, oda kitabımı kalkana dönüştürerek odadan kaçmaktı.Tam düşündüğüm şeyi uygulayacaktım ki hain sandelyenin kapıyı tuttuğunu gördüm, o esnada kızlar Spiderman edasıyla ranzadan atladıkları gibi beni hain sandalyeye oturttular.Ebrar zaten kapalı olan ışıkları kapar gibi yaptı, Azrada masanın üzerindeki çalışma lambasını eline alıp ışığı bana doğrulttu ve
"ne yaptığını sanıyorsun" dedi şakayla karışık sert bir sesle, "kitap okuyorum" "onu bizde biliyoruz ama sen kitap okumuyorsun, okuduklarını adeta yaşıyorsun" Ebrar "Elif'e katılıyorum sen kitap okurken sanki beşinci bi boyuta geçiyorsun, bizi görmeyi bırak duymuyorsun bile" dedi sert bir sesle. "hayır hiç de bile" "madem Ebrar'a katılmıyorsun o zaman küçük bir test yapalım, varmısın" " tamam varım Özge" dedim kendimden emin bir sesle. "seni sıkıştırmadan dışarı çıkacağımızı duydun mu duymadın mı" "duydum" "lan bu bildiyaa" "Azra konuyu dağıtma, neyse devam edelim nereye gidecektik" "bu soruya cevap vermek istemiyorum, ama dışarı çıkacağımızı söylediğimide hatırlıyorum" " dediğin doğru ama bizim sorumuz bu değildi" "tamam Elif ya Sultanahmed'e gidecektik. "bir dakika biz Sultanahmede gideceğimizi söylememiştik ki" " Ebrar " fena kızsın Özge, biz bile bu kadarın a dikkat etmedik." Sultanahmed'i mi nereden çıkattım, dışarı çıkmaya çıkacaktık bende ingilizce ödevini yaparız diye Sultanahmed dedim." "niye Sultanahmet" "yaa Elif siz malmısınız ingilizce hocası turisttik mekanlara gidip, turistlerle röportaj yapmamızı istemişti ya, bende o yüzden Sultanahmed dedim" tam sandalyeyi dışarı çıkmak için çekmiştim ki üçü birden "nereye" dediler. Ben sinirden gülerek tabiki kitap okumaya. " şu okuduğun Sherlock HOLMES bizden daha mı değerli" "hayır Ebrar sizin gibileri dinlemeden de anlamamı sağlıyor" "nasıl yani" " şöyleki Elifcim sizin bana sorduğunuz sorulara karşılık, size basit sorular sorarak bana sormuş olduğunuz soruları cevaplıyorum." "eeee" "ee si şu ki Özgecim bugün siz de anlamama gibi bir problem var beni iyi dinleyin size hepsini tek tek açıklayacağım."

1- Sen bana az önce dışarı çıkacağımızı duydun mu duymadın mı diye sorduğunda, ben duydum demişrim yaa, işte bu yalandı. Senin sorduğun sorunun içinden dışarı çıkmak kelimesini kullanarak böyle bir cevap verdim, neticede de doğru çıktı.

2- Hani bana nereye gideceğimizi sordun ama ben ona cevap vermedim, onun yerine siz bana sormadan, benimde geleceğimi söylemiştim Elif'de doğru söylüyorsun ama biz sana bunu sormamıştık demişti ya, bende Elif'in söylediği cümleden doğru söylüyorsun kısmını çıkarıp Sultanahmet dedim.

3- Özge beni şaşırttı ve biz Sultanahmet dememişttik dedi. bende bunun üzerine derhal ingilizce ödevini devreye soktum.

" vay bee gerçekten de okuduğun kitapları yaşıyorsun, sanki şuan da karşımda II. HOLMES duruyor." "neyse Azracım boş ver bunları, bırakın da artık kitabımı okuyayım. " hayııır" "nedenmiş o Elif" "Ms.HOLMES doğrusu beni çok şaşıttınız, nasıl oldu da nedenmiş o diye sordunuz. Neden olacak tabiki Sultanahmet'e gideceğimizden, yoksa sizin garip dehanız, Sultanahmet'e gitmek için üzerinizi değiştirmeniz gerektiğini size düşündüremedi mi." kızlar gülmeye başladılar. bende "aman çok komik" deyip üzerimi değiştirmek için dolabıma doğru yürüdüm....

TURİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin