∿Good God, let me give you my life

612 90 65
                                    

23

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. Bölge
Petra Kapalı Araştırma
Alanı

Artık gereğinden fazla saati kontrol eder olmuştum. Gün içinde zamanın hızla dolmasını istiyor ve aynı şu anda dikildiğim gibi Jungkook'un metal kapılı hücresinin önünde bekliyordum.

Söylediği şeylerin üzerinden dakikalar geçtikçe daha fazla düşünüyordum, kafa patlatıyordum. Geçmişini gerçekten çok merak ediyordum.

Derin bir nefes alıp gerçekliğe döndüğümde elimi kapıya atıp açılmasını sağladım ve içeriye ilerledim. Kapının tekrardan kapandığını belirten o kilitlenme sesi geldiğinde tüm dikkatim yatağın üzerinde uzanan Jungkook'a döndü.

Bir kolu gözlerinin üzerini kapatmış bir şekilde uzanıyordu fakat algıları bendeydi bu yüzden seslendim. "Merhaba, Jungkook." Elini gözlerinin üzerinden çekerek yatakta dikey bir hale geldi ve bakışlarını bana çevirdi. "Merhaba, Lalisa." Normal bir şekilde selamlaşmamız anlık bir şekilde komik gelirken gülümsememi tutamadım fakat hemen dudaklarımı eski haline geri getirdim. Tabii ki gözünden kaçmamıştı ki dudağının kenarı yukarıya kalkmıştı. "Nasılsın?"

"Dün ya da ondan önceki gün nasılsa öyle. Sonuçta dört duvar arasındayım sevgili doktorum her günüm ve her duygum, her zaman aynı." Kalkıp karşımdaki sandalyeye otururken bunları söylemişti. Aslında tam olarak bir doktor değildim fakat sahiplik eki kullanarak söylemesi her bu odaya girdiğimde olduğu gibi tüylerimi dikeltmişti. "Ya sen?"

"İyi." Dedikten sonra ben de sandalyeye oturdum ve bir kere daha karşı karşıya durduk. Dövmeli çıplak göğsüne yavaş yavaş alışıyordum, artık ilk zamanki gibi iri gelmiyordu ama bu tabii ki iri olmadığı anlamına gelmiyordu. "Ne zamandan beridir böylesin?"

"Hızlı bir giriş oldu doktor," alaycı bir şekilde nefes çekti ve devam etti. "Nasılım? Garip mi?" Kaşlarımı çattım. "Nasıl tabir etmek istiyorsan." Omuz silkti ve "Bilmem hatırlayamayacağım kadar eski." Dedi.

"Hadi ama Jungkook, ne ben kağıdım ne sen makas. Kestirip atamazsın, şimdi cevap vermezsen yarın vereceksin sonuçta."

"İddialısın."

"Her zaman." Dedim. "Ben yakınındayken değil." Dedi.

Gülümsemesi suratına peydahlandı, yine ve yeniden alaycıydı. Sorumu yeniledim "Ne zamandan beridir böylesin, Jungkook?" İsmini bastırarak söyledim, alt dudağını ısırdı "İsmimi bir daha söylesene ama aynı tonda." Kendimi tutamayarak bu sefer gözlerimi devirdim. "O zaman soru değiştirelim."

"Çok mu kasıyorsun bana mı öyle geliyor, Lalisa? İlgileniyormuş gibi davranmayı bırakıp yirmi dakikanın dolmasını beklemeye ne dersin?"

Opia / Liskook²Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin