7

374 42 46
                                    

[jaerin]

"SIÇTIK." diye bağırarak yanımıza koşan changmin'e herkes bir anda bakmıştı.

"YA BUNAMIŞ MATEMATİKÇİ İSTEDİĞİMİZ YERE OTURMAMIZA İZİN VERMİYOR. sAPPHH--" resmen ağlamaklı sesle yavuklusu saph'e kollarını sarmıştı.

istediğimiz kişiyle oturmak istiyorduk tabi ki. ve oturmalıydık ama emeklilik yaşı gelmiş olan sınıf öğretmenimiz izin vermiyordu.

"sumi,, bak?!?! couple olmuşuz." sumi yanındaki oğlana gözlerini devirip sınıfa doğru ilerlediğinde ben de onu takip etmiştim.

"vay anasını, adam üşenmemiş tahtaya oturma yerlerimizi çizmiş."

haknyeon söylenirken kendi ismimi tahtada arıyordum.

güzel şansım. tabi ki juyeon ile oturamamıştım.

ama neyse ki tam arka çaprazında oturuyordum,, böylelikle onu izleyebilirdim.

juyeon ve seyeong mu?

hani şu instagramdan juyeona yavşayan allahın gereksiz mahluklarından biri olan seyeong?

yanımda sunwoo oturuyordu. juyeon'un sırasının tam yanında da sumi ve saph yan yana gelmişti.

chanhee ve changmin ise en ön sırada nasıl uyuyacaklarını tartışıyorlardı.

"pişt?" sunwoo bana imalı bakışlarla baktığında ben de ona baktım.

"sen saph ile otur, sumi'yi yanıma gönder aşkımsu."

"hayır." dediğimde bana sertçe baktı ve kaşlarını kaldırdı.

"neden? juyeon ile yan yana olursun hem. ayrıca sumi'nin tam arkasında juhak oturuyo, rakibiz biz rakip."

olayı dramatikleştirmeye başladığında juyeon ile sumi'nin yerinin uyumunu düşünmeye başladım.

kesinlikle o sıraya juyeon için gitmiyordum, sadece sunwoo sumi shipim gerçekleşsin diyeydi.

sumi'nin yanına sessizce yaklaştım ve kolunu dürttüm.

"yer değişsek mi? hani juyeon orda falan. sunwoo orda."

"istemiyorum jaerin."

"nedennn?"

"onunla oturmak istemiyorum."

"ama benim juyeon'u seyeong'dan korumam gerek."

juyeon'un oturduğu yere baktı ve gülümsedi. "bu işin sonunda sevgili olacaksanız, kalkıyorum." dediğinde sırtına sertçe vurdum.

"ne sevgilisi ya?"

"ni sivgilisi yi?" sesini incelterek taklit ettiğinde sırt çantasını sunwoo'ya doğru fırlattım ve tahtada ki ismimin yerine sumi'yi yazdım.

zorla kızı yerinden kaldırdığımda resmen ağlayacaktı. sunwoo'ya doğru parmağını doğrulttu. "sosyal mesafeye dikkat beyefendi."

sakince juyeon'un yerine oturuşunu izledim. bugün saçlarını düzeltmeden gelmişti ama çok yumuşak duruyordu.

uykusundan yeni uyanmış bir kedi gibi gelir gelmez sırasının üstüne uzanmıştı. bir süre öyle kaldı, sonra da seyeong gelmişti ve sevinçle etrafta çırpınıyordu.

gözüne gelen güneşle zar zor uyanıp kafası kaldırıp bana gülümsedi.

"günaydın." seyeong sevinçle yanına oturduğunda kafasını benden çekip ona dönmüştü.

o da ona karşılık verdiğinde sıramda sessizce hocayı beklemeye başladım. saph ve changmin birlikte sabah sabah sosis yiyip eğleniyorlardı.

seyeong ile oturmasını istemiyordum.

hoca sinirle kapıyı kapattığında neler olduğunu anlamamıştım. normalde sessiz sakin tatlı bir hocaydı.

"kontrol yapacağız."

neyin kontrolünü yapıyorlardı ki? hepimiz çantalarımızı sıramızın üstüne koyduğumuzda teker teker bakmışlardı.

"lee juyeon? bu sigara kimin?" çantasının ön tarafından çıkan bir paket sigarayla bakışmıştık.

"benim." yüzünde hiçbir mimik oynamadan kabul etmişti.

"okulun ilk gününden uyarı alıyorsun. aferin." diyen hocanın sert sesinden ben bile korkmuştum.

"cezalısın."

lee juyeon | online Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin