Dr. Watson's Birthday

80 7 2
                                    

Gülhaneden döndüğümüzden beri kendimi çok kötü hissediyordum.Ne hissettiğimi tamamen kestirememek ile beraber kendimi öfkeyle karışık bir duygu seline kaptırmıştım.
Birden bi ses
" hey ne oldu sana,hiç iyi gözükmüyorsun"
" hiç bişey olmadı niye ki"
" sence niye Gülhaneden döndüğümüzden beri mal gibisin "
" hiçte bile"
"  yürü git Eylül ya sanki seni tanımıyorum gibi davranma bana hepsi Octavian denen çocuk yüzünden"
" Allahaşkına Ebrar abartma ne alakası var"
" ne alakası olduğunu ben bilemem bunu sen daha iyi bilirsin, ama tahminlerime göre o çocukla ilgili "
" neyse boşver Ebrar sen buraya niye geldin onu söyle"
" al telefonunu da niye geldiğimi anla " deyip telefonu bana attı bende telefonu elime alıp '"ne oldu ki  niye bunu verdin "
" cevapsız aramaları bakarsan niye verdiğimi anlarsın" deyip gitti.Ben de telefonu açar açmaz  Ebrar'ın ne demek istediğini anladım ekranda 8 cevapsız arama vardı. Aranan bütün cevapsız aramalar Alp'e aitti. Hemen Alp'i aradım
" selam Alp"
"Aleyküm selam Eylül"
" beni aramışsın"
"Şükür, telefona cevap verebildin,evet seni aradım,niye bu kadar geç aradın keşke hiç  aramasaydın "
" e kapatim o zaman''
"Saçmalama"
" niye aradığını söyleyecek misin"
"Bugün aylardan  ne Eylül"
"Nisan"
"Kaçı"
" üüff 16'sı niye bana bunları  soruyorsun"
" Nisan, 16, bunlar sana bir şey ifade etmiyor mu"
"Aaa bugün Ebrar'ın  doğum günü"
" hele şükür Eylül, tabi sen hediye de almamışsındır"
"Eveet, herşeyi unutmuşum yaa"
" neyse bende hediye almamıştım 10 dakikaya ordayım hazırlan hemen aşağıya in beklemem ona göre''
" çok sağol Alp, he bu arada 10 dakikaya nasıl burada olacaksın"
" sen hâla telefonu kapatmadınmı, yoldayım"  dedi ve telefonu suratıma kapattı.
Hemen dolabıma yöneldim içinden bir Jean kotbol bir tişört alıp giyindim ve aşağıya indim. Aşağı inerken Ebrar'la karşılaştım.
" nereye"
"Alp'le dışarı çıkacağım"
"Neden"
" gitmem lazım acelem var sonra konuşuruz" dedim ve yurttan çıktım kapıda Alp'in arabasını gördüm ve hemen arabaya bindim. Alp'e
" şimdi nereye gideceğiz"
" AVM ye tabiki" dedi ve gaza bastı.
Avm'ye gelmiştik bir mağazaya girdik orda hiçbirşey beğenemedim 2, 3, 4, bayağı mağazaya girdik ama aradığımızı hâla bulamamıştık. Havada kararmıştı zaten. Alp
"Ben acıktım"
"BendeAlp beni Burger King'e götürdü. Bana sormadan sparişleri vermişti bile.
Sparişler geldiğinde surat ifadem değişti ki Alp bana
"Ne oldu neyin var"
"Şeeey ya ben Burger hakkında pekte  iyi şeyler duymadım"
"Bende, ama acelemiz var diye işte, başta söyleseydin ya, istersen kalkalım"
"Yoo sparişler geldi bile, paraya yazık,yesekte para vercez yemesekte, bari yiyelim."
"Senide hiç anlamıyorum o kadar zenginsin hâla israf diyorsun."
"Zenginlikle ne alâka Alp,israf günahtır"
"Sen ne zamandan beri günaha sevaba dikkat ediyorsun"
"Oo bunları boşver ne alalım diyorum"
"Ya sen onun en yakın arkadaşlarından sın banamı soruyorsun, hoşlandığı, beğenip te  alamadığı bir şey var "
"Ya Ebrar ne beğense alıyor"
"Doğru ya"
"  Aaa geçenlerde bi çanta  beğenmişti, ama acelemiz olduğundan alamamıştık hediyemi buldum galiba çanta alacağım"
" o zaman bende saat alırım"
" yuuh Alp kaç saattir düşünüyorsun aklına gelmedi şimdi..."
"Ya ben kaç saattir düşünmüyorum ki daha yeni düşündüm ve aklıma geldi, hadi neyse kalkalım geç oldu "
Hediyelerimizi almıştık park yerine doğru ilerledik, arabaya bindik Alp gaza bastı ve ilerledik. Alp beni yurdun kapısının önünde bıraktı, acelesi vardı Metenin yanına gitmesi gerekiyorduHavada iyice kararmıştı, bu saatte yurt kapalı olurdu bende mecburen yangın merdivenlerine doğru ilerledim. Tüm ışıklar kapalıydı, etraf çok ıssızdı bizim odanın penceresine geldiğimde  bir karartı gördüm, karartı pencereye doğru yaklaşıyordu pencereyi açtı ben  Allahım kovulmuş şeytanın şerrinden  sana sığınıyorum dedim karartı  iyice yaklaştı benim ayağım birbirine dolandı, neredeyse merdivenlerden  düşücektim ki birşey elimden tuttu ve beni kendine doğru çekti. gülme sesleri duydum.
"  ne kovulmuş şeytanı Eylül" bu Azraydı rahatlamıştım. Pencereden içeriye geçtim kızlar hâla gülüyordu,bende güldüm ama napim çok korkmuştum.
"Yaa gülmeyi kesin Ebrar uyanacak"
"Nee doğum günü kızı uyuyormu, nasıl izin verdiniz"
ne yapalım Eylül, biliyorsun ki ebrar'ın uykusu geldiğinde kimseyi dinlemeden uyuyor"
"Yani de, tamam neyse kaldıralım" tam o esnada dışarıdan korna sesi geldi.
" tam da beklediğim ses"
" Mete gelmiş olmalı hadi  Ebrar'ı uyandıralım"
"Ebrar Ebrar uyan Ebrar uyansana Ebrar"
sussana ya niye uyanacak mış"
" sabah ezanı okunuyor  Ebrar kalk namazı kaçıracaksın"
" ya ne diyorsun Elif, bırakın uyuyayım hem siz beynamazsınız, bide bana namaza kalk diyorsunuz"
"Ooo hadi kalk Ebrar"
" kalkmıyorum gidin başımdan"
" bağırma Ebrar hocalar uyancak "
"Uyansınlarda sizi şikayet edim"
" Ebrar Mete  aşağıda seni bekliyor çabuk kalk"
" al uykumu kaçırdınız be yeter, ne Metesinden bahsediyorsun sende Özge başka birşey bulamadınmı, beni uyandıracak"
"  inanmıyorsun dışarı bakEbrar yataktan fırlarcasına çıktı, topallayarak cama doğru  kendince koştu
" Mete aşağıda deyince nasılda fırladın ama"
"Gerizekalılık yapma Özge, bian inanamadım da ondan,yalan söylüyorsun sandım"
"Tamam Ebrar yine asabiliğin üstünde"
"Oo yeter kızlar biliyorsunuz ki Ebrar uykusu kaçtığında asabi oluyor"
" neyse Ebrar Mete bizi bekliyor, hepimiz hazırız sende hazırlan"dedim Ebrar dolabına doğru yöneldi. şaşırmıştım çünkü ebrar söylediklerimi ilk defa ikiletmeden yaptı, ama ben bunu uyku sersemliğine veriyorum.Dolabına mal mal bakıyordu yine birşey bulamamıştı, yanına gittim ve
" çekil şurdan yine bir şey bulamadın değil mi" dedim. Dolabından bi Jean kot ve göbeğinin yarısı açıkta kalacak şekilde tasarlanmış, fakir kol kot bi ceket verdim.
" neyse ben iniyorum"
"Dur bizde geliyoruz"
"Tamam sessiz olun" dedikten sonra yangın merdivenlerine doğru gittik.
" ebrar'ın bacağı  bu şekildeyken çok zorlanır inemez birimizin kalıp ona yardım etmesi lazım"
" çok meraklıysan azra sen kal"dedim ve merdivenlerden indim. Metenin arabasına bindik,
" ebrar ve azra nerede kaldı"
" ebrarın ayağından dolayı yavaşça geliyorlar" derdemez, Mete arabadan indi koşarak yangın  merdivenlerine doğru gitti
" yavaş git Mete biri duyacak"  Elif'in bu sözüne Mete, hiç aldırmadan merdivenleri ikişer ikişer çıkmaya başladı. Ebrarı kucaklamış merdivenden iniyordu, azra da arkalarından geliyordu Mete Ebrar'ı arabanın ön koltuğuna oturttu azra' da yanımıza oturdu Mete gaza bastı ve yola çıktık. Hiç tanımadığımız yollardan geçtik 30-40 dakikalık yolculuğun ardından bembeyaz bir yalının önünde durduk, yalı harikaydı
" Vaay bu Saftancıoğullarının köşkü"
"Sen nereden biliyorsun,daha önce hiç geldinmi"
"Hayır tabiki de"
"İnternetten biliyordur Ebrar "
"Kızlar inmiyormusunuz"
"İniyoruz Mete" dedim.Ebrar'ı da aldım.
"Ya ben yürüyebilirim bi sen bi Mete ne bu alt tarafı topallıyorum"
"İyibe git" dedim ve Ebrar'ı bıraktım topallıyarak bahçeye doğru ilerliyordu, birden Mete Ebrar'ın arkasına gitti kolunu bacaklarına sardı, diğer kolunu da sırtına ve
" biliyoruz Ebrar yürüyebiliyorsun ama kendini yormamalısın" Ebrar şaşkınlıktan bi an dona kaldı ve
"Mete lütfen beni bırak, hem benim yükseklik korkum var"
"Atma Ebrar, bu arada hiç iyi yalan söylüyemiyorsun"
"Yaa Eylül,kızlar" biz güldük
Mete kapının önünde durdu, Ebrar'ı indirdi
" şükür Mete "
"sabretseydin  bırakacaktım zaten çok da meraklı değilim"
"Bıraksaydın be bende beni kucaklamana çok da meraklı değilim tamammı"
dedi ve sinirle kapıyı açtı.
Birden 4 biryandan konfeti patladı.Ebrar şok olmuştu. Duygu, Kerem, Zehra, Zeynep, Hasan, Hilal,Murat, Kayra, Emir, Hüseyin, hepsi birden iyiki doğdun Ebrar diye bağırdı,bizde onlara eşlik ettik. Bunlar Ebrar'ın sevdiği arkadaşlarıydı,benim sınıfımdan da vardı bi kaç kişi, gerçi Ebrar herkesle iyi anlaşırdı, ama çok samimi olmazdı en samimi arkadaşları bizlerdik bide Alp ve Mete, zaten hepimiz böyleydik. Okuldan sevmediğimizde yok değildi yani 1-2 grup var onlara topluca sinir oluyorduk, aslında Kayradanda pek haz etmiyorduk ama Gülhaneden sonra aramız ısındı sanki.Metenin ailesine gelince onlar, için memleket dışına gitmişler"
" doğum günü şarkısı bittiğine göre eğlence zamanı"dedi Kayra, müziği son ses açtı.
"Organizasyonu kim hazırladı"
" duymuyorum ebrar seni"Ebrar kulağıma yaklaştı ve
" organizasyon diyorum kim hazırladı"
" her şeyi mete hazırladı biz sadece doğum günün olduğunu söyledik" Ebrar Metenin yanına doğru gitti, kulağına bir şeyler söylüyordu galiba teşekkür ediyordu. Mete Ebrarın elinden tutup dans etmeye başladı, Ebrar dans etmeyi sevmezdi  eziyet çektiğini anlamıştım. Ebrar Meten'in yanından ayrılmıştı, etrafta dolanıyordu hâla uykusu var gibiydi. Yanına gittim ve
" hediyeleri açmaya ne dersin"
" iyi fikir uykum gelmeye başlamıştı"
" sırayla hediyeleri açmaya başladı üzerlerinde notlar vardı onları okumadı bile"
" notlar"
"Al sana sen ya notları,sonra okurum bu gürültüde okuyamam"
"Tamam" sırayla hediyeleri açtı tişört, şort,pantolon, hırka, etek, benim hediyeme gelmişti not yazmamıştım ama Eylül'den diye bi kağıt koymuştum
"Notum nerede"
"Okumuyosun zaten, "
"Belki seninkini okurdum"
"Ciddi misin"
"Tabiki de hayır, bakalım ne almışsın, Vaaay Eylül hanım harika birşey bu,beğendiğim çanta hee iyi fikir"
"Beğendin demek, Doktor Watson Doğum günün kutlu olsun"
"Sağol kanka"
"İnsan bi sarılır"
"Biliyorsun sarılmayı sevmiyorum"
"Tamam neyse diğerlerini de "
"Tamam, bu kimdenmiş Azradan e bu da not yazmamış Allahım ya"
"Okumayı sevmediğinden yazmamıştır "
"Ne alaka üşenmişsiniz belli ki,neyse ya bakalım ne almış vaay Orijinal Galatasaray forması bide hepsinin imzası var"
"Galatasaray mı ..."
"Ne oldu Fenerli"
"Tamam ya"
"Aa buda Meteden, bakalım not yazmışmı vallaha yazmış"
"Ne yazmış''
"İyiki doğmuşsun Ebrar'ya sen doğmasan kimin arkasını toplicam, ne bana ne yazmış ya gıcık" dedi gülerek.
"Ee ne almış"
"Yeni çıkan ayakkabilardan almış"
"Hangisi"
"Hani erkek ayakkabısı gibi,kızlarda giyiyor rugan ya "
"Uff tamam  neyse ne,karanlık zaten bişey göremiyorum,hadi kalkalım"
"Nereye,daha hediyelerim bitmedi"
"Pastan kesilecek"
"Heee, tamam"
Pastayı Mete salona getirmişti büyük kocaman iki katlı bi pasta,herkez alkışladı
"Ebrar hadi gel pastayı kes" dedi Mete. Ebrar pastayı kesti, herkeze dağıtıldı, pastanın tadı müthişti.
"Mete gidelim artık biz, çok uykum var yaa"
"Benim evde kalmam lazım, durun Alp'i çağırayım o sizi götürsün"
"Tamam" dedi, Alp
"Hadi kızlar gidelim" hepimiz evden ayrıldık, Alp'in arabasına doğru ilerledik.Alp bizi yurta bırakıp
"Görüşürüz kızlar'' dedi
"Görüşürüz" yangın merdivenlerine doğru ilerledik. Ebrar hemen yatağı uzandı ve yattı, aynısını ben dahil diğer kızlarda yaptı.

UMARIM BEĞENMİŞ SİNİZDİR YORUM VE VOTE YAPMAYI UNUTMAYIN :-)

TURİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin